صرف فعل ترکی استانبولی casusluk etmek

casusluk etmek : مصدر

Indicative mood / وجه اخباری

Present continuous simple / حال استمراری ساده
ben casusluk etiyorum
sen casusluk etiyorsun
o casusluk etiyor
biz casusluk etiyoruz
siz casusluk etiyorsunuz
onlar casusluk etiyorlar
Simple tense / زمان گسترده
ben casusluk etirim
sen casusluk etirsin
o casusluk etir
biz casusluk etiriz
siz casusluk etirsiniz
onlar casusluk etirler
Past definite / گذشته خبری
ben casusluk ettim
sen casusluk ettin
o casusluk etti
biz casusluk ettik
siz casusluk ettiniz
onlar casusluk ettiler
Past progressive, dubitative / گذشته استمراری تردیدی
ben casusluk etiyormuşum
sen casusluk etiyormuşsun
o casusluk etiyormuş
biz casusluk etiyormuşuz
siz casusluk etiyormuşsunuz
onlar casusluk etiyormuşlar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben casusluk etirmişim
sen casusluk etirmişsin
o casusluk etirmiş
biz casusluk etirmişiz
siz casusluk etirmişsiniz
onlar casusluk etirmişler
Past progressive, narrative / گذشته استمراری روایتی
ben casusluk etiyordum
sen casusluk etiyordun
o casusluk etiyordu
biz casusluk etiyorduk
siz casusluk etiyordunuz
onlar casusluk etiyordular
Past perfect, narrative / گذشته کامل روایتی
ben casusluk etmiştim
sen casusluk etmiştin
o casusluk etmişti
biz casusluk etmiştik
siz casusluk etmişstiniz
onlar casusluk etmiştiler
Doubtful distant past / گذشته دور و تردید آمیز
ben casusluk etmişmişim
sen casusluk etmişmişsin
o casusluk etmişmiş
biz casusluk etmişmişiz
siz casusluk etmişmişsiniz
onlar casusluk etmişmişler
Past in future / گذشته در آینده
ben casusluk etmiş olacağım
sen casusluk etmiş olacaksın
o casusluk etmiş olacak
biz casusluk etmiş olacağız
siz casusluk etmiş olacaksınız
onlar casusluk etmiş olacaklır
Past conditional narrative / شرطی روایتی گذشته
ben casusluk etseydim
sen casusluk etseydin
o casusluk etseydi
biz casusluk etseydik
siz casusluk etseydiniz
onlar casusluk etseydiler
Past conditional dubitative / شرطی تردیدی گذشته
ben casusluk etseymişim
sen casusluk etseymişsin
o casusluk etseymiş
biz casusluk etseymişiz
siz casusluk etseymişsiniz
onlar casusluk etseymişler
Future simple / زمان آینده
ben casusluk eteceğim
sen casusluk eteceksin
o casusluk etecek
biz casusluk eteceğiz
siz casusluk eteceksiniz
onlar casusluk etecekler
Future in past / آینده در گذشته
ben casusluk etecektim
sen casusluk etecektin
o casusluk etecekti
biz casusluk etecektik
siz casusluk etecektiniz
onlar casusluk etecektiler
Future dubitative / آینده وجه تردیدی
ben casusluk etecekmişim
sen casusluk etecekmişsin
o casusluk etecekmiş
biz casusluk etecekmişiz
siz casusluk etecekmişsiniz
onlar casusluk etecekmişler
Future conditional / آینده شرطی
ben casusluk eteceksem
sen casusluk eteceksen
o casusluk etecekse
biz casusluk eteceksek
siz casusluk etecekseniz
onlar casusluk etecekseler

Necessitative /

Simple tense / زمان گسترده
ben casusluk etmeliyim
sen casusluk etmelisin
o casusluk etmeli(dir)
biz casusluk etmeliyiz
siz casusluk etmelisiniz
onlar casusluk etmeli(dir)ler
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben casusluk etmeliydim
sen casusluk etmelidin
o casusluk etmeliydi
biz casusluk etmeliydik
siz casusluk etmeliydiniz
onlar casusluk etmeliydiler
Past, Dubitative / گذشته تردیدی
ben casusluk etmeliymişim
sen casusluk etmeliymişsin
o casusluk etmeliymiş
biz casusluk etmeliymişiz
siz casusluk etmeliymişsiniz
onlar casusluk etmeliymişler

Conditional / وجه شرطی

Simple tense / فاعلی زمان گسترده
ben casusluk etsem
sen casusluk etsen
o casusluk etse
biz casusluk etsek
siz casusluk etseniz
onlar casusluk etseler
Present progressive / حال استمراری
ben casusluk etiyorsam
sen casusluk etiyorsan
o casusluk etiyorsa
biz casusluk etiyorsak
siz casusluk etiyorsanız
onlar casusluk etiyorlarsa
Present / حال ساده
ben casusluk etirsem
sen casusluk etirsen
o casusluk etirse
biz casusluk etirsek
siz casusluk etirseniz
onlar casusluk etirseler
Past definite / گذشته خبری
ben casusluk ettiysem
sen casusluk ettiysen
o casusluk ettiyse
biz casusluk ettiysek
siz casusluk ettiyseniz
onlar casusluk ettiyseler
Indefinite past / گذشته گسترده
ben casusluk etmişsem
sen casusluk etmişsen
o casusluk etmişse
biz casusluk etmişsek
siz casusluk etmişseniz
onlar casusluk etmişseler

Subjunctive / وجه التزامی

Simple tense / زمان گسترده
ben casusluk eteyim
sen casusluk etesin
o casusluk ete
biz casusluk etelim
siz casusluk etesiniz
onlar casusluk eteler
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben casusluk eteydim
sen casusluk eteydin
o casusluk eteydi
biz casusluk eteydik
siz casusluk eteydiniz
onlar casusluk eteydiler
Past reportative /
ben casusluk eteymişim
sen casusluk eteymişsin
o casusluk eteymiş
biz casusluk eteymişiz
siz casusluk eteymişsiniz
onlar casusluk eteymişler

Imperative / وجه امری

sen casusluk et
o casusluk etsin
siz casusluk etin(iz)
onlar casusluk etsinler
دانلود اپلیکیشن آموزشی + دیکشنری رایگان