صرف فعل ترکی استانبولی düzlenmek

düzlenmek : مصدر

Indicative mood / وجه اخباری

Present continuous simple / حال استمراری ساده
ben düzleniyorum
sen düzleniyorsun
o düzleniyor
biz düzleniyoruz
siz düzleniyorsunuz
onlar düzleniyorlar
Simple tense / زمان گسترده
ben düzlenirim
sen düzlenirsin
o düzlenir
biz düzleniriz
siz düzlenirsiniz
onlar düzlenirler
Past definite / گذشته خبری
ben düzlendim
sen düzlendin
o düzlendi
biz düzlendik
siz düzlendiniz
onlar düzlendiler
Past progressive, dubitative / گذشته استمراری تردیدی
ben düzleniyormuşum
sen düzleniyormuşsun
o düzleniyormuş
biz düzleniyormuşuz
siz düzleniyormuşsunuz
onlar düzleniyormuşlar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben düzlenirmişim
sen düzlenirmişsin
o düzlenirmiş
biz düzlenirmişiz
siz düzlenirmişsiniz
onlar düzlenirmişler
Past progressive, narrative / گذشته استمراری روایتی
ben düzleniyordum
sen düzleniyordun
o düzleniyordu
biz düzleniyorduk
siz düzleniyordunuz
onlar düzleniyordular
Past perfect, narrative / گذشته کامل روایتی
ben düzlenmiştim
sen düzlenmiştin
o düzlenmişti
biz düzlenmiştik
siz düzlenmişstiniz
onlar düzlenmiştiler
Doubtful distant past / گذشته دور و تردید آمیز
ben düzlenmişmişim
sen düzlenmişmişsin
o düzlenmişmiş
biz düzlenmişmişiz
siz düzlenmişmişsiniz
onlar düzlenmişmişler
Past in future / گذشته در آینده
ben düzlenmiş olacağım
sen düzlenmiş olacaksın
o düzlenmiş olacak
biz düzlenmiş olacağız
siz düzlenmiş olacaksınız
onlar düzlenmiş olacaklır
Past conditional narrative / شرطی روایتی گذشته
ben düzlenseydim
sen düzlenseydin
o düzlenseydi
biz düzlenseydik
siz düzlenseydiniz
onlar düzlenseydiler
Past conditional dubitative / شرطی تردیدی گذشته
ben düzlenseymişim
sen düzlenseymişsin
o düzlenseymiş
biz düzlenseymişiz
siz düzlenseymişsiniz
onlar düzlenseymişler
Future simple / زمان آینده
ben düzleneceğim
sen düzleneceksin
o düzlenecek
biz düzleneceğiz
siz düzleneceksiniz
onlar düzlenecekler
Future in past / آینده در گذشته
ben düzlenecektim
sen düzlenecektin
o düzlenecekti
biz düzlenecektik
siz düzlenecektiniz
onlar düzlenecektiler
Future dubitative / آینده وجه تردیدی
ben düzlenecekmişim
sen düzlenecekmişsin
o düzlenecekmiş
biz düzlenecekmişiz
siz düzlenecekmişsiniz
onlar düzlenecekmişler
Future conditional / آینده شرطی
ben düzleneceksem
sen düzleneceksen
o düzlenecekse
biz düzleneceksek
siz düzlenecekseniz
onlar düzlenecekseler

Necessitative /

Simple tense / زمان گسترده
ben düzlenmeliyim
sen düzlenmelisin
o düzlenmeli(dir)
biz düzlenmeliyiz
siz düzlenmelisiniz
onlar düzlenmeli(dir)ler
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben düzlenmeliydim
sen düzlenmelidin
o düzlenmeliydi
biz düzlenmeliydik
siz düzlenmeliydiniz
onlar düzlenmeliydiler
Past, Dubitative / گذشته تردیدی
ben düzlenmeliymişim
sen düzlenmeliymişsin
o düzlenmeliymiş
biz düzlenmeliymişiz
siz düzlenmeliymişsiniz
onlar düzlenmeliymişler

Conditional / وجه شرطی

Simple tense / فاعلی زمان گسترده
ben düzlensem
sen düzlensen
o düzlense
biz düzlensek
siz düzlenseniz
onlar düzlenseler
Present progressive / حال استمراری
ben düzleniyorsam
sen düzleniyorsan
o düzleniyorsa
biz düzleniyorsak
siz düzleniyorsanız
onlar düzleniyorlarsa
Present / حال ساده
ben düzlenirsem
sen düzlenirsen
o düzlenirse
biz düzlenirsek
siz düzlenirseniz
onlar düzlenirseler
Past definite / گذشته خبری
ben düzlendiysem
sen düzlendiysen
o düzlendiyse
biz düzlendiysek
siz düzlendiyseniz
onlar düzlendiyseler
Indefinite past / گذشته گسترده
ben düzlenmişsem
sen düzlenmişsen
o düzlenmişse
biz düzlenmişsek
siz düzlenmişseniz
onlar düzlenmişseler

Subjunctive / وجه التزامی

Simple tense / زمان گسترده
ben düzleneyim
sen düzlenesin
o düzlene
biz düzlenelim
siz düzlenesiniz
onlar düzleneler
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben düzleneydim
sen düzleneydin
o düzleneydi
biz düzleneydik
siz düzleneydiniz
onlar düzleneydiler
Past reportative /
ben düzleneymişim
sen düzleneymişsin
o düzleneymiş
biz düzleneymişiz
siz düzleneymişsiniz
onlar düzleneymişler

Imperative / وجه امری

sen düzlen
o düzlensin
siz düzlenin(iz)
onlar düzlensinler
دانلود اپلیکیشن آموزشی + دیکشنری رایگان