صرف فعل ترکی استانبولی dile getirmek

dile getirmek : مصدر

Indicative mood / وجه اخباری

Present continuous simple / حال استمراری ساده
ben dile getiriyorum
sen dile getiriyorsun
o dile getiriyor
biz dile getiriyoruz
siz dile getiriyorsunuz
onlar dile getiriyorlar
Simple tense / زمان گسترده
ben dile getiririm
sen dile getirirsin
o dile getirir
biz dile getiririz
siz dile getirirsiniz
onlar dile getirirler
Past definite / گذشته خبری
ben dile getirdim
sen dile getirdin
o dile getirdi
biz dile getirdik
siz dile getirdiniz
onlar dile getirdiler
Past progressive, dubitative / گذشته استمراری تردیدی
ben dile getiriyormuşum
sen dile getiriyormuşsun
o dile getiriyormuş
biz dile getiriyormuşuz
siz dile getiriyormuşsunuz
onlar dile getiriyormuşlar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben dile getirirmişim
sen dile getirirmişsin
o dile getirirmiş
biz dile getirirmişiz
siz dile getirirmişsiniz
onlar dile getirirmişler
Past progressive, narrative / گذشته استمراری روایتی
ben dile getiriyordum
sen dile getiriyordun
o dile getiriyordu
biz dile getiriyorduk
siz dile getiriyordunuz
onlar dile getiriyordular
Past perfect, narrative / گذشته کامل روایتی
ben dile getirmiştim
sen dile getirmiştin
o dile getirmişti
biz dile getirmiştik
siz dile getirmişstiniz
onlar dile getirmiştiler
Doubtful distant past / گذشته دور و تردید آمیز
ben dile getirmişmişim
sen dile getirmişmişsin
o dile getirmişmiş
biz dile getirmişmişiz
siz dile getirmişmişsiniz
onlar dile getirmişmişler
Past in future / گذشته در آینده
ben dile getirmiş olacağım
sen dile getirmiş olacaksın
o dile getirmiş olacak
biz dile getirmiş olacağız
siz dile getirmiş olacaksınız
onlar dile getirmiş olacaklır
Past conditional narrative / شرطی روایتی گذشته
ben dile getirseydim
sen dile getirseydin
o dile getirseydi
biz dile getirseydik
siz dile getirseydiniz
onlar dile getirseydiler
Past conditional dubitative / شرطی تردیدی گذشته
ben dile getirseymişim
sen dile getirseymişsin
o dile getirseymiş
biz dile getirseymişiz
siz dile getirseymişsiniz
onlar dile getirseymişler
Future simple / زمان آینده
ben dile getireceğim
sen dile getireceksin
o dile getirecek
biz dile getireceğiz
siz dile getireceksiniz
onlar dile getirecekler
Future in past / آینده در گذشته
ben dile getirecektim
sen dile getirecektin
o dile getirecekti
biz dile getirecektik
siz dile getirecektiniz
onlar dile getirecektiler
Future dubitative / آینده وجه تردیدی
ben dile getirecekmişim
sen dile getirecekmişsin
o dile getirecekmiş
biz dile getirecekmişiz
siz dile getirecekmişsiniz
onlar dile getirecekmişler
Future conditional / آینده شرطی
ben dile getireceksem
sen dile getireceksen
o dile getirecekse
biz dile getireceksek
siz dile getirecekseniz
onlar dile getirecekseler

Necessitative /

Simple tense / زمان گسترده
ben dile getirmeliyim
sen dile getirmelisin
o dile getirmeli(dir)
biz dile getirmeliyiz
siz dile getirmelisiniz
onlar dile getirmeli(dir)ler
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben dile getirmeliydim
sen dile getirmelidin
o dile getirmeliydi
biz dile getirmeliydik
siz dile getirmeliydiniz
onlar dile getirmeliydiler
Past, Dubitative / گذشته تردیدی
ben dile getirmeliymişim
sen dile getirmeliymişsin
o dile getirmeliymiş
biz dile getirmeliymişiz
siz dile getirmeliymişsiniz
onlar dile getirmeliymişler

Conditional / وجه شرطی

Simple tense / فاعلی زمان گسترده
ben dile getirsem
sen dile getirsen
o dile getirse
biz dile getirsek
siz dile getirseniz
onlar dile getirseler
Present progressive / حال استمراری
ben dile getiriyorsam
sen dile getiriyorsan
o dile getiriyorsa
biz dile getiriyorsak
siz dile getiriyorsanız
onlar dile getiriyorlarsa
Present / حال ساده
ben dile getirirsem
sen dile getirirsen
o dile getirirse
biz dile getirirsek
siz dile getirirseniz
onlar dile getirirseler
Past definite / گذشته خبری
ben dile getirdiysem
sen dile getirdiysen
o dile getirdiyse
biz dile getirdiysek
siz dile getirdiyseniz
onlar dile getirdiyseler
Indefinite past / گذشته گسترده
ben dile getirmişsem
sen dile getirmişsen
o dile getirmişse
biz dile getirmişsek
siz dile getirmişseniz
onlar dile getirmişseler

Subjunctive / وجه التزامی

Simple tense / زمان گسترده
ben dile getireyim
sen dile getiresin
o dile getire
biz dile getirelim
siz dile getiresiniz
onlar dile getireler
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben dile getireydim
sen dile getireydin
o dile getireydi
biz dile getireydik
siz dile getireydiniz
onlar dile getireydiler
Past reportative /
ben dile getireymişim
sen dile getireymişsin
o dile getireymiş
biz dile getireymişiz
siz dile getireymişsiniz
onlar dile getireymişler

Imperative / وجه امری

sen dile getir
o dile getirsin
siz dile getirin(iz)
onlar dile getirsinler
دانلود اپلیکیشن آموزشی + دیکشنری رایگان