صرف فعل ترکی استانبولی kıkırdatmak

kıkırdatmak : مصدر

Indicative mood / وجه اخباری

Present continuous simple / حال استمراری ساده
ben kıkırdatıyorum
sen kıkırdatıyorsun
o kıkırdatıyor
biz kıkırdatıyoruz
siz kıkırdatıyorsunuz
onlar kıkırdatıyorlar
Simple tense / زمان گسترده
ben kıkırdatırım
sen kıkırdatırsın
o kıkırdatır
biz kıkırdatırız
siz kıkırdatırsınız
onlar kıkırdatırlar
Past definite / گذشته خبری
ben kıkırdattım
sen kıkırdattın
o kıkırdattı
biz kıkırdattık
siz kıkırdattınız
onlar kıkırdattılar
Past progressive, dubitative / گذشته استمراری تردیدی
ben kıkırdatıyormuşum
sen kıkırdatıyormuşsun
o kıkırdatıyormuş
biz kıkırdatıyormuşuz
siz kıkırdatıyormuşsunuz
onlar kıkırdatıyormuşlar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben kıkırdatırmışım
sen kıkırdatırmışsın
o kıkırdatırmış
biz kıkırdatırmışız
siz kıkırdatırmışsınız
onlar kıkırdatırmışlar
Past progressive, narrative / گذشته استمراری روایتی
ben kıkırdatıyordum
sen kıkırdatıyordun
o kıkırdatıyordu
biz kıkırdatıyorduk
siz kıkırdatıyordunuz
onlar kıkırdatıyordular
Past perfect, narrative / گذشته کامل روایتی
ben kıkırdatmıştım
sen kıkırdatmıştın
o kıkırdatmıştı
biz kıkırdatmıştık
siz kıkırdatmışstınız
onlar kıkırdatmıştılar
Doubtful distant past / گذشته دور و تردید آمیز
ben kıkırdatmışmışım
sen kıkırdatmışmışsın
o kıkırdatmışmış
biz kıkırdatmışmışız
siz kıkırdatmışmışsınız
onlar kıkırdatmışmışlar
Past in future / گذشته در آینده
ben kıkırdatmış olacağım
sen kıkırdatmış olacaksın
o kıkırdatmış olacak
biz kıkırdatmış olacağız
siz kıkırdatmış olacaksınız
onlar kıkırdatmış olacaklır
Past conditional narrative / شرطی روایتی گذشته
ben kıkırdatsaydım
sen kıkırdatsaydın
o kıkırdatsaydı
biz kıkırdatsaydık
siz kıkırdatsaydınız
onlar kıkırdatsaydılar
Past conditional dubitative / شرطی تردیدی گذشته
ben kıkırdatsaymışım
sen kıkırdatsaymışsın
o kıkırdatsaymış
biz kıkırdatsaymışız
siz kıkırdatsaymışsınız
onlar kıkırdatsaymışlar
Future simple / زمان آینده
ben kıkırdatacağım
sen kıkırdatacaksın
o kıkırdatacak
biz kıkırdatacağız
siz kıkırdatacaksınız
onlar kıkırdatacaklar
Future in past / آینده در گذشته
ben kıkırdatacaktım
sen kıkırdatacaktın
o kıkırdatacaktı
biz kıkırdatacaktık
siz kıkırdatacaktınız
onlar kıkırdatacaktılar
Future dubitative / آینده وجه تردیدی
ben kıkırdatacakmışım
sen kıkırdatacakmışsın
o kıkırdatacakmış
biz kıkırdatacakmışız
siz kıkırdatacakmışsınız
onlar kıkırdatacakmışlar
Future conditional / آینده شرطی
ben kıkırdatacaksam
sen kıkırdatacaksan
o kıkırdatacaksa
biz kıkırdatacaksak
siz kıkırdatacaksanız
onlar kıkırdatacaksalar

Necessitative /

Simple tense / زمان گسترده
ben kıkırdatmalıyım
sen kıkırdatmalısın
o kıkırdatmalı(dır)
biz kıkırdatmalıyız
siz kıkırdatmalısınız
onlar kıkırdatmalı(dır)lar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben kıkırdatmalıydım
sen kıkırdatmalıdın
o kıkırdatmalıydı
biz kıkırdatmalıydık
siz kıkırdatmalıydınız
onlar kıkırdatmalıydılar
Past, Dubitative / گذشته تردیدی
ben kıkırdatmalıymışım
sen kıkırdatmalıymışsın
o kıkırdatmalıymış
biz kıkırdatmalıymışız
siz kıkırdatmalıymışsınız
onlar kıkırdatmalıymışlar

Conditional / وجه شرطی

Simple tense / فاعلی زمان گسترده
ben kıkırdatsam
sen kıkırdatsan
o kıkırdatsa
biz kıkırdatsak
siz kıkırdatsanız
onlar kıkırdatsalar
Present progressive / حال استمراری
ben kıkırdatıyorsam
sen kıkırdatıyorsan
o kıkırdatıyorsa
biz kıkırdatıyorsak
siz kıkırdatıyorsanız
onlar kıkırdatıyorlarsa
Present / حال ساده
ben kıkırdatırsam
sen kıkırdatırsan
o kıkırdatırsa
biz kıkırdatırsak
siz kıkırdatırsanız
onlar kıkırdatırsalar
Past definite / گذشته خبری
ben kıkırdattıysam
sen kıkırdattıysan
o kıkırdattıysa
biz kıkırdattıysak
siz kıkırdattıysanız
onlar kıkırdattıysalar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben kıkırdatmışsam
sen kıkırdatmışsan
o kıkırdatmışsa
biz kıkırdatmışsak
siz kıkırdatmışsanız
onlar kıkırdatmışsalar

Subjunctive / وجه التزامی

Simple tense / زمان گسترده
ben kıkırdatayım
sen kıkırdatasın
o kıkırdata
biz kıkırdatalım
siz kıkırdatasınız
onlar kıkırdatalar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben kıkırdataydım
sen kıkırdataydın
o kıkırdataydı
biz kıkırdataydık
siz kıkırdataydınız
onlar kıkırdataydılar
Past reportative /
ben kıkırdataymışım
sen kıkırdataymışsın
o kıkırdataymış
biz kıkırdataymışız
siz kıkırdataymışsınız
onlar kıkırdataymışlar

Imperative / وجه امری

sen kıkırdat
o kıkırdatsın
siz kıkırdatın(ız)
onlar kıkırdatsınlar
دانلود اپلیکیشن آموزشی + دیکشنری رایگان