صرف فعل ترکی استانبولی kıymetini bilmek

kıymetini bilmek : مصدر

Indicative mood / وجه اخباری

Present continuous simple / حال استمراری ساده
ben kıymetini biliyorum
sen kıymetini biliyorsun
o kıymetini biliyor
biz kıymetini biliyoruz
siz kıymetini biliyorsunuz
onlar kıymetini biliyorlar
Simple tense / زمان گسترده
ben kıymetini bilirim
sen kıymetini bilirsin
o kıymetini bilir
biz kıymetini biliriz
siz kıymetini bilirsiniz
onlar kıymetini bilirler
Past definite / گذشته خبری
ben kıymetini bildim
sen kıymetini bildin
o kıymetini bildi
biz kıymetini bildik
siz kıymetini bildiniz
onlar kıymetini bildiler
Past progressive, dubitative / گذشته استمراری تردیدی
ben kıymetini biliyormuşum
sen kıymetini biliyormuşsun
o kıymetini biliyormuş
biz kıymetini biliyormuşuz
siz kıymetini biliyormuşsunuz
onlar kıymetini biliyormuşlar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben kıymetini bilirmişim
sen kıymetini bilirmişsin
o kıymetini bilirmiş
biz kıymetini bilirmişiz
siz kıymetini bilirmişsiniz
onlar kıymetini bilirmişler
Past progressive, narrative / گذشته استمراری روایتی
ben kıymetini biliyordum
sen kıymetini biliyordun
o kıymetini biliyordu
biz kıymetini biliyorduk
siz kıymetini biliyordunuz
onlar kıymetini biliyordular
Past perfect, narrative / گذشته کامل روایتی
ben kıymetini bilmiştim
sen kıymetini bilmiştin
o kıymetini bilmişti
biz kıymetini bilmiştik
siz kıymetini bilmişstiniz
onlar kıymetini bilmiştiler
Doubtful distant past / گذشته دور و تردید آمیز
ben kıymetini bilmişmişim
sen kıymetini bilmişmişsin
o kıymetini bilmişmiş
biz kıymetini bilmişmişiz
siz kıymetini bilmişmişsiniz
onlar kıymetini bilmişmişler
Past in future / گذشته در آینده
ben kıymetini bilmiş olacağım
sen kıymetini bilmiş olacaksın
o kıymetini bilmiş olacak
biz kıymetini bilmiş olacağız
siz kıymetini bilmiş olacaksınız
onlar kıymetini bilmiş olacaklır
Past conditional narrative / شرطی روایتی گذشته
ben kıymetini bilseydim
sen kıymetini bilseydin
o kıymetini bilseydi
biz kıymetini bilseydik
siz kıymetini bilseydiniz
onlar kıymetini bilseydiler
Past conditional dubitative / شرطی تردیدی گذشته
ben kıymetini bilseymişim
sen kıymetini bilseymişsin
o kıymetini bilseymiş
biz kıymetini bilseymişiz
siz kıymetini bilseymişsiniz
onlar kıymetini bilseymişler
Future simple / زمان آینده
ben kıymetini bileceğim
sen kıymetini bileceksin
o kıymetini bilecek
biz kıymetini bileceğiz
siz kıymetini bileceksiniz
onlar kıymetini bilecekler
Future in past / آینده در گذشته
ben kıymetini bilecektim
sen kıymetini bilecektin
o kıymetini bilecekti
biz kıymetini bilecektik
siz kıymetini bilecektiniz
onlar kıymetini bilecektiler
Future dubitative / آینده وجه تردیدی
ben kıymetini bilecekmişim
sen kıymetini bilecekmişsin
o kıymetini bilecekmiş
biz kıymetini bilecekmişiz
siz kıymetini bilecekmişsiniz
onlar kıymetini bilecekmişler
Future conditional / آینده شرطی
ben kıymetini bileceksem
sen kıymetini bileceksen
o kıymetini bilecekse
biz kıymetini bileceksek
siz kıymetini bilecekseniz
onlar kıymetini bilecekseler

Necessitative /

Simple tense / زمان گسترده
ben kıymetini bilmeliyim
sen kıymetini bilmelisin
o kıymetini bilmeli(dir)
biz kıymetini bilmeliyiz
siz kıymetini bilmelisiniz
onlar kıymetini bilmeli(dir)ler
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben kıymetini bilmeliydim
sen kıymetini bilmelidin
o kıymetini bilmeliydi
biz kıymetini bilmeliydik
siz kıymetini bilmeliydiniz
onlar kıymetini bilmeliydiler
Past, Dubitative / گذشته تردیدی
ben kıymetini bilmeliymişim
sen kıymetini bilmeliymişsin
o kıymetini bilmeliymiş
biz kıymetini bilmeliymişiz
siz kıymetini bilmeliymişsiniz
onlar kıymetini bilmeliymişler

Conditional / وجه شرطی

Simple tense / فاعلی زمان گسترده
ben kıymetini bilsem
sen kıymetini bilsen
o kıymetini bilse
biz kıymetini bilsek
siz kıymetini bilseniz
onlar kıymetini bilseler
Present progressive / حال استمراری
ben kıymetini biliyorsam
sen kıymetini biliyorsan
o kıymetini biliyorsa
biz kıymetini biliyorsak
siz kıymetini biliyorsanız
onlar kıymetini biliyorlarsa
Present / حال ساده
ben kıymetini bilirsem
sen kıymetini bilirsen
o kıymetini bilirse
biz kıymetini bilirsek
siz kıymetini bilirseniz
onlar kıymetini bilirseler
Past definite / گذشته خبری
ben kıymetini bildiysem
sen kıymetini bildiysen
o kıymetini bildiyse
biz kıymetini bildiysek
siz kıymetini bildiyseniz
onlar kıymetini bildiyseler
Indefinite past / گذشته گسترده
ben kıymetini bilmişsem
sen kıymetini bilmişsen
o kıymetini bilmişse
biz kıymetini bilmişsek
siz kıymetini bilmişseniz
onlar kıymetini bilmişseler

Subjunctive / وجه التزامی

Simple tense / زمان گسترده
ben kıymetini bileyim
sen kıymetini bilesin
o kıymetini bile
biz kıymetini bilelim
siz kıymetini bilesiniz
onlar kıymetini bileler
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben kıymetini bileydim
sen kıymetini bileydin
o kıymetini bileydi
biz kıymetini bileydik
siz kıymetini bileydiniz
onlar kıymetini bileydiler
Past reportative /
ben kıymetini bileymişim
sen kıymetini bileymişsin
o kıymetini bileymiş
biz kıymetini bileymişiz
siz kıymetini bileymişsiniz
onlar kıymetini bileymişler

Imperative / وجه امری

sen kıymetini bil
o kıymetini bilsin
siz kıymetini bilin(iz)
onlar kıymetini bilsinler
دانلود اپلیکیشن آموزشی + دیکشنری رایگان