صرف فعل ترکی استانبولی laikleştirilmek

laikleştirilmek : مصدر

Indicative mood / وجه اخباری

Present continuous simple / حال استمراری ساده
ben laikleştiriliyorum
sen laikleştiriliyorsun
o laikleştiriliyor
biz laikleştiriliyoruz
siz laikleştiriliyorsunuz
onlar laikleştiriliyorlar
Simple tense / زمان گسترده
ben laikleştirilirim
sen laikleştirilirsin
o laikleştirilir
biz laikleştiriliriz
siz laikleştirilirsiniz
onlar laikleştirilirler
Past definite / گذشته خبری
ben laikleştirildim
sen laikleştirildin
o laikleştirildi
biz laikleştirildik
siz laikleştirildiniz
onlar laikleştirildiler
Past progressive, dubitative / گذشته استمراری تردیدی
ben laikleştiriliyormuşum
sen laikleştiriliyormuşsun
o laikleştiriliyormuş
biz laikleştiriliyormuşuz
siz laikleştiriliyormuşsunuz
onlar laikleştiriliyormuşlar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben laikleştirilirmişim
sen laikleştirilirmişsin
o laikleştirilirmiş
biz laikleştirilirmişiz
siz laikleştirilirmişsiniz
onlar laikleştirilirmişler
Past progressive, narrative / گذشته استمراری روایتی
ben laikleştiriliyordum
sen laikleştiriliyordun
o laikleştiriliyordu
biz laikleştiriliyorduk
siz laikleştiriliyordunuz
onlar laikleştiriliyordular
Past perfect, narrative / گذشته کامل روایتی
ben laikleştirilmiştim
sen laikleştirilmiştin
o laikleştirilmişti
biz laikleştirilmiştik
siz laikleştirilmişstiniz
onlar laikleştirilmiştiler
Doubtful distant past / گذشته دور و تردید آمیز
ben laikleştirilmişmişim
sen laikleştirilmişmişsin
o laikleştirilmişmiş
biz laikleştirilmişmişiz
siz laikleştirilmişmişsiniz
onlar laikleştirilmişmişler
Past in future / گذشته در آینده
ben laikleştirilmiş olacağım
sen laikleştirilmiş olacaksın
o laikleştirilmiş olacak
biz laikleştirilmiş olacağız
siz laikleştirilmiş olacaksınız
onlar laikleştirilmiş olacaklır
Past conditional narrative / شرطی روایتی گذشته
ben laikleştirilseydim
sen laikleştirilseydin
o laikleştirilseydi
biz laikleştirilseydik
siz laikleştirilseydiniz
onlar laikleştirilseydiler
Past conditional dubitative / شرطی تردیدی گذشته
ben laikleştirilseymişim
sen laikleştirilseymişsin
o laikleştirilseymiş
biz laikleştirilseymişiz
siz laikleştirilseymişsiniz
onlar laikleştirilseymişler
Future simple / زمان آینده
ben laikleştirileceğim
sen laikleştirileceksin
o laikleştirilecek
biz laikleştirileceğiz
siz laikleştirileceksiniz
onlar laikleştirilecekler
Future in past / آینده در گذشته
ben laikleştirilecektim
sen laikleştirilecektin
o laikleştirilecekti
biz laikleştirilecektik
siz laikleştirilecektiniz
onlar laikleştirilecektiler
Future dubitative / آینده وجه تردیدی
ben laikleştirilecekmişim
sen laikleştirilecekmişsin
o laikleştirilecekmiş
biz laikleştirilecekmişiz
siz laikleştirilecekmişsiniz
onlar laikleştirilecekmişler
Future conditional / آینده شرطی
ben laikleştirileceksem
sen laikleştirileceksen
o laikleştirilecekse
biz laikleştirileceksek
siz laikleştirilecekseniz
onlar laikleştirilecekseler

Necessitative /

Simple tense / زمان گسترده
ben laikleştirilmeliyim
sen laikleştirilmelisin
o laikleştirilmeli(dir)
biz laikleştirilmeliyiz
siz laikleştirilmelisiniz
onlar laikleştirilmeli(dir)ler
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben laikleştirilmeliydim
sen laikleştirilmelidin
o laikleştirilmeliydi
biz laikleştirilmeliydik
siz laikleştirilmeliydiniz
onlar laikleştirilmeliydiler
Past, Dubitative / گذشته تردیدی
ben laikleştirilmeliymişim
sen laikleştirilmeliymişsin
o laikleştirilmeliymiş
biz laikleştirilmeliymişiz
siz laikleştirilmeliymişsiniz
onlar laikleştirilmeliymişler

Conditional / وجه شرطی

Simple tense / فاعلی زمان گسترده
ben laikleştirilsem
sen laikleştirilsen
o laikleştirilse
biz laikleştirilsek
siz laikleştirilseniz
onlar laikleştirilseler
Present progressive / حال استمراری
ben laikleştiriliyorsam
sen laikleştiriliyorsan
o laikleştiriliyorsa
biz laikleştiriliyorsak
siz laikleştiriliyorsanız
onlar laikleştiriliyorlarsa
Present / حال ساده
ben laikleştirilirsem
sen laikleştirilirsen
o laikleştirilirse
biz laikleştirilirsek
siz laikleştirilirseniz
onlar laikleştirilirseler
Past definite / گذشته خبری
ben laikleştirildiysem
sen laikleştirildiysen
o laikleştirildiyse
biz laikleştirildiysek
siz laikleştirildiyseniz
onlar laikleştirildiyseler
Indefinite past / گذشته گسترده
ben laikleştirilmişsem
sen laikleştirilmişsen
o laikleştirilmişse
biz laikleştirilmişsek
siz laikleştirilmişseniz
onlar laikleştirilmişseler

Subjunctive / وجه التزامی

Simple tense / زمان گسترده
ben laikleştirileyim
sen laikleştirilesin
o laikleştirile
biz laikleştirilelim
siz laikleştirilesiniz
onlar laikleştirileler
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben laikleştirileydim
sen laikleştirileydin
o laikleştirileydi
biz laikleştirileydik
siz laikleştirileydiniz
onlar laikleştirileydiler
Past reportative /
ben laikleştirileymişim
sen laikleştirileymişsin
o laikleştirileymiş
biz laikleştirileymişiz
siz laikleştirileymişsiniz
onlar laikleştirileymişler

Imperative / وجه امری

sen laikleştiril
o laikleştirilsin
siz laikleştirilin(iz)
onlar laikleştirilsinler
دانلود اپلیکیشن آموزشی + دیکشنری رایگان