صرف فعل ترکی استانبولی layık görmek

layık görmek : مصدر

Indicative mood / وجه اخباری

Present continuous simple / حال استمراری ساده
ben layık görüyorum
sen layık görüyorsun
o layık görüyor
biz layık görüyoruz
siz layık görüyorsunuz
onlar layık görüyorlar
Simple tense / زمان گسترده
ben layık görerüm
sen layık görersün
o layık görer
biz layık görerüz
siz layık görersünüz
onlar layık görerler
Past definite / گذشته خبری
ben layık gördüm
sen layık gördün
o layık gördü
biz layık gördük
siz layık gördünüz
onlar layık gördüler
Past progressive, dubitative / گذشته استمراری تردیدی
ben layık görüyormuşum
sen layık görüyormuşsun
o layık görüyormuş
biz layık görüyormuşuz
siz layık görüyormuşsunuz
onlar layık görüyormuşlar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben layık görermüşüm
sen layık görermüşsün
o layık görermüş
biz layık görermüşüz
siz layık görermüşsünüz
onlar layık görermüşler
Past progressive, narrative / گذشته استمراری روایتی
ben layık görüyordum
sen layık görüyordun
o layık görüyordu
biz layık görüyorduk
siz layık görüyordunuz
onlar layık görüyordular
Past perfect, narrative / گذشته کامل روایتی
ben layık görmüştüm
sen layık görmüştün
o layık görmüştü
biz layık görmüştük
siz layık görmüşstünüz
onlar layık görmüştüler
Doubtful distant past / گذشته دور و تردید آمیز
ben layık görmüşmüşüm
sen layık görmüşmüşsün
o layık görmüşmüş
biz layık görmüşmüşüz
siz layık görmüşmüşsünüz
onlar layık görmüşmüşler
Past in future / گذشته در آینده
ben layık görmüş olacağım
sen layık görmüş olacaksın
o layık görmüş olacak
biz layık görmüş olacağız
siz layık görmüş olacaksınız
onlar layık görmüş olacaklır
Past conditional narrative / شرطی روایتی گذشته
ben layık görseydim
sen layık görseydin
o layık görseydi
biz layık görseydik
siz layık görseydiniz
onlar layık görseydiler
Past conditional dubitative / شرطی تردیدی گذشته
ben layık görseymişim
sen layık görseymişsin
o layık görseymiş
biz layık görseymişiz
siz layık görseymişsiniz
onlar layık görseymişler
Future simple / زمان آینده
ben layık göreceğim
sen layık göreceksin
o layık görecek
biz layık göreceğiz
siz layık göreceksiniz
onlar layık görecekler
Future in past / آینده در گذشته
ben layık görecektim
sen layık görecektin
o layık görecekti
biz layık görecektik
siz layık görecektiniz
onlar layık görecektiler
Future dubitative / آینده وجه تردیدی
ben layık görecekmişim
sen layık görecekmişsin
o layık görecekmiş
biz layık görecekmişiz
siz layık görecekmişsiniz
onlar layık görecekmişler
Future conditional / آینده شرطی
ben layık göreceksem
sen layık göreceksen
o layık görecekse
biz layık göreceksek
siz layık görecekseniz
onlar layık görecekseler

Necessitative /

Simple tense / زمان گسترده
ben layık görmeliyim
sen layık görmelisin
o layık görmeli(dir)
biz layık görmeliyiz
siz layık görmelisiniz
onlar layık görmeli(dir)ler
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben layık görmeliydim
sen layık görmelidin
o layık görmeliydi
biz layık görmeliydik
siz layık görmeliydiniz
onlar layık görmeliydiler
Past, Dubitative / گذشته تردیدی
ben layık görmeliymişim
sen layık görmeliymişsin
o layık görmeliymiş
biz layık görmeliymişiz
siz layık görmeliymişsiniz
onlar layık görmeliymişler

Conditional / وجه شرطی

Simple tense / فاعلی زمان گسترده
ben layık görsem
sen layık görsen
o layık görse
biz layık görsek
siz layık görseniz
onlar layık görseler
Present progressive / حال استمراری
ben layık görüyorsam
sen layık görüyorsan
o layık görüyorsa
biz layık görüyorsak
siz layık görüyorsanız
onlar layık görüyorlarsa
Present / حال ساده
ben layık görersem
sen layık görersen
o layık görerse
biz layık görersek
siz layık görerseniz
onlar layık görerseler
Past definite / گذشته خبری
ben layık gördüysem
sen layık gördüysen
o layık gördüyse
biz layık gördüysek
siz layık gördüyseniz
onlar layık gördüyseler
Indefinite past / گذشته گسترده
ben layık görmüşsem
sen layık görmüşsen
o layık görmüşse
biz layık görmüşsek
siz layık görmüşseniz
onlar layık görmüşseler

Subjunctive / وجه التزامی

Simple tense / زمان گسترده
ben layık göreyim
sen layık göresin
o layık göre
biz layık görelim
siz layık göresiniz
onlar layık göreler
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben layık göreydim
sen layık göreydin
o layık göreydi
biz layık göreydik
siz layık göreydiniz
onlar layık göreydiler
Past reportative /
ben layık göreymişim
sen layık göreymişsin
o layık göreymiş
biz layık göreymişiz
siz layık göreymişsiniz
onlar layık göreymişler

Imperative / وجه امری

sen layık gör
o layık görsün
siz layık görün(üz)
onlar layık görsünler
دانلود اپلیکیشن آموزشی + دیکشنری رایگان