صرف فعل ترکی استانبولی parçalatmak

parçalatmak : مصدر

Indicative mood / وجه اخباری

Present continuous simple / حال استمراری ساده
ben parçalatıyorum
sen parçalatıyorsun
o parçalatıyor
biz parçalatıyoruz
siz parçalatıyorsunuz
onlar parçalatıyorlar
Simple tense / زمان گسترده
ben parçalatırım
sen parçalatırsın
o parçalatır
biz parçalatırız
siz parçalatırsınız
onlar parçalatırlar
Past definite / گذشته خبری
ben parçalattım
sen parçalattın
o parçalattı
biz parçalattık
siz parçalattınız
onlar parçalattılar
Past progressive, dubitative / گذشته استمراری تردیدی
ben parçalatıyormuşum
sen parçalatıyormuşsun
o parçalatıyormuş
biz parçalatıyormuşuz
siz parçalatıyormuşsunuz
onlar parçalatıyormuşlar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben parçalatırmışım
sen parçalatırmışsın
o parçalatırmış
biz parçalatırmışız
siz parçalatırmışsınız
onlar parçalatırmışlar
Past progressive, narrative / گذشته استمراری روایتی
ben parçalatıyordum
sen parçalatıyordun
o parçalatıyordu
biz parçalatıyorduk
siz parçalatıyordunuz
onlar parçalatıyordular
Past perfect, narrative / گذشته کامل روایتی
ben parçalatmıştım
sen parçalatmıştın
o parçalatmıştı
biz parçalatmıştık
siz parçalatmışstınız
onlar parçalatmıştılar
Doubtful distant past / گذشته دور و تردید آمیز
ben parçalatmışmışım
sen parçalatmışmışsın
o parçalatmışmış
biz parçalatmışmışız
siz parçalatmışmışsınız
onlar parçalatmışmışlar
Past in future / گذشته در آینده
ben parçalatmış olacağım
sen parçalatmış olacaksın
o parçalatmış olacak
biz parçalatmış olacağız
siz parçalatmış olacaksınız
onlar parçalatmış olacaklır
Past conditional narrative / شرطی روایتی گذشته
ben parçalatsaydım
sen parçalatsaydın
o parçalatsaydı
biz parçalatsaydık
siz parçalatsaydınız
onlar parçalatsaydılar
Past conditional dubitative / شرطی تردیدی گذشته
ben parçalatsaymışım
sen parçalatsaymışsın
o parçalatsaymış
biz parçalatsaymışız
siz parçalatsaymışsınız
onlar parçalatsaymışlar
Future simple / زمان آینده
ben parçalatacağım
sen parçalatacaksın
o parçalatacak
biz parçalatacağız
siz parçalatacaksınız
onlar parçalatacaklar
Future in past / آینده در گذشته
ben parçalatacaktım
sen parçalatacaktın
o parçalatacaktı
biz parçalatacaktık
siz parçalatacaktınız
onlar parçalatacaktılar
Future dubitative / آینده وجه تردیدی
ben parçalatacakmışım
sen parçalatacakmışsın
o parçalatacakmış
biz parçalatacakmışız
siz parçalatacakmışsınız
onlar parçalatacakmışlar
Future conditional / آینده شرطی
ben parçalatacaksam
sen parçalatacaksan
o parçalatacaksa
biz parçalatacaksak
siz parçalatacaksanız
onlar parçalatacaksalar

Necessitative /

Simple tense / زمان گسترده
ben parçalatmalıyım
sen parçalatmalısın
o parçalatmalı(dır)
biz parçalatmalıyız
siz parçalatmalısınız
onlar parçalatmalı(dır)lar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben parçalatmalıydım
sen parçalatmalıdın
o parçalatmalıydı
biz parçalatmalıydık
siz parçalatmalıydınız
onlar parçalatmalıydılar
Past, Dubitative / گذشته تردیدی
ben parçalatmalıymışım
sen parçalatmalıymışsın
o parçalatmalıymış
biz parçalatmalıymışız
siz parçalatmalıymışsınız
onlar parçalatmalıymışlar

Conditional / وجه شرطی

Simple tense / فاعلی زمان گسترده
ben parçalatsam
sen parçalatsan
o parçalatsa
biz parçalatsak
siz parçalatsanız
onlar parçalatsalar
Present progressive / حال استمراری
ben parçalatıyorsam
sen parçalatıyorsan
o parçalatıyorsa
biz parçalatıyorsak
siz parçalatıyorsanız
onlar parçalatıyorlarsa
Present / حال ساده
ben parçalatırsam
sen parçalatırsan
o parçalatırsa
biz parçalatırsak
siz parçalatırsanız
onlar parçalatırsalar
Past definite / گذشته خبری
ben parçalattıysam
sen parçalattıysan
o parçalattıysa
biz parçalattıysak
siz parçalattıysanız
onlar parçalattıysalar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben parçalatmışsam
sen parçalatmışsan
o parçalatmışsa
biz parçalatmışsak
siz parçalatmışsanız
onlar parçalatmışsalar

Subjunctive / وجه التزامی

Simple tense / زمان گسترده
ben parçalatayım
sen parçalatasın
o parçalata
biz parçalatalım
siz parçalatasınız
onlar parçalatalar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben parçalataydım
sen parçalataydın
o parçalataydı
biz parçalataydık
siz parçalataydınız
onlar parçalataydılar
Past reportative /
ben parçalataymışım
sen parçalataymışsın
o parçalataymış
biz parçalataymışız
siz parçalataymışsınız
onlar parçalataymışlar

Imperative / وجه امری

sen parçalat
o parçalatsın
siz parçalatın(ız)
onlar parçalatsınlar
دانلود اپلیکیشن آموزشی + دیکشنری رایگان