صرف فعل ترکی استانبولی soluk soluğa kalmak

soluk soluğa kalmak : مصدر

Indicative mood / وجه اخباری

Present continuous simple / حال استمراری ساده
ben soluk soluğa kalıyorum
sen soluk soluğa kalıyorsun
o soluk soluğa kalıyor
biz soluk soluğa kalıyoruz
siz soluk soluğa kalıyorsunuz
onlar soluk soluğa kalıyorlar
Simple tense / زمان گسترده
ben soluk soluğa kalırım
sen soluk soluğa kalırsın
o soluk soluğa kalır
biz soluk soluğa kalırız
siz soluk soluğa kalırsınız
onlar soluk soluğa kalırlar
Past definite / گذشته خبری
ben soluk soluğa kaldım
sen soluk soluğa kaldın
o soluk soluğa kaldı
biz soluk soluğa kaldık
siz soluk soluğa kaldınız
onlar soluk soluğa kaldılar
Past progressive, dubitative / گذشته استمراری تردیدی
ben soluk soluğa kalıyormuşum
sen soluk soluğa kalıyormuşsun
o soluk soluğa kalıyormuş
biz soluk soluğa kalıyormuşuz
siz soluk soluğa kalıyormuşsunuz
onlar soluk soluğa kalıyormuşlar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben soluk soluğa kalırmışım
sen soluk soluğa kalırmışsın
o soluk soluğa kalırmış
biz soluk soluğa kalırmışız
siz soluk soluğa kalırmışsınız
onlar soluk soluğa kalırmışlar
Past progressive, narrative / گذشته استمراری روایتی
ben soluk soluğa kalıyordum
sen soluk soluğa kalıyordun
o soluk soluğa kalıyordu
biz soluk soluğa kalıyorduk
siz soluk soluğa kalıyordunuz
onlar soluk soluğa kalıyordular
Past perfect, narrative / گذشته کامل روایتی
ben soluk soluğa kalmıştım
sen soluk soluğa kalmıştın
o soluk soluğa kalmıştı
biz soluk soluğa kalmıştık
siz soluk soluğa kalmışstınız
onlar soluk soluğa kalmıştılar
Doubtful distant past / گذشته دور و تردید آمیز
ben soluk soluğa kalmışmışım
sen soluk soluğa kalmışmışsın
o soluk soluğa kalmışmış
biz soluk soluğa kalmışmışız
siz soluk soluğa kalmışmışsınız
onlar soluk soluğa kalmışmışlar
Past in future / گذشته در آینده
ben soluk soluğa kalmış olacağım
sen soluk soluğa kalmış olacaksın
o soluk soluğa kalmış olacak
biz soluk soluğa kalmış olacağız
siz soluk soluğa kalmış olacaksınız
onlar soluk soluğa kalmış olacaklır
Past conditional narrative / شرطی روایتی گذشته
ben soluk soluğa kalsaydım
sen soluk soluğa kalsaydın
o soluk soluğa kalsaydı
biz soluk soluğa kalsaydık
siz soluk soluğa kalsaydınız
onlar soluk soluğa kalsaydılar
Past conditional dubitative / شرطی تردیدی گذشته
ben soluk soluğa kalsaymışım
sen soluk soluğa kalsaymışsın
o soluk soluğa kalsaymış
biz soluk soluğa kalsaymışız
siz soluk soluğa kalsaymışsınız
onlar soluk soluğa kalsaymışlar
Future simple / زمان آینده
ben soluk soluğa kalacağım
sen soluk soluğa kalacaksın
o soluk soluğa kalacak
biz soluk soluğa kalacağız
siz soluk soluğa kalacaksınız
onlar soluk soluğa kalacaklar
Future in past / آینده در گذشته
ben soluk soluğa kalacaktım
sen soluk soluğa kalacaktın
o soluk soluğa kalacaktı
biz soluk soluğa kalacaktık
siz soluk soluğa kalacaktınız
onlar soluk soluğa kalacaktılar
Future dubitative / آینده وجه تردیدی
ben soluk soluğa kalacakmışım
sen soluk soluğa kalacakmışsın
o soluk soluğa kalacakmış
biz soluk soluğa kalacakmışız
siz soluk soluğa kalacakmışsınız
onlar soluk soluğa kalacakmışlar
Future conditional / آینده شرطی
ben soluk soluğa kalacaksam
sen soluk soluğa kalacaksan
o soluk soluğa kalacaksa
biz soluk soluğa kalacaksak
siz soluk soluğa kalacaksanız
onlar soluk soluğa kalacaksalar

Necessitative /

Simple tense / زمان گسترده
ben soluk soluğa kalmalıyım
sen soluk soluğa kalmalısın
o soluk soluğa kalmalı(dır)
biz soluk soluğa kalmalıyız
siz soluk soluğa kalmalısınız
onlar soluk soluğa kalmalı(dır)lar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben soluk soluğa kalmalıydım
sen soluk soluğa kalmalıdın
o soluk soluğa kalmalıydı
biz soluk soluğa kalmalıydık
siz soluk soluğa kalmalıydınız
onlar soluk soluğa kalmalıydılar
Past, Dubitative / گذشته تردیدی
ben soluk soluğa kalmalıymışım
sen soluk soluğa kalmalıymışsın
o soluk soluğa kalmalıymış
biz soluk soluğa kalmalıymışız
siz soluk soluğa kalmalıymışsınız
onlar soluk soluğa kalmalıymışlar

Conditional / وجه شرطی

Simple tense / فاعلی زمان گسترده
ben soluk soluğa kalsam
sen soluk soluğa kalsan
o soluk soluğa kalsa
biz soluk soluğa kalsak
siz soluk soluğa kalsanız
onlar soluk soluğa kalsalar
Present progressive / حال استمراری
ben soluk soluğa kalıyorsam
sen soluk soluğa kalıyorsan
o soluk soluğa kalıyorsa
biz soluk soluğa kalıyorsak
siz soluk soluğa kalıyorsanız
onlar soluk soluğa kalıyorlarsa
Present / حال ساده
ben soluk soluğa kalırsam
sen soluk soluğa kalırsan
o soluk soluğa kalırsa
biz soluk soluğa kalırsak
siz soluk soluğa kalırsanız
onlar soluk soluğa kalırsalar
Past definite / گذشته خبری
ben soluk soluğa kaldıysam
sen soluk soluğa kaldıysan
o soluk soluğa kaldıysa
biz soluk soluğa kaldıysak
siz soluk soluğa kaldıysanız
onlar soluk soluğa kaldıysalar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben soluk soluğa kalmışsam
sen soluk soluğa kalmışsan
o soluk soluğa kalmışsa
biz soluk soluğa kalmışsak
siz soluk soluğa kalmışsanız
onlar soluk soluğa kalmışsalar

Subjunctive / وجه التزامی

Simple tense / زمان گسترده
ben soluk soluğa kalayım
sen soluk soluğa kalasın
o soluk soluğa kala
biz soluk soluğa kalalım
siz soluk soluğa kalasınız
onlar soluk soluğa kalalar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben soluk soluğa kalaydım
sen soluk soluğa kalaydın
o soluk soluğa kalaydı
biz soluk soluğa kalaydık
siz soluk soluğa kalaydınız
onlar soluk soluğa kalaydılar
Past reportative /
ben soluk soluğa kalaymışım
sen soluk soluğa kalaymışsın
o soluk soluğa kalaymış
biz soluk soluğa kalaymışız
siz soluk soluğa kalaymışsınız
onlar soluk soluğa kalaymışlar

Imperative / وجه امری

sen soluk soluğa kal
o soluk soluğa kalsın
siz soluk soluğa kalın(ız)
onlar soluk soluğa kalsınlar
دانلود اپلیکیشن آموزشی + دیکشنری رایگان