صرف فعل ترکی استانبولی telefona bakmak

telefona bakmak : مصدر

Indicative mood / وجه اخباری

Present continuous simple / حال استمراری ساده
ben telefona bakıyorum
sen telefona bakıyorsun
o telefona bakıyor
biz telefona bakıyoruz
siz telefona bakıyorsunuz
onlar telefona bakıyorlar
Simple tense / زمان گسترده
ben telefona bakırım
sen telefona bakırsın
o telefona bakır
biz telefona bakırız
siz telefona bakırsınız
onlar telefona bakırlar
Past definite / گذشته خبری
ben telefona baktım
sen telefona baktın
o telefona baktı
biz telefona baktık
siz telefona baktınız
onlar telefona baktılar
Past progressive, dubitative / گذشته استمراری تردیدی
ben telefona bakıyormuşum
sen telefona bakıyormuşsun
o telefona bakıyormuş
biz telefona bakıyormuşuz
siz telefona bakıyormuşsunuz
onlar telefona bakıyormuşlar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben telefona bakırmışım
sen telefona bakırmışsın
o telefona bakırmış
biz telefona bakırmışız
siz telefona bakırmışsınız
onlar telefona bakırmışlar
Past progressive, narrative / گذشته استمراری روایتی
ben telefona bakıyordum
sen telefona bakıyordun
o telefona bakıyordu
biz telefona bakıyorduk
siz telefona bakıyordunuz
onlar telefona bakıyordular
Past perfect, narrative / گذشته کامل روایتی
ben telefona bakmıştım
sen telefona bakmıştın
o telefona bakmıştı
biz telefona bakmıştık
siz telefona bakmışstınız
onlar telefona bakmıştılar
Doubtful distant past / گذشته دور و تردید آمیز
ben telefona bakmışmışım
sen telefona bakmışmışsın
o telefona bakmışmış
biz telefona bakmışmışız
siz telefona bakmışmışsınız
onlar telefona bakmışmışlar
Past in future / گذشته در آینده
ben telefona bakmış olacağım
sen telefona bakmış olacaksın
o telefona bakmış olacak
biz telefona bakmış olacağız
siz telefona bakmış olacaksınız
onlar telefona bakmış olacaklır
Past conditional narrative / شرطی روایتی گذشته
ben telefona baksaydım
sen telefona baksaydın
o telefona baksaydı
biz telefona baksaydık
siz telefona baksaydınız
onlar telefona baksaydılar
Past conditional dubitative / شرطی تردیدی گذشته
ben telefona baksaymışım
sen telefona baksaymışsın
o telefona baksaymış
biz telefona baksaymışız
siz telefona baksaymışsınız
onlar telefona baksaymışlar
Future simple / زمان آینده
ben telefona bakacağım
sen telefona bakacaksın
o telefona bakacak
biz telefona bakacağız
siz telefona bakacaksınız
onlar telefona bakacaklar
Future in past / آینده در گذشته
ben telefona bakacaktım
sen telefona bakacaktın
o telefona bakacaktı
biz telefona bakacaktık
siz telefona bakacaktınız
onlar telefona bakacaktılar
Future dubitative / آینده وجه تردیدی
ben telefona bakacakmışım
sen telefona bakacakmışsın
o telefona bakacakmış
biz telefona bakacakmışız
siz telefona bakacakmışsınız
onlar telefona bakacakmışlar
Future conditional / آینده شرطی
ben telefona bakacaksam
sen telefona bakacaksan
o telefona bakacaksa
biz telefona bakacaksak
siz telefona bakacaksanız
onlar telefona bakacaksalar

Necessitative /

Simple tense / زمان گسترده
ben telefona bakmalıyım
sen telefona bakmalısın
o telefona bakmalı(dır)
biz telefona bakmalıyız
siz telefona bakmalısınız
onlar telefona bakmalı(dır)lar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben telefona bakmalıydım
sen telefona bakmalıdın
o telefona bakmalıydı
biz telefona bakmalıydık
siz telefona bakmalıydınız
onlar telefona bakmalıydılar
Past, Dubitative / گذشته تردیدی
ben telefona bakmalıymışım
sen telefona bakmalıymışsın
o telefona bakmalıymış
biz telefona bakmalıymışız
siz telefona bakmalıymışsınız
onlar telefona bakmalıymışlar

Conditional / وجه شرطی

Simple tense / فاعلی زمان گسترده
ben telefona baksam
sen telefona baksan
o telefona baksa
biz telefona baksak
siz telefona baksanız
onlar telefona baksalar
Present progressive / حال استمراری
ben telefona bakıyorsam
sen telefona bakıyorsan
o telefona bakıyorsa
biz telefona bakıyorsak
siz telefona bakıyorsanız
onlar telefona bakıyorlarsa
Present / حال ساده
ben telefona bakırsam
sen telefona bakırsan
o telefona bakırsa
biz telefona bakırsak
siz telefona bakırsanız
onlar telefona bakırsalar
Past definite / گذشته خبری
ben telefona baktıysam
sen telefona baktıysan
o telefona baktıysa
biz telefona baktıysak
siz telefona baktıysanız
onlar telefona baktıysalar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben telefona bakmışsam
sen telefona bakmışsan
o telefona bakmışsa
biz telefona bakmışsak
siz telefona bakmışsanız
onlar telefona bakmışsalar

Subjunctive / وجه التزامی

Simple tense / زمان گسترده
ben telefona bakayım
sen telefona bakasın
o telefona baka
biz telefona bakalım
siz telefona bakasınız
onlar telefona bakalar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben telefona bakaydım
sen telefona bakaydın
o telefona bakaydı
biz telefona bakaydık
siz telefona bakaydınız
onlar telefona bakaydılar
Past reportative /
ben telefona bakaymışım
sen telefona bakaymışsın
o telefona bakaymış
biz telefona bakaymışız
siz telefona bakaymışsınız
onlar telefona bakaymışlar

Imperative / وجه امری

sen telefona bak
o telefona baksın
siz telefona bakın(ız)
onlar telefona baksınlar
دانلود اپلیکیشن آموزشی + دیکشنری رایگان