صرف فعل ترکی استانبولی yüreklendirmek

yüreklendirmek : مصدر

Indicative mood / وجه اخباری

Present continuous simple / حال استمراری ساده
ben yüreklendiriyorum
sen yüreklendiriyorsun
o yüreklendiriyor
biz yüreklendiriyoruz
siz yüreklendiriyorsunuz
onlar yüreklendiriyorlar
Simple tense / زمان گسترده
ben yüreklendiririm
sen yüreklendirirsin
o yüreklendirir
biz yüreklendiririz
siz yüreklendirirsiniz
onlar yüreklendirirler
Past definite / گذشته خبری
ben yüreklendirdim
sen yüreklendirdin
o yüreklendirdi
biz yüreklendirdik
siz yüreklendirdiniz
onlar yüreklendirdiler
Past progressive, dubitative / گذشته استمراری تردیدی
ben yüreklendiriyormuşum
sen yüreklendiriyormuşsun
o yüreklendiriyormuş
biz yüreklendiriyormuşuz
siz yüreklendiriyormuşsunuz
onlar yüreklendiriyormuşlar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben yüreklendirirmişim
sen yüreklendirirmişsin
o yüreklendirirmiş
biz yüreklendirirmişiz
siz yüreklendirirmişsiniz
onlar yüreklendirirmişler
Past progressive, narrative / گذشته استمراری روایتی
ben yüreklendiriyordum
sen yüreklendiriyordun
o yüreklendiriyordu
biz yüreklendiriyorduk
siz yüreklendiriyordunuz
onlar yüreklendiriyordular
Past perfect, narrative / گذشته کامل روایتی
ben yüreklendirmiştim
sen yüreklendirmiştin
o yüreklendirmişti
biz yüreklendirmiştik
siz yüreklendirmişstiniz
onlar yüreklendirmiştiler
Doubtful distant past / گذشته دور و تردید آمیز
ben yüreklendirmişmişim
sen yüreklendirmişmişsin
o yüreklendirmişmiş
biz yüreklendirmişmişiz
siz yüreklendirmişmişsiniz
onlar yüreklendirmişmişler
Past in future / گذشته در آینده
ben yüreklendirmiş olacağım
sen yüreklendirmiş olacaksın
o yüreklendirmiş olacak
biz yüreklendirmiş olacağız
siz yüreklendirmiş olacaksınız
onlar yüreklendirmiş olacaklır
Past conditional narrative / شرطی روایتی گذشته
ben yüreklendirseydim
sen yüreklendirseydin
o yüreklendirseydi
biz yüreklendirseydik
siz yüreklendirseydiniz
onlar yüreklendirseydiler
Past conditional dubitative / شرطی تردیدی گذشته
ben yüreklendirseymişim
sen yüreklendirseymişsin
o yüreklendirseymiş
biz yüreklendirseymişiz
siz yüreklendirseymişsiniz
onlar yüreklendirseymişler
Future simple / زمان آینده
ben yüreklendireceğim
sen yüreklendireceksin
o yüreklendirecek
biz yüreklendireceğiz
siz yüreklendireceksiniz
onlar yüreklendirecekler
Future in past / آینده در گذشته
ben yüreklendirecektim
sen yüreklendirecektin
o yüreklendirecekti
biz yüreklendirecektik
siz yüreklendirecektiniz
onlar yüreklendirecektiler
Future dubitative / آینده وجه تردیدی
ben yüreklendirecekmişim
sen yüreklendirecekmişsin
o yüreklendirecekmiş
biz yüreklendirecekmişiz
siz yüreklendirecekmişsiniz
onlar yüreklendirecekmişler
Future conditional / آینده شرطی
ben yüreklendireceksem
sen yüreklendireceksen
o yüreklendirecekse
biz yüreklendireceksek
siz yüreklendirecekseniz
onlar yüreklendirecekseler

Necessitative /

Simple tense / زمان گسترده
ben yüreklendirmeliyim
sen yüreklendirmelisin
o yüreklendirmeli(dir)
biz yüreklendirmeliyiz
siz yüreklendirmelisiniz
onlar yüreklendirmeli(dir)ler
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben yüreklendirmeliydim
sen yüreklendirmelidin
o yüreklendirmeliydi
biz yüreklendirmeliydik
siz yüreklendirmeliydiniz
onlar yüreklendirmeliydiler
Past, Dubitative / گذشته تردیدی
ben yüreklendirmeliymişim
sen yüreklendirmeliymişsin
o yüreklendirmeliymiş
biz yüreklendirmeliymişiz
siz yüreklendirmeliymişsiniz
onlar yüreklendirmeliymişler

Conditional / وجه شرطی

Simple tense / فاعلی زمان گسترده
ben yüreklendirsem
sen yüreklendirsen
o yüreklendirse
biz yüreklendirsek
siz yüreklendirseniz
onlar yüreklendirseler
Present progressive / حال استمراری
ben yüreklendiriyorsam
sen yüreklendiriyorsan
o yüreklendiriyorsa
biz yüreklendiriyorsak
siz yüreklendiriyorsanız
onlar yüreklendiriyorlarsa
Present / حال ساده
ben yüreklendirirsem
sen yüreklendirirsen
o yüreklendirirse
biz yüreklendirirsek
siz yüreklendirirseniz
onlar yüreklendirirseler
Past definite / گذشته خبری
ben yüreklendirdiysem
sen yüreklendirdiysen
o yüreklendirdiyse
biz yüreklendirdiysek
siz yüreklendirdiyseniz
onlar yüreklendirdiyseler
Indefinite past / گذشته گسترده
ben yüreklendirmişsem
sen yüreklendirmişsen
o yüreklendirmişse
biz yüreklendirmişsek
siz yüreklendirmişseniz
onlar yüreklendirmişseler

Subjunctive / وجه التزامی

Simple tense / زمان گسترده
ben yüreklendireyim
sen yüreklendiresin
o yüreklendire
biz yüreklendirelim
siz yüreklendiresiniz
onlar yüreklendireler
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben yüreklendireydim
sen yüreklendireydin
o yüreklendireydi
biz yüreklendireydik
siz yüreklendireydiniz
onlar yüreklendireydiler
Past reportative /
ben yüreklendireymişim
sen yüreklendireymişsin
o yüreklendireymiş
biz yüreklendireymişiz
siz yüreklendireymişsiniz
onlar yüreklendireymişler

Imperative / وجه امری

sen yüreklendir
o yüreklendirsin
siz yüreklendirin(iz)
onlar yüreklendirsinler
دانلود اپلیکیشن آموزشی + دیکشنری رایگان