صرف فعل ترکی استانبولی yakınmak

yakınmak : مصدر

Indicative mood / وجه اخباری

Present continuous simple / حال استمراری ساده
ben yakınıyorum
sen yakınıyorsun
o yakınıyor
biz yakınıyoruz
siz yakınıyorsunuz
onlar yakınıyorlar
Simple tense / زمان گسترده
ben yakınırım
sen yakınırsın
o yakınır
biz yakınırız
siz yakınırsınız
onlar yakınırlar
Past definite / گذشته خبری
ben yakındım
sen yakındın
o yakındı
biz yakındık
siz yakındınız
onlar yakındılar
Past progressive, dubitative / گذشته استمراری تردیدی
ben yakınıyormuşum
sen yakınıyormuşsun
o yakınıyormuş
biz yakınıyormuşuz
siz yakınıyormuşsunuz
onlar yakınıyormuşlar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben yakınırmışım
sen yakınırmışsın
o yakınırmış
biz yakınırmışız
siz yakınırmışsınız
onlar yakınırmışlar
Past progressive, narrative / گذشته استمراری روایتی
ben yakınıyordum
sen yakınıyordun
o yakınıyordu
biz yakınıyorduk
siz yakınıyordunuz
onlar yakınıyordular
Past perfect, narrative / گذشته کامل روایتی
ben yakınmıştım
sen yakınmıştın
o yakınmıştı
biz yakınmıştık
siz yakınmışstınız
onlar yakınmıştılar
Doubtful distant past / گذشته دور و تردید آمیز
ben yakınmışmışım
sen yakınmışmışsın
o yakınmışmış
biz yakınmışmışız
siz yakınmışmışsınız
onlar yakınmışmışlar
Past in future / گذشته در آینده
ben yakınmış olacağım
sen yakınmış olacaksın
o yakınmış olacak
biz yakınmış olacağız
siz yakınmış olacaksınız
onlar yakınmış olacaklır
Past conditional narrative / شرطی روایتی گذشته
ben yakınsaydım
sen yakınsaydın
o yakınsaydı
biz yakınsaydık
siz yakınsaydınız
onlar yakınsaydılar
Past conditional dubitative / شرطی تردیدی گذشته
ben yakınsaymışım
sen yakınsaymışsın
o yakınsaymış
biz yakınsaymışız
siz yakınsaymışsınız
onlar yakınsaymışlar
Future simple / زمان آینده
ben yakınacağım
sen yakınacaksın
o yakınacak
biz yakınacağız
siz yakınacaksınız
onlar yakınacaklar
Future in past / آینده در گذشته
ben yakınacaktım
sen yakınacaktın
o yakınacaktı
biz yakınacaktık
siz yakınacaktınız
onlar yakınacaktılar
Future dubitative / آینده وجه تردیدی
ben yakınacakmışım
sen yakınacakmışsın
o yakınacakmış
biz yakınacakmışız
siz yakınacakmışsınız
onlar yakınacakmışlar
Future conditional / آینده شرطی
ben yakınacaksam
sen yakınacaksan
o yakınacaksa
biz yakınacaksak
siz yakınacaksanız
onlar yakınacaksalar

Necessitative /

Simple tense / زمان گسترده
ben yakınmalıyım
sen yakınmalısın
o yakınmalı(dır)
biz yakınmalıyız
siz yakınmalısınız
onlar yakınmalı(dır)lar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben yakınmalıydım
sen yakınmalıdın
o yakınmalıydı
biz yakınmalıydık
siz yakınmalıydınız
onlar yakınmalıydılar
Past, Dubitative / گذشته تردیدی
ben yakınmalıymışım
sen yakınmalıymışsın
o yakınmalıymış
biz yakınmalıymışız
siz yakınmalıymışsınız
onlar yakınmalıymışlar

Conditional / وجه شرطی

Simple tense / فاعلی زمان گسترده
ben yakınsam
sen yakınsan
o yakınsa
biz yakınsak
siz yakınsanız
onlar yakınsalar
Present progressive / حال استمراری
ben yakınıyorsam
sen yakınıyorsan
o yakınıyorsa
biz yakınıyorsak
siz yakınıyorsanız
onlar yakınıyorlarsa
Present / حال ساده
ben yakınırsam
sen yakınırsan
o yakınırsa
biz yakınırsak
siz yakınırsanız
onlar yakınırsalar
Past definite / گذشته خبری
ben yakındıysam
sen yakındıysan
o yakındıysa
biz yakındıysak
siz yakındıysanız
onlar yakındıysalar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben yakınmışsam
sen yakınmışsan
o yakınmışsa
biz yakınmışsak
siz yakınmışsanız
onlar yakınmışsalar

Subjunctive / وجه التزامی

Simple tense / زمان گسترده
ben yakınayım
sen yakınasın
o yakına
biz yakınalım
siz yakınasınız
onlar yakınalar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben yakınaydım
sen yakınaydın
o yakınaydı
biz yakınaydık
siz yakınaydınız
onlar yakınaydılar
Past reportative /
ben yakınaymışım
sen yakınaymışsın
o yakınaymış
biz yakınaymışız
siz yakınaymışsınız
onlar yakınaymışlar

Imperative / وجه امری

sen yakın
o yakınsın
siz yakının(ız)
onlar yakınsınlar
دانلود اپلیکیشن آموزشی + دیکشنری رایگان