صرف فعل ترکی استانبولی üzüntü duymak

üzüntü duymak : مصدر

Indicative mood / وجه اخباری

Present continuous simple / حال استمراری ساده
ben üzüntü duyuyorum
sen üzüntü duyuyorsun
o üzüntü duyuyor
biz üzüntü duyuyoruz
siz üzüntü duyuyorsunuz
onlar üzüntü duyuyorlar
Simple tense / زمان گسترده
ben üzüntü duyurum
sen üzüntü duyursun
o üzüntü duyur
biz üzüntü duyuruz
siz üzüntü duyursunuz
onlar üzüntü duyurlar
Past definite / گذشته خبری
ben üzüntü duydum
sen üzüntü duydun
o üzüntü duydu
biz üzüntü duyduk
siz üzüntü duydunuz
onlar üzüntü duydular
Past progressive, dubitative / گذشته استمراری تردیدی
ben üzüntü duyuyormuşum
sen üzüntü duyuyormuşsun
o üzüntü duyuyormuş
biz üzüntü duyuyormuşuz
siz üzüntü duyuyormuşsunuz
onlar üzüntü duyuyormuşlar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben üzüntü duyurmuşum
sen üzüntü duyurmuşsun
o üzüntü duyurmuş
biz üzüntü duyurmuşuz
siz üzüntü duyurmuşsunuz
onlar üzüntü duyurmuşlar
Past progressive, narrative / گذشته استمراری روایتی
ben üzüntü duyuyordum
sen üzüntü duyuyordun
o üzüntü duyuyordu
biz üzüntü duyuyorduk
siz üzüntü duyuyordunuz
onlar üzüntü duyuyordular
Past perfect, narrative / گذشته کامل روایتی
ben üzüntü duymuştum
sen üzüntü duymuştun
o üzüntü duymuştu
biz üzüntü duymuştuk
siz üzüntü duymuşstunuz
onlar üzüntü duymuştular
Doubtful distant past / گذشته دور و تردید آمیز
ben üzüntü duymuşmuşum
sen üzüntü duymuşmuşsun
o üzüntü duymuşmuş
biz üzüntü duymuşmuşuz
siz üzüntü duymuşmuşsunuz
onlar üzüntü duymuşmuşlar
Past in future / گذشته در آینده
ben üzüntü duymuş olacağım
sen üzüntü duymuş olacaksın
o üzüntü duymuş olacak
biz üzüntü duymuş olacağız
siz üzüntü duymuş olacaksınız
onlar üzüntü duymuş olacaklır
Past conditional narrative / شرطی روایتی گذشته
ben üzüntü duysaydım
sen üzüntü duysaydın
o üzüntü duysaydı
biz üzüntü duysaydık
siz üzüntü duysaydınız
onlar üzüntü duysaydılar
Past conditional dubitative / شرطی تردیدی گذشته
ben üzüntü duysaymışım
sen üzüntü duysaymışsın
o üzüntü duysaymış
biz üzüntü duysaymışız
siz üzüntü duysaymışsınız
onlar üzüntü duysaymışlar
Future simple / زمان آینده
ben üzüntü duyacağım
sen üzüntü duyacaksın
o üzüntü duyacak
biz üzüntü duyacağız
siz üzüntü duyacaksınız
onlar üzüntü duyacaklar
Future in past / آینده در گذشته
ben üzüntü duyacaktım
sen üzüntü duyacaktın
o üzüntü duyacaktı
biz üzüntü duyacaktık
siz üzüntü duyacaktınız
onlar üzüntü duyacaktılar
Future dubitative / آینده وجه تردیدی
ben üzüntü duyacakmışım
sen üzüntü duyacakmışsın
o üzüntü duyacakmış
biz üzüntü duyacakmışız
siz üzüntü duyacakmışsınız
onlar üzüntü duyacakmışlar
Future conditional / آینده شرطی
ben üzüntü duyacaksam
sen üzüntü duyacaksan
o üzüntü duyacaksa
biz üzüntü duyacaksak
siz üzüntü duyacaksanız
onlar üzüntü duyacaksalar

Necessitative /

Simple tense / زمان گسترده
ben üzüntü duymalıyım
sen üzüntü duymalısın
o üzüntü duymalı(dır)
biz üzüntü duymalıyız
siz üzüntü duymalısınız
onlar üzüntü duymalı(dır)lar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben üzüntü duymalıydım
sen üzüntü duymalıdın
o üzüntü duymalıydı
biz üzüntü duymalıydık
siz üzüntü duymalıydınız
onlar üzüntü duymalıydılar
Past, Dubitative / گذشته تردیدی
ben üzüntü duymalıymışım
sen üzüntü duymalıymışsın
o üzüntü duymalıymış
biz üzüntü duymalıymışız
siz üzüntü duymalıymışsınız
onlar üzüntü duymalıymışlar

Conditional / وجه شرطی

Simple tense / فاعلی زمان گسترده
ben üzüntü duysam
sen üzüntü duysan
o üzüntü duysa
biz üzüntü duysak
siz üzüntü duysanız
onlar üzüntü duysalar
Present progressive / حال استمراری
ben üzüntü duyuyorsam
sen üzüntü duyuyorsan
o üzüntü duyuyorsa
biz üzüntü duyuyorsak
siz üzüntü duyuyorsanız
onlar üzüntü duyuyorlarsa
Present / حال ساده
ben üzüntü duyursam
sen üzüntü duyursan
o üzüntü duyursa
biz üzüntü duyursak
siz üzüntü duyursanız
onlar üzüntü duyursalar
Past definite / گذشته خبری
ben üzüntü duyduysam
sen üzüntü duyduysan
o üzüntü duyduysa
biz üzüntü duyduysak
siz üzüntü duyduysanız
onlar üzüntü duyduysalar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben üzüntü duymuşsam
sen üzüntü duymuşsan
o üzüntü duymuşsa
biz üzüntü duymuşsak
siz üzüntü duymuşsanız
onlar üzüntü duymuşsalar

Subjunctive / وجه التزامی

Simple tense / زمان گسترده
ben üzüntü duyayım
sen üzüntü duyasın
o üzüntü duya
biz üzüntü duyalım
siz üzüntü duyasınız
onlar üzüntü duyalar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben üzüntü duyaydım
sen üzüntü duyaydın
o üzüntü duyaydı
biz üzüntü duyaydık
siz üzüntü duyaydınız
onlar üzüntü duyaydılar
Past reportative /
ben üzüntü duyaymışım
sen üzüntü duyaymışsın
o üzüntü duyaymış
biz üzüntü duyaymışız
siz üzüntü duyaymışsınız
onlar üzüntü duyaymışlar

Imperative / وجه امری

sen üzüntü duy
o üzüntü duysun
siz üzüntü duyun(uz)
onlar üzüntü duysunlar
دانلود اپلیکیشن آموزشی + دیکشنری رایگان