صرف فعل ترکی استانبولی akışkanlaşmak

akışkanlaşmak : مصدر
ترجمه فعل

Indicative mood / وجه اخباری

Present continuous simple / حال استمراری ساده
ben akışkanlaşıyorum
sen akışkanlaşıyorsun
o akışkanlaşıyor
biz akışkanlaşıyoruz
siz akışkanlaşıyorsunuz
onlar akışkanlaşıyorlar
Simple tense / زمان گسترده
ben akışkanlaşırım
sen akışkanlaşırsın
o akışkanlaşır
biz akışkanlaşırız
siz akışkanlaşırsınız
onlar akışkanlaşırlar
Past definite / گذشته خبری
ben akışkanlaştım
sen akışkanlaştın
o akışkanlaştı
biz akışkanlaştık
siz akışkanlaştınız
onlar akışkanlaştılar
Past progressive, dubitative / گذشته استمراری تردیدی
ben akışkanlaşıyormuşum
sen akışkanlaşıyormuşsun
o akışkanlaşıyormuş
biz akışkanlaşıyormuşuz
siz akışkanlaşıyormuşsunuz
onlar akışkanlaşıyormuşlar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben akışkanlaşırmışım
sen akışkanlaşırmışsın
o akışkanlaşırmış
biz akışkanlaşırmışız
siz akışkanlaşırmışsınız
onlar akışkanlaşırmışlar
Past progressive, narrative / گذشته استمراری روایتی
ben akışkanlaşıyordum
sen akışkanlaşıyordun
o akışkanlaşıyordu
biz akışkanlaşıyorduk
siz akışkanlaşıyordunuz
onlar akışkanlaşıyordular
Past perfect, narrative / گذشته کامل روایتی
ben akışkanlaşmıştım
sen akışkanlaşmıştın
o akışkanlaşmıştı
biz akışkanlaşmıştık
siz akışkanlaşmışstınız
onlar akışkanlaşmıştılar
Doubtful distant past / گذشته دور و تردید آمیز
ben akışkanlaşmışmışım
sen akışkanlaşmışmışsın
o akışkanlaşmışmış
biz akışkanlaşmışmışız
siz akışkanlaşmışmışsınız
onlar akışkanlaşmışmışlar
Past in future / گذشته در آینده
ben akışkanlaşmış olacağım
sen akışkanlaşmış olacaksın
o akışkanlaşmış olacak
biz akışkanlaşmış olacağız
siz akışkanlaşmış olacaksınız
onlar akışkanlaşmış olacaklır
Past conditional narrative / شرطی روایتی گذشته
ben akışkanlaşsaydım
sen akışkanlaşsaydın
o akışkanlaşsaydı
biz akışkanlaşsaydık
siz akışkanlaşsaydınız
onlar akışkanlaşsaydılar
Past conditional dubitative / شرطی تردیدی گذشته
ben akışkanlaşsaymışım
sen akışkanlaşsaymışsın
o akışkanlaşsaymış
biz akışkanlaşsaymışız
siz akışkanlaşsaymışsınız
onlar akışkanlaşsaymışlar
Future simple / زمان آینده
ben akışkanlaşacağım
sen akışkanlaşacaksın
o akışkanlaşacak
biz akışkanlaşacağız
siz akışkanlaşacaksınız
onlar akışkanlaşacaklar
Future in past / آینده در گذشته
ben akışkanlaşacaktım
sen akışkanlaşacaktın
o akışkanlaşacaktı
biz akışkanlaşacaktık
siz akışkanlaşacaktınız
onlar akışkanlaşacaktılar
Future dubitative / آینده وجه تردیدی
ben akışkanlaşacakmışım
sen akışkanlaşacakmışsın
o akışkanlaşacakmış
biz akışkanlaşacakmışız
siz akışkanlaşacakmışsınız
onlar akışkanlaşacakmışlar
Future conditional / آینده شرطی
ben akışkanlaşacaksam
sen akışkanlaşacaksan
o akışkanlaşacaksa
biz akışkanlaşacaksak
siz akışkanlaşacaksanız
onlar akışkanlaşacaksalar

Necessitative /

Simple tense / زمان گسترده
ben akışkanlaşmalıyım
sen akışkanlaşmalısın
o akışkanlaşmalı(dır)
biz akışkanlaşmalıyız
siz akışkanlaşmalısınız
onlar akışkanlaşmalı(dır)lar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben akışkanlaşmalıydım
sen akışkanlaşmalıdın
o akışkanlaşmalıydı
biz akışkanlaşmalıydık
siz akışkanlaşmalıydınız
onlar akışkanlaşmalıydılar
Past, Dubitative / گذشته تردیدی
ben akışkanlaşmalıymışım
sen akışkanlaşmalıymışsın
o akışkanlaşmalıymış
biz akışkanlaşmalıymışız
siz akışkanlaşmalıymışsınız
onlar akışkanlaşmalıymışlar

Conditional / وجه شرطی

Simple tense / فاعلی زمان گسترده
ben akışkanlaşsam
sen akışkanlaşsan
o akışkanlaşsa
biz akışkanlaşsak
siz akışkanlaşsanız
onlar akışkanlaşsalar
Present progressive / حال استمراری
ben akışkanlaşıyorsam
sen akışkanlaşıyorsan
o akışkanlaşıyorsa
biz akışkanlaşıyorsak
siz akışkanlaşıyorsanız
onlar akışkanlaşıyorlarsa
Present / حال ساده
ben akışkanlaşırsam
sen akışkanlaşırsan
o akışkanlaşırsa
biz akışkanlaşırsak
siz akışkanlaşırsanız
onlar akışkanlaşırsalar
Past definite / گذشته خبری
ben akışkanlaştıysam
sen akışkanlaştıysan
o akışkanlaştıysa
biz akışkanlaştıysak
siz akışkanlaştıysanız
onlar akışkanlaştıysalar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben akışkanlaşmışsam
sen akışkanlaşmışsan
o akışkanlaşmışsa
biz akışkanlaşmışsak
siz akışkanlaşmışsanız
onlar akışkanlaşmışsalar

Subjunctive / وجه التزامی

Simple tense / زمان گسترده
ben akışkanlaşayım
sen akışkanlaşasın
o akışkanlaşa
biz akışkanlaşalım
siz akışkanlaşasınız
onlar akışkanlaşalar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben akışkanlaşaydım
sen akışkanlaşaydın
o akışkanlaşaydı
biz akışkanlaşaydık
siz akışkanlaşaydınız
onlar akışkanlaşaydılar
Past reportative /
ben akışkanlaşaymışım
sen akışkanlaşaymışsın
o akışkanlaşaymış
biz akışkanlaşaymışız
siz akışkanlaşaymışsınız
onlar akışkanlaşaymışlar

Imperative / وجه امری

sen akışkanlaş
o akışkanlaşsın
siz akışkanlaşın(ız)
onlar akışkanlaşsınlar
دانلود اپلیکیشن آموزشی + دیکشنری رایگان