صرف فعل ترکی استانبولی bulanıklaştırmak

bulanıklaştırmak : مصدر

Indicative mood / وجه اخباری

Present continuous simple / حال استمراری ساده
ben bulanıklaştırıyorum
sen bulanıklaştırıyorsun
o bulanıklaştırıyor
biz bulanıklaştırıyoruz
siz bulanıklaştırıyorsunuz
onlar bulanıklaştırıyorlar
Simple tense / زمان گسترده
ben bulanıklaştırırım
sen bulanıklaştırırsın
o bulanıklaştırır
biz bulanıklaştırırız
siz bulanıklaştırırsınız
onlar bulanıklaştırırlar
Past definite / گذشته خبری
ben bulanıklaştırdım
sen bulanıklaştırdın
o bulanıklaştırdı
biz bulanıklaştırdık
siz bulanıklaştırdınız
onlar bulanıklaştırdılar
Past progressive, dubitative / گذشته استمراری تردیدی
ben bulanıklaştırıyormuşum
sen bulanıklaştırıyormuşsun
o bulanıklaştırıyormuş
biz bulanıklaştırıyormuşuz
siz bulanıklaştırıyormuşsunuz
onlar bulanıklaştırıyormuşlar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben bulanıklaştırırmışım
sen bulanıklaştırırmışsın
o bulanıklaştırırmış
biz bulanıklaştırırmışız
siz bulanıklaştırırmışsınız
onlar bulanıklaştırırmışlar
Past progressive, narrative / گذشته استمراری روایتی
ben bulanıklaştırıyordum
sen bulanıklaştırıyordun
o bulanıklaştırıyordu
biz bulanıklaştırıyorduk
siz bulanıklaştırıyordunuz
onlar bulanıklaştırıyordular
Past perfect, narrative / گذشته کامل روایتی
ben bulanıklaştırmıştım
sen bulanıklaştırmıştın
o bulanıklaştırmıştı
biz bulanıklaştırmıştık
siz bulanıklaştırmışstınız
onlar bulanıklaştırmıştılar
Doubtful distant past / گذشته دور و تردید آمیز
ben bulanıklaştırmışmışım
sen bulanıklaştırmışmışsın
o bulanıklaştırmışmış
biz bulanıklaştırmışmışız
siz bulanıklaştırmışmışsınız
onlar bulanıklaştırmışmışlar
Past in future / گذشته در آینده
ben bulanıklaştırmış olacağım
sen bulanıklaştırmış olacaksın
o bulanıklaştırmış olacak
biz bulanıklaştırmış olacağız
siz bulanıklaştırmış olacaksınız
onlar bulanıklaştırmış olacaklır
Past conditional narrative / شرطی روایتی گذشته
ben bulanıklaştırsaydım
sen bulanıklaştırsaydın
o bulanıklaştırsaydı
biz bulanıklaştırsaydık
siz bulanıklaştırsaydınız
onlar bulanıklaştırsaydılar
Past conditional dubitative / شرطی تردیدی گذشته
ben bulanıklaştırsaymışım
sen bulanıklaştırsaymışsın
o bulanıklaştırsaymış
biz bulanıklaştırsaymışız
siz bulanıklaştırsaymışsınız
onlar bulanıklaştırsaymışlar
Future simple / زمان آینده
ben bulanıklaştıracağım
sen bulanıklaştıracaksın
o bulanıklaştıracak
biz bulanıklaştıracağız
siz bulanıklaştıracaksınız
onlar bulanıklaştıracaklar
Future in past / آینده در گذشته
ben bulanıklaştıracaktım
sen bulanıklaştıracaktın
o bulanıklaştıracaktı
biz bulanıklaştıracaktık
siz bulanıklaştıracaktınız
onlar bulanıklaştıracaktılar
Future dubitative / آینده وجه تردیدی
ben bulanıklaştıracakmışım
sen bulanıklaştıracakmışsın
o bulanıklaştıracakmış
biz bulanıklaştıracakmışız
siz bulanıklaştıracakmışsınız
onlar bulanıklaştıracakmışlar
Future conditional / آینده شرطی
ben bulanıklaştıracaksam
sen bulanıklaştıracaksan
o bulanıklaştıracaksa
biz bulanıklaştıracaksak
siz bulanıklaştıracaksanız
onlar bulanıklaştıracaksalar

Necessitative /

Simple tense / زمان گسترده
ben bulanıklaştırmalıyım
sen bulanıklaştırmalısın
o bulanıklaştırmalı(dır)
biz bulanıklaştırmalıyız
siz bulanıklaştırmalısınız
onlar bulanıklaştırmalı(dır)lar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben bulanıklaştırmalıydım
sen bulanıklaştırmalıdın
o bulanıklaştırmalıydı
biz bulanıklaştırmalıydık
siz bulanıklaştırmalıydınız
onlar bulanıklaştırmalıydılar
Past, Dubitative / گذشته تردیدی
ben bulanıklaştırmalıymışım
sen bulanıklaştırmalıymışsın
o bulanıklaştırmalıymış
biz bulanıklaştırmalıymışız
siz bulanıklaştırmalıymışsınız
onlar bulanıklaştırmalıymışlar

Conditional / وجه شرطی

Simple tense / فاعلی زمان گسترده
ben bulanıklaştırsam
sen bulanıklaştırsan
o bulanıklaştırsa
biz bulanıklaştırsak
siz bulanıklaştırsanız
onlar bulanıklaştırsalar
Present progressive / حال استمراری
ben bulanıklaştırıyorsam
sen bulanıklaştırıyorsan
o bulanıklaştırıyorsa
biz bulanıklaştırıyorsak
siz bulanıklaştırıyorsanız
onlar bulanıklaştırıyorlarsa
Present / حال ساده
ben bulanıklaştırırsam
sen bulanıklaştırırsan
o bulanıklaştırırsa
biz bulanıklaştırırsak
siz bulanıklaştırırsanız
onlar bulanıklaştırırsalar
Past definite / گذشته خبری
ben bulanıklaştırdıysam
sen bulanıklaştırdıysan
o bulanıklaştırdıysa
biz bulanıklaştırdıysak
siz bulanıklaştırdıysanız
onlar bulanıklaştırdıysalar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben bulanıklaştırmışsam
sen bulanıklaştırmışsan
o bulanıklaştırmışsa
biz bulanıklaştırmışsak
siz bulanıklaştırmışsanız
onlar bulanıklaştırmışsalar

Subjunctive / وجه التزامی

Simple tense / زمان گسترده
ben bulanıklaştırayım
sen bulanıklaştırasın
o bulanıklaştıra
biz bulanıklaştıralım
siz bulanıklaştırasınız
onlar bulanıklaştıralar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben bulanıklaştıraydım
sen bulanıklaştıraydın
o bulanıklaştıraydı
biz bulanıklaştıraydık
siz bulanıklaştıraydınız
onlar bulanıklaştıraydılar
Past reportative /
ben bulanıklaştıraymışım
sen bulanıklaştıraymışsın
o bulanıklaştıraymış
biz bulanıklaştıraymışız
siz bulanıklaştıraymışsınız
onlar bulanıklaştıraymışlar

Imperative / وجه امری

sen bulanıklaştır
o bulanıklaştırsın
siz bulanıklaştırın(ız)
onlar bulanıklaştırsınlar
دانلود اپلیکیشن آموزشی + دیکشنری رایگان