صرف فعل ترکی استانبولی cansızlaştırmak

cansızlaştırmak : مصدر

Indicative mood / وجه اخباری

Present continuous simple / حال استمراری ساده
ben cansızlaştırıyorum
sen cansızlaştırıyorsun
o cansızlaştırıyor
biz cansızlaştırıyoruz
siz cansızlaştırıyorsunuz
onlar cansızlaştırıyorlar
Simple tense / زمان گسترده
ben cansızlaştırırım
sen cansızlaştırırsın
o cansızlaştırır
biz cansızlaştırırız
siz cansızlaştırırsınız
onlar cansızlaştırırlar
Past definite / گذشته خبری
ben cansızlaştırdım
sen cansızlaştırdın
o cansızlaştırdı
biz cansızlaştırdık
siz cansızlaştırdınız
onlar cansızlaştırdılar
Past progressive, dubitative / گذشته استمراری تردیدی
ben cansızlaştırıyormuşum
sen cansızlaştırıyormuşsun
o cansızlaştırıyormuş
biz cansızlaştırıyormuşuz
siz cansızlaştırıyormuşsunuz
onlar cansızlaştırıyormuşlar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben cansızlaştırırmışım
sen cansızlaştırırmışsın
o cansızlaştırırmış
biz cansızlaştırırmışız
siz cansızlaştırırmışsınız
onlar cansızlaştırırmışlar
Past progressive, narrative / گذشته استمراری روایتی
ben cansızlaştırıyordum
sen cansızlaştırıyordun
o cansızlaştırıyordu
biz cansızlaştırıyorduk
siz cansızlaştırıyordunuz
onlar cansızlaştırıyordular
Past perfect, narrative / گذشته کامل روایتی
ben cansızlaştırmıştım
sen cansızlaştırmıştın
o cansızlaştırmıştı
biz cansızlaştırmıştık
siz cansızlaştırmışstınız
onlar cansızlaştırmıştılar
Doubtful distant past / گذشته دور و تردید آمیز
ben cansızlaştırmışmışım
sen cansızlaştırmışmışsın
o cansızlaştırmışmış
biz cansızlaştırmışmışız
siz cansızlaştırmışmışsınız
onlar cansızlaştırmışmışlar
Past in future / گذشته در آینده
ben cansızlaştırmış olacağım
sen cansızlaştırmış olacaksın
o cansızlaştırmış olacak
biz cansızlaştırmış olacağız
siz cansızlaştırmış olacaksınız
onlar cansızlaştırmış olacaklır
Past conditional narrative / شرطی روایتی گذشته
ben cansızlaştırsaydım
sen cansızlaştırsaydın
o cansızlaştırsaydı
biz cansızlaştırsaydık
siz cansızlaştırsaydınız
onlar cansızlaştırsaydılar
Past conditional dubitative / شرطی تردیدی گذشته
ben cansızlaştırsaymışım
sen cansızlaştırsaymışsın
o cansızlaştırsaymış
biz cansızlaştırsaymışız
siz cansızlaştırsaymışsınız
onlar cansızlaştırsaymışlar
Future simple / زمان آینده
ben cansızlaştıracağım
sen cansızlaştıracaksın
o cansızlaştıracak
biz cansızlaştıracağız
siz cansızlaştıracaksınız
onlar cansızlaştıracaklar
Future in past / آینده در گذشته
ben cansızlaştıracaktım
sen cansızlaştıracaktın
o cansızlaştıracaktı
biz cansızlaştıracaktık
siz cansızlaştıracaktınız
onlar cansızlaştıracaktılar
Future dubitative / آینده وجه تردیدی
ben cansızlaştıracakmışım
sen cansızlaştıracakmışsın
o cansızlaştıracakmış
biz cansızlaştıracakmışız
siz cansızlaştıracakmışsınız
onlar cansızlaştıracakmışlar
Future conditional / آینده شرطی
ben cansızlaştıracaksam
sen cansızlaştıracaksan
o cansızlaştıracaksa
biz cansızlaştıracaksak
siz cansızlaştıracaksanız
onlar cansızlaştıracaksalar

Necessitative /

Simple tense / زمان گسترده
ben cansızlaştırmalıyım
sen cansızlaştırmalısın
o cansızlaştırmalı(dır)
biz cansızlaştırmalıyız
siz cansızlaştırmalısınız
onlar cansızlaştırmalı(dır)lar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben cansızlaştırmalıydım
sen cansızlaştırmalıdın
o cansızlaştırmalıydı
biz cansızlaştırmalıydık
siz cansızlaştırmalıydınız
onlar cansızlaştırmalıydılar
Past, Dubitative / گذشته تردیدی
ben cansızlaştırmalıymışım
sen cansızlaştırmalıymışsın
o cansızlaştırmalıymış
biz cansızlaştırmalıymışız
siz cansızlaştırmalıymışsınız
onlar cansızlaştırmalıymışlar

Conditional / وجه شرطی

Simple tense / فاعلی زمان گسترده
ben cansızlaştırsam
sen cansızlaştırsan
o cansızlaştırsa
biz cansızlaştırsak
siz cansızlaştırsanız
onlar cansızlaştırsalar
Present progressive / حال استمراری
ben cansızlaştırıyorsam
sen cansızlaştırıyorsan
o cansızlaştırıyorsa
biz cansızlaştırıyorsak
siz cansızlaştırıyorsanız
onlar cansızlaştırıyorlarsa
Present / حال ساده
ben cansızlaştırırsam
sen cansızlaştırırsan
o cansızlaştırırsa
biz cansızlaştırırsak
siz cansızlaştırırsanız
onlar cansızlaştırırsalar
Past definite / گذشته خبری
ben cansızlaştırdıysam
sen cansızlaştırdıysan
o cansızlaştırdıysa
biz cansızlaştırdıysak
siz cansızlaştırdıysanız
onlar cansızlaştırdıysalar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben cansızlaştırmışsam
sen cansızlaştırmışsan
o cansızlaştırmışsa
biz cansızlaştırmışsak
siz cansızlaştırmışsanız
onlar cansızlaştırmışsalar

Subjunctive / وجه التزامی

Simple tense / زمان گسترده
ben cansızlaştırayım
sen cansızlaştırasın
o cansızlaştıra
biz cansızlaştıralım
siz cansızlaştırasınız
onlar cansızlaştıralar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben cansızlaştıraydım
sen cansızlaştıraydın
o cansızlaştıraydı
biz cansızlaştıraydık
siz cansızlaştıraydınız
onlar cansızlaştıraydılar
Past reportative /
ben cansızlaştıraymışım
sen cansızlaştıraymışsın
o cansızlaştıraymış
biz cansızlaştıraymışız
siz cansızlaştıraymışsınız
onlar cansızlaştıraymışlar

Imperative / وجه امری

sen cansızlaştır
o cansızlaştırsın
siz cansızlaştırın(ız)
onlar cansızlaştırsınlar
دانلود اپلیکیشن آموزشی + دیکشنری رایگان