صرف فعل ترکی استانبولی dalaşmak

dalaşmak : مصدر

Indicative mood / وجه اخباری

Present continuous simple / حال استمراری ساده
ben dalaşıyorum
sen dalaşıyorsun
o dalaşıyor
biz dalaşıyoruz
siz dalaşıyorsunuz
onlar dalaşıyorlar
Simple tense / زمان گسترده
ben dalaşırım
sen dalaşırsın
o dalaşır
biz dalaşırız
siz dalaşırsınız
onlar dalaşırlar
Past definite / گذشته خبری
ben dalaştım
sen dalaştın
o dalaştı
biz dalaştık
siz dalaştınız
onlar dalaştılar
Past progressive, dubitative / گذشته استمراری تردیدی
ben dalaşıyormuşum
sen dalaşıyormuşsun
o dalaşıyormuş
biz dalaşıyormuşuz
siz dalaşıyormuşsunuz
onlar dalaşıyormuşlar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben dalaşırmışım
sen dalaşırmışsın
o dalaşırmış
biz dalaşırmışız
siz dalaşırmışsınız
onlar dalaşırmışlar
Past progressive, narrative / گذشته استمراری روایتی
ben dalaşıyordum
sen dalaşıyordun
o dalaşıyordu
biz dalaşıyorduk
siz dalaşıyordunuz
onlar dalaşıyordular
Past perfect, narrative / گذشته کامل روایتی
ben dalaşmıştım
sen dalaşmıştın
o dalaşmıştı
biz dalaşmıştık
siz dalaşmışstınız
onlar dalaşmıştılar
Doubtful distant past / گذشته دور و تردید آمیز
ben dalaşmışmışım
sen dalaşmışmışsın
o dalaşmışmış
biz dalaşmışmışız
siz dalaşmışmışsınız
onlar dalaşmışmışlar
Past in future / گذشته در آینده
ben dalaşmış olacağım
sen dalaşmış olacaksın
o dalaşmış olacak
biz dalaşmış olacağız
siz dalaşmış olacaksınız
onlar dalaşmış olacaklır
Past conditional narrative / شرطی روایتی گذشته
ben dalaşsaydım
sen dalaşsaydın
o dalaşsaydı
biz dalaşsaydık
siz dalaşsaydınız
onlar dalaşsaydılar
Past conditional dubitative / شرطی تردیدی گذشته
ben dalaşsaymışım
sen dalaşsaymışsın
o dalaşsaymış
biz dalaşsaymışız
siz dalaşsaymışsınız
onlar dalaşsaymışlar
Future simple / زمان آینده
ben dalaşacağım
sen dalaşacaksın
o dalaşacak
biz dalaşacağız
siz dalaşacaksınız
onlar dalaşacaklar
Future in past / آینده در گذشته
ben dalaşacaktım
sen dalaşacaktın
o dalaşacaktı
biz dalaşacaktık
siz dalaşacaktınız
onlar dalaşacaktılar
Future dubitative / آینده وجه تردیدی
ben dalaşacakmışım
sen dalaşacakmışsın
o dalaşacakmış
biz dalaşacakmışız
siz dalaşacakmışsınız
onlar dalaşacakmışlar
Future conditional / آینده شرطی
ben dalaşacaksam
sen dalaşacaksan
o dalaşacaksa
biz dalaşacaksak
siz dalaşacaksanız
onlar dalaşacaksalar

Necessitative /

Simple tense / زمان گسترده
ben dalaşmalıyım
sen dalaşmalısın
o dalaşmalı(dır)
biz dalaşmalıyız
siz dalaşmalısınız
onlar dalaşmalı(dır)lar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben dalaşmalıydım
sen dalaşmalıdın
o dalaşmalıydı
biz dalaşmalıydık
siz dalaşmalıydınız
onlar dalaşmalıydılar
Past, Dubitative / گذشته تردیدی
ben dalaşmalıymışım
sen dalaşmalıymışsın
o dalaşmalıymış
biz dalaşmalıymışız
siz dalaşmalıymışsınız
onlar dalaşmalıymışlar

Conditional / وجه شرطی

Simple tense / فاعلی زمان گسترده
ben dalaşsam
sen dalaşsan
o dalaşsa
biz dalaşsak
siz dalaşsanız
onlar dalaşsalar
Present progressive / حال استمراری
ben dalaşıyorsam
sen dalaşıyorsan
o dalaşıyorsa
biz dalaşıyorsak
siz dalaşıyorsanız
onlar dalaşıyorlarsa
Present / حال ساده
ben dalaşırsam
sen dalaşırsan
o dalaşırsa
biz dalaşırsak
siz dalaşırsanız
onlar dalaşırsalar
Past definite / گذشته خبری
ben dalaştıysam
sen dalaştıysan
o dalaştıysa
biz dalaştıysak
siz dalaştıysanız
onlar dalaştıysalar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben dalaşmışsam
sen dalaşmışsan
o dalaşmışsa
biz dalaşmışsak
siz dalaşmışsanız
onlar dalaşmışsalar

Subjunctive / وجه التزامی

Simple tense / زمان گسترده
ben dalaşayım
sen dalaşasın
o dalaşa
biz dalaşalım
siz dalaşasınız
onlar dalaşalar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben dalaşaydım
sen dalaşaydın
o dalaşaydı
biz dalaşaydık
siz dalaşaydınız
onlar dalaşaydılar
Past reportative /
ben dalaşaymışım
sen dalaşaymışsın
o dalaşaymış
biz dalaşaymışız
siz dalaşaymışsınız
onlar dalaşaymışlar

Imperative / وجه امری

sen dalaş
o dalaşsın
siz dalaşın(ız)
onlar dalaşsınlar
دانلود اپلیکیشن آموزشی + دیکشنری رایگان