صرف فعل ترکی استانبولی dilenmek

dilenmek : مصدر

Indicative mood / وجه اخباری

Present continuous simple / حال استمراری ساده
ben dileniyorum
sen dileniyorsun
o dileniyor
biz dileniyoruz
siz dileniyorsunuz
onlar dileniyorlar
Simple tense / زمان گسترده
ben dilenirim
sen dilenirsin
o dilenir
biz dileniriz
siz dilenirsiniz
onlar dilenirler
Past definite / گذشته خبری
ben dilendim
sen dilendin
o dilendi
biz dilendik
siz dilendiniz
onlar dilendiler
Past progressive, dubitative / گذشته استمراری تردیدی
ben dileniyormuşum
sen dileniyormuşsun
o dileniyormuş
biz dileniyormuşuz
siz dileniyormuşsunuz
onlar dileniyormuşlar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben dilenirmişim
sen dilenirmişsin
o dilenirmiş
biz dilenirmişiz
siz dilenirmişsiniz
onlar dilenirmişler
Past progressive, narrative / گذشته استمراری روایتی
ben dileniyordum
sen dileniyordun
o dileniyordu
biz dileniyorduk
siz dileniyordunuz
onlar dileniyordular
Past perfect, narrative / گذشته کامل روایتی
ben dilenmiştim
sen dilenmiştin
o dilenmişti
biz dilenmiştik
siz dilenmişstiniz
onlar dilenmiştiler
Doubtful distant past / گذشته دور و تردید آمیز
ben dilenmişmişim
sen dilenmişmişsin
o dilenmişmiş
biz dilenmişmişiz
siz dilenmişmişsiniz
onlar dilenmişmişler
Past in future / گذشته در آینده
ben dilenmiş olacağım
sen dilenmiş olacaksın
o dilenmiş olacak
biz dilenmiş olacağız
siz dilenmiş olacaksınız
onlar dilenmiş olacaklır
Past conditional narrative / شرطی روایتی گذشته
ben dilenseydim
sen dilenseydin
o dilenseydi
biz dilenseydik
siz dilenseydiniz
onlar dilenseydiler
Past conditional dubitative / شرطی تردیدی گذشته
ben dilenseymişim
sen dilenseymişsin
o dilenseymiş
biz dilenseymişiz
siz dilenseymişsiniz
onlar dilenseymişler
Future simple / زمان آینده
ben dileneceğim
sen dileneceksin
o dilenecek
biz dileneceğiz
siz dileneceksiniz
onlar dilenecekler
Future in past / آینده در گذشته
ben dilenecektim
sen dilenecektin
o dilenecekti
biz dilenecektik
siz dilenecektiniz
onlar dilenecektiler
Future dubitative / آینده وجه تردیدی
ben dilenecekmişim
sen dilenecekmişsin
o dilenecekmiş
biz dilenecekmişiz
siz dilenecekmişsiniz
onlar dilenecekmişler
Future conditional / آینده شرطی
ben dileneceksem
sen dileneceksen
o dilenecekse
biz dileneceksek
siz dilenecekseniz
onlar dilenecekseler

Necessitative /

Simple tense / زمان گسترده
ben dilenmeliyim
sen dilenmelisin
o dilenmeli(dir)
biz dilenmeliyiz
siz dilenmelisiniz
onlar dilenmeli(dir)ler
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben dilenmeliydim
sen dilenmelidin
o dilenmeliydi
biz dilenmeliydik
siz dilenmeliydiniz
onlar dilenmeliydiler
Past, Dubitative / گذشته تردیدی
ben dilenmeliymişim
sen dilenmeliymişsin
o dilenmeliymiş
biz dilenmeliymişiz
siz dilenmeliymişsiniz
onlar dilenmeliymişler

Conditional / وجه شرطی

Simple tense / فاعلی زمان گسترده
ben dilensem
sen dilensen
o dilense
biz dilensek
siz dilenseniz
onlar dilenseler
Present progressive / حال استمراری
ben dileniyorsam
sen dileniyorsan
o dileniyorsa
biz dileniyorsak
siz dileniyorsanız
onlar dileniyorlarsa
Present / حال ساده
ben dilenirsem
sen dilenirsen
o dilenirse
biz dilenirsek
siz dilenirseniz
onlar dilenirseler
Past definite / گذشته خبری
ben dilendiysem
sen dilendiysen
o dilendiyse
biz dilendiysek
siz dilendiyseniz
onlar dilendiyseler
Indefinite past / گذشته گسترده
ben dilenmişsem
sen dilenmişsen
o dilenmişse
biz dilenmişsek
siz dilenmişseniz
onlar dilenmişseler

Subjunctive / وجه التزامی

Simple tense / زمان گسترده
ben dileneyim
sen dilenesin
o dilene
biz dilenelim
siz dilenesiniz
onlar dileneler
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben dileneydim
sen dileneydin
o dileneydi
biz dileneydik
siz dileneydiniz
onlar dileneydiler
Past reportative /
ben dileneymişim
sen dileneymişsin
o dileneymiş
biz dileneymişiz
siz dileneymişsiniz
onlar dileneymişler

Imperative / وجه امری

sen dilen
o dilensin
siz dilenin(iz)
onlar dilensinler
دانلود اپلیکیشن آموزشی + دیکشنری رایگان