صرف فعل ترکی استانبولی dilinmek

dilinmek : مصدر

Indicative mood / وجه اخباری

Present continuous simple / حال استمراری ساده
ben diliniyorum
sen diliniyorsun
o diliniyor
biz diliniyoruz
siz diliniyorsunuz
onlar diliniyorlar
Simple tense / زمان گسترده
ben dilinirim
sen dilinirsin
o dilinir
biz diliniriz
siz dilinirsiniz
onlar dilinirler
Past definite / گذشته خبری
ben dilindim
sen dilindin
o dilindi
biz dilindik
siz dilindiniz
onlar dilindiler
Past progressive, dubitative / گذشته استمراری تردیدی
ben diliniyormuşum
sen diliniyormuşsun
o diliniyormuş
biz diliniyormuşuz
siz diliniyormuşsunuz
onlar diliniyormuşlar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben dilinirmişim
sen dilinirmişsin
o dilinirmiş
biz dilinirmişiz
siz dilinirmişsiniz
onlar dilinirmişler
Past progressive, narrative / گذشته استمراری روایتی
ben diliniyordum
sen diliniyordun
o diliniyordu
biz diliniyorduk
siz diliniyordunuz
onlar diliniyordular
Past perfect, narrative / گذشته کامل روایتی
ben dilinmiştim
sen dilinmiştin
o dilinmişti
biz dilinmiştik
siz dilinmişstiniz
onlar dilinmiştiler
Doubtful distant past / گذشته دور و تردید آمیز
ben dilinmişmişim
sen dilinmişmişsin
o dilinmişmiş
biz dilinmişmişiz
siz dilinmişmişsiniz
onlar dilinmişmişler
Past in future / گذشته در آینده
ben dilinmiş olacağım
sen dilinmiş olacaksın
o dilinmiş olacak
biz dilinmiş olacağız
siz dilinmiş olacaksınız
onlar dilinmiş olacaklır
Past conditional narrative / شرطی روایتی گذشته
ben dilinseydim
sen dilinseydin
o dilinseydi
biz dilinseydik
siz dilinseydiniz
onlar dilinseydiler
Past conditional dubitative / شرطی تردیدی گذشته
ben dilinseymişim
sen dilinseymişsin
o dilinseymiş
biz dilinseymişiz
siz dilinseymişsiniz
onlar dilinseymişler
Future simple / زمان آینده
ben dilineceğim
sen dilineceksin
o dilinecek
biz dilineceğiz
siz dilineceksiniz
onlar dilinecekler
Future in past / آینده در گذشته
ben dilinecektim
sen dilinecektin
o dilinecekti
biz dilinecektik
siz dilinecektiniz
onlar dilinecektiler
Future dubitative / آینده وجه تردیدی
ben dilinecekmişim
sen dilinecekmişsin
o dilinecekmiş
biz dilinecekmişiz
siz dilinecekmişsiniz
onlar dilinecekmişler
Future conditional / آینده شرطی
ben dilineceksem
sen dilineceksen
o dilinecekse
biz dilineceksek
siz dilinecekseniz
onlar dilinecekseler

Necessitative /

Simple tense / زمان گسترده
ben dilinmeliyim
sen dilinmelisin
o dilinmeli(dir)
biz dilinmeliyiz
siz dilinmelisiniz
onlar dilinmeli(dir)ler
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben dilinmeliydim
sen dilinmelidin
o dilinmeliydi
biz dilinmeliydik
siz dilinmeliydiniz
onlar dilinmeliydiler
Past, Dubitative / گذشته تردیدی
ben dilinmeliymişim
sen dilinmeliymişsin
o dilinmeliymiş
biz dilinmeliymişiz
siz dilinmeliymişsiniz
onlar dilinmeliymişler

Conditional / وجه شرطی

Simple tense / فاعلی زمان گسترده
ben dilinsem
sen dilinsen
o dilinse
biz dilinsek
siz dilinseniz
onlar dilinseler
Present progressive / حال استمراری
ben diliniyorsam
sen diliniyorsan
o diliniyorsa
biz diliniyorsak
siz diliniyorsanız
onlar diliniyorlarsa
Present / حال ساده
ben dilinirsem
sen dilinirsen
o dilinirse
biz dilinirsek
siz dilinirseniz
onlar dilinirseler
Past definite / گذشته خبری
ben dilindiysem
sen dilindiysen
o dilindiyse
biz dilindiysek
siz dilindiyseniz
onlar dilindiyseler
Indefinite past / گذشته گسترده
ben dilinmişsem
sen dilinmişsen
o dilinmişse
biz dilinmişsek
siz dilinmişseniz
onlar dilinmişseler

Subjunctive / وجه التزامی

Simple tense / زمان گسترده
ben dilineyim
sen dilinesin
o diline
biz dilinelim
siz dilinesiniz
onlar dilineler
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben dilineydim
sen dilineydin
o dilineydi
biz dilineydik
siz dilineydiniz
onlar dilineydiler
Past reportative /
ben dilineymişim
sen dilineymişsin
o dilineymiş
biz dilineymişiz
siz dilineymişsiniz
onlar dilineymişler

Imperative / وجه امری

sen dilin
o dilinsin
siz dilinin(iz)
onlar dilinsinler
دانلود اپلیکیشن آموزشی + دیکشنری رایگان