صرف فعل ترکی استانبولی dinlemek

dinlemek : مصدر

Indicative mood / وجه اخباری

Present continuous simple / حال استمراری ساده
ben dinliyorum
sen dinliyorsun
o dinliyor
biz dinliyoruz
siz dinliyorsunuz
onlar dinliyorlar
Simple tense / زمان گسترده
ben dinlerim
sen dinlersin
o dinler
biz dinleriz
siz dinlersiniz
onlar dinlerler
Past definite / گذشته خبری
ben dinledim
sen dinledin
o dinledi
biz dinledik
siz dinlediniz
onlar dinlediler
Past progressive, dubitative / گذشته استمراری تردیدی
ben dinliyormuşum
sen dinliyormuşsun
o dinliyormuş
biz dinliyormuşuz
siz dinliyormuşsunuz
onlar dinliyormuşlar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben dinlermişim
sen dinlermişsin
o dinlermiş
biz dinlermişiz
siz dinlermişsiniz
onlar dinlermişler
Past progressive, narrative / گذشته استمراری روایتی
ben dinliyordum
sen dinliyordun
o dinliyordu
biz dinliyorduk
siz dinliyordunuz
onlar dinliyordular
Past perfect, narrative / گذشته کامل روایتی
ben dinlemiştim
sen dinlemiştin
o dinlemişti
biz dinlemiştik
siz dinlemişstiniz
onlar dinlemiştiler
Doubtful distant past / گذشته دور و تردید آمیز
ben dinlemişmişim
sen dinlemişmişsin
o dinlemişmiş
biz dinlemişmişiz
siz dinlemişmişsiniz
onlar dinlemişmişler
Past in future / گذشته در آینده
ben dinlemiş olacağım
sen dinlemiş olacaksın
o dinlemiş olacak
biz dinlemiş olacağız
siz dinlemiş olacaksınız
onlar dinlemiş olacaklır
Past conditional narrative / شرطی روایتی گذشته
ben dinleseydim
sen dinleseydin
o dinleseydi
biz dinleseydik
siz dinleseydiniz
onlar dinleseydiler
Past conditional dubitative / شرطی تردیدی گذشته
ben dinleseymişim
sen dinleseymişsin
o dinleseymiş
biz dinleseymişiz
siz dinleseymişsiniz
onlar dinleseymişler
Future simple / زمان آینده
ben dinle-eceğim
sen dinle-eceksin
o dinle-ecek
biz dinle-eceğiz
siz dinle-eceksiniz
onlar dinle-ecekler
Future in past / آینده در گذشته
ben dinle-ecektim
sen dinle-ecektin
o dinle-ecekti
biz dinle-ecektik
siz dinle-ecektiniz
onlar dinle-ecektiler
Future dubitative / آینده وجه تردیدی
ben dinle-ecekmişim
sen dinle-ecekmişsin
o dinle-ecekmiş
biz dinle-ecekmişiz
siz dinle-ecekmişsiniz
onlar dinle-ecekmişler
Future conditional / آینده شرطی
ben dinle-eceksem
sen dinle-eceksen
o dinle-ecekse
biz dinle-eceksek
siz dinle-ecekseniz
onlar dinle-ecekseler

Necessitative /

Simple tense / زمان گسترده
ben dinlemeliyim
sen dinlemelisin
o dinlemeli(dir)
biz dinlemeliyiz
siz dinlemelisiniz
onlar dinlemeli(dir)ler
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben dinlemeliydim
sen dinlemelidin
o dinlemeliydi
biz dinlemeliydik
siz dinlemeliydiniz
onlar dinlemeliydiler
Past, Dubitative / گذشته تردیدی
ben dinlemeliymişim
sen dinlemeliymişsin
o dinlemeliymiş
biz dinlemeliymişiz
siz dinlemeliymişsiniz
onlar dinlemeliymişler

Conditional / وجه شرطی

Simple tense / فاعلی زمان گسترده
ben dinlesem
sen dinlesen
o dinlese
biz dinlesek
siz dinleseniz
onlar dinleseler
Present progressive / حال استمراری
ben dinliyorsam
sen dinliyorsan
o dinliyorsa
biz dinliyorsak
siz dinliyorsanız
onlar dinliyorlarsa
Present / حال ساده
ben dinlersem
sen dinlersen
o dinlerse
biz dinlersek
siz dinlerseniz
onlar dinlerseler
Past definite / گذشته خبری
ben dinlediysem
sen dinlediysen
o dinlediyse
biz dinlediysek
siz dinlediyseniz
onlar dinlediyseler
Indefinite past / گذشته گسترده
ben dinlemişsem
sen dinlemişsen
o dinlemişse
biz dinlemişsek
siz dinlemişseniz
onlar dinlemişseler

Subjunctive / وجه التزامی

Simple tense / زمان گسترده
ben dinle-eyim
sen dinle-esin
o dinle-e
biz dinle-elim
siz dinle-esiniz
onlar dinle-eler
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben dinle-eydim
sen dinle-eydin
o dinle-eydi
biz dinle-eydik
siz dinle-eydiniz
onlar dinle-eydiler
Past reportative /
ben dinle-eymişim
sen dinle-eymişsin
o dinle-eymiş
biz dinle-eymişiz
siz dinle-eymişsiniz
onlar dinle-eymişler

Imperative / وجه امری

sen dinle
o dinlesin
siz dinlein(iz)
onlar dinlesinler
دانلود اپلیکیشن آموزشی + دیکشنری رایگان