صرف فعل ترکی استانبولی foslatmak

foslatmak : مصدر

Indicative mood / وجه اخباری

Present continuous simple / حال استمراری ساده
ben foslatıyorum
sen foslatıyorsun
o foslatıyor
biz foslatıyoruz
siz foslatıyorsunuz
onlar foslatıyorlar
Simple tense / زمان گسترده
ben foslatırım
sen foslatırsın
o foslatır
biz foslatırız
siz foslatırsınız
onlar foslatırlar
Past definite / گذشته خبری
ben foslattım
sen foslattın
o foslattı
biz foslattık
siz foslattınız
onlar foslattılar
Past progressive, dubitative / گذشته استمراری تردیدی
ben foslatıyormuşum
sen foslatıyormuşsun
o foslatıyormuş
biz foslatıyormuşuz
siz foslatıyormuşsunuz
onlar foslatıyormuşlar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben foslatırmışım
sen foslatırmışsın
o foslatırmış
biz foslatırmışız
siz foslatırmışsınız
onlar foslatırmışlar
Past progressive, narrative / گذشته استمراری روایتی
ben foslatıyordum
sen foslatıyordun
o foslatıyordu
biz foslatıyorduk
siz foslatıyordunuz
onlar foslatıyordular
Past perfect, narrative / گذشته کامل روایتی
ben foslatmıştım
sen foslatmıştın
o foslatmıştı
biz foslatmıştık
siz foslatmışstınız
onlar foslatmıştılar
Doubtful distant past / گذشته دور و تردید آمیز
ben foslatmışmışım
sen foslatmışmışsın
o foslatmışmış
biz foslatmışmışız
siz foslatmışmışsınız
onlar foslatmışmışlar
Past in future / گذشته در آینده
ben foslatmış olacağım
sen foslatmış olacaksın
o foslatmış olacak
biz foslatmış olacağız
siz foslatmış olacaksınız
onlar foslatmış olacaklır
Past conditional narrative / شرطی روایتی گذشته
ben foslatsaydım
sen foslatsaydın
o foslatsaydı
biz foslatsaydık
siz foslatsaydınız
onlar foslatsaydılar
Past conditional dubitative / شرطی تردیدی گذشته
ben foslatsaymışım
sen foslatsaymışsın
o foslatsaymış
biz foslatsaymışız
siz foslatsaymışsınız
onlar foslatsaymışlar
Future simple / زمان آینده
ben foslatacağım
sen foslatacaksın
o foslatacak
biz foslatacağız
siz foslatacaksınız
onlar foslatacaklar
Future in past / آینده در گذشته
ben foslatacaktım
sen foslatacaktın
o foslatacaktı
biz foslatacaktık
siz foslatacaktınız
onlar foslatacaktılar
Future dubitative / آینده وجه تردیدی
ben foslatacakmışım
sen foslatacakmışsın
o foslatacakmış
biz foslatacakmışız
siz foslatacakmışsınız
onlar foslatacakmışlar
Future conditional / آینده شرطی
ben foslatacaksam
sen foslatacaksan
o foslatacaksa
biz foslatacaksak
siz foslatacaksanız
onlar foslatacaksalar

Necessitative /

Simple tense / زمان گسترده
ben foslatmalıyım
sen foslatmalısın
o foslatmalı(dır)
biz foslatmalıyız
siz foslatmalısınız
onlar foslatmalı(dır)lar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben foslatmalıydım
sen foslatmalıdın
o foslatmalıydı
biz foslatmalıydık
siz foslatmalıydınız
onlar foslatmalıydılar
Past, Dubitative / گذشته تردیدی
ben foslatmalıymışım
sen foslatmalıymışsın
o foslatmalıymış
biz foslatmalıymışız
siz foslatmalıymışsınız
onlar foslatmalıymışlar

Conditional / وجه شرطی

Simple tense / فاعلی زمان گسترده
ben foslatsam
sen foslatsan
o foslatsa
biz foslatsak
siz foslatsanız
onlar foslatsalar
Present progressive / حال استمراری
ben foslatıyorsam
sen foslatıyorsan
o foslatıyorsa
biz foslatıyorsak
siz foslatıyorsanız
onlar foslatıyorlarsa
Present / حال ساده
ben foslatırsam
sen foslatırsan
o foslatırsa
biz foslatırsak
siz foslatırsanız
onlar foslatırsalar
Past definite / گذشته خبری
ben foslattıysam
sen foslattıysan
o foslattıysa
biz foslattıysak
siz foslattıysanız
onlar foslattıysalar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben foslatmışsam
sen foslatmışsan
o foslatmışsa
biz foslatmışsak
siz foslatmışsanız
onlar foslatmışsalar

Subjunctive / وجه التزامی

Simple tense / زمان گسترده
ben foslatayım
sen foslatasın
o foslata
biz foslatalım
siz foslatasınız
onlar foslatalar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben foslataydım
sen foslataydın
o foslataydı
biz foslataydık
siz foslataydınız
onlar foslataydılar
Past reportative /
ben foslataymışım
sen foslataymışsın
o foslataymış
biz foslataymışız
siz foslataymışsınız
onlar foslataymışlar

Imperative / وجه امری

sen foslat
o foslatsın
siz foslatın(ız)
onlar foslatsınlar
دانلود اپلیکیشن آموزشی + دیکشنری رایگان