صرف فعل ترکی استانبولی hastalandırmak

hastalandırmak : مصدر

Indicative mood / وجه اخباری

Present continuous simple / حال استمراری ساده
ben hastalandırıyorum
sen hastalandırıyorsun
o hastalandırıyor
biz hastalandırıyoruz
siz hastalandırıyorsunuz
onlar hastalandırıyorlar
Simple tense / زمان گسترده
ben hastalandırırım
sen hastalandırırsın
o hastalandırır
biz hastalandırırız
siz hastalandırırsınız
onlar hastalandırırlar
Past definite / گذشته خبری
ben hastalandırdım
sen hastalandırdın
o hastalandırdı
biz hastalandırdık
siz hastalandırdınız
onlar hastalandırdılar
Past progressive, dubitative / گذشته استمراری تردیدی
ben hastalandırıyormuşum
sen hastalandırıyormuşsun
o hastalandırıyormuş
biz hastalandırıyormuşuz
siz hastalandırıyormuşsunuz
onlar hastalandırıyormuşlar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben hastalandırırmışım
sen hastalandırırmışsın
o hastalandırırmış
biz hastalandırırmışız
siz hastalandırırmışsınız
onlar hastalandırırmışlar
Past progressive, narrative / گذشته استمراری روایتی
ben hastalandırıyordum
sen hastalandırıyordun
o hastalandırıyordu
biz hastalandırıyorduk
siz hastalandırıyordunuz
onlar hastalandırıyordular
Past perfect, narrative / گذشته کامل روایتی
ben hastalandırmıştım
sen hastalandırmıştın
o hastalandırmıştı
biz hastalandırmıştık
siz hastalandırmışstınız
onlar hastalandırmıştılar
Doubtful distant past / گذشته دور و تردید آمیز
ben hastalandırmışmışım
sen hastalandırmışmışsın
o hastalandırmışmış
biz hastalandırmışmışız
siz hastalandırmışmışsınız
onlar hastalandırmışmışlar
Past in future / گذشته در آینده
ben hastalandırmış olacağım
sen hastalandırmış olacaksın
o hastalandırmış olacak
biz hastalandırmış olacağız
siz hastalandırmış olacaksınız
onlar hastalandırmış olacaklır
Past conditional narrative / شرطی روایتی گذشته
ben hastalandırsaydım
sen hastalandırsaydın
o hastalandırsaydı
biz hastalandırsaydık
siz hastalandırsaydınız
onlar hastalandırsaydılar
Past conditional dubitative / شرطی تردیدی گذشته
ben hastalandırsaymışım
sen hastalandırsaymışsın
o hastalandırsaymış
biz hastalandırsaymışız
siz hastalandırsaymışsınız
onlar hastalandırsaymışlar
Future simple / زمان آینده
ben hastalandıracağım
sen hastalandıracaksın
o hastalandıracak
biz hastalandıracağız
siz hastalandıracaksınız
onlar hastalandıracaklar
Future in past / آینده در گذشته
ben hastalandıracaktım
sen hastalandıracaktın
o hastalandıracaktı
biz hastalandıracaktık
siz hastalandıracaktınız
onlar hastalandıracaktılar
Future dubitative / آینده وجه تردیدی
ben hastalandıracakmışım
sen hastalandıracakmışsın
o hastalandıracakmış
biz hastalandıracakmışız
siz hastalandıracakmışsınız
onlar hastalandıracakmışlar
Future conditional / آینده شرطی
ben hastalandıracaksam
sen hastalandıracaksan
o hastalandıracaksa
biz hastalandıracaksak
siz hastalandıracaksanız
onlar hastalandıracaksalar

Necessitative /

Simple tense / زمان گسترده
ben hastalandırmalıyım
sen hastalandırmalısın
o hastalandırmalı(dır)
biz hastalandırmalıyız
siz hastalandırmalısınız
onlar hastalandırmalı(dır)lar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben hastalandırmalıydım
sen hastalandırmalıdın
o hastalandırmalıydı
biz hastalandırmalıydık
siz hastalandırmalıydınız
onlar hastalandırmalıydılar
Past, Dubitative / گذشته تردیدی
ben hastalandırmalıymışım
sen hastalandırmalıymışsın
o hastalandırmalıymış
biz hastalandırmalıymışız
siz hastalandırmalıymışsınız
onlar hastalandırmalıymışlar

Conditional / وجه شرطی

Simple tense / فاعلی زمان گسترده
ben hastalandırsam
sen hastalandırsan
o hastalandırsa
biz hastalandırsak
siz hastalandırsanız
onlar hastalandırsalar
Present progressive / حال استمراری
ben hastalandırıyorsam
sen hastalandırıyorsan
o hastalandırıyorsa
biz hastalandırıyorsak
siz hastalandırıyorsanız
onlar hastalandırıyorlarsa
Present / حال ساده
ben hastalandırırsam
sen hastalandırırsan
o hastalandırırsa
biz hastalandırırsak
siz hastalandırırsanız
onlar hastalandırırsalar
Past definite / گذشته خبری
ben hastalandırdıysam
sen hastalandırdıysan
o hastalandırdıysa
biz hastalandırdıysak
siz hastalandırdıysanız
onlar hastalandırdıysalar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben hastalandırmışsam
sen hastalandırmışsan
o hastalandırmışsa
biz hastalandırmışsak
siz hastalandırmışsanız
onlar hastalandırmışsalar

Subjunctive / وجه التزامی

Simple tense / زمان گسترده
ben hastalandırayım
sen hastalandırasın
o hastalandıra
biz hastalandıralım
siz hastalandırasınız
onlar hastalandıralar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben hastalandıraydım
sen hastalandıraydın
o hastalandıraydı
biz hastalandıraydık
siz hastalandıraydınız
onlar hastalandıraydılar
Past reportative /
ben hastalandıraymışım
sen hastalandıraymışsın
o hastalandıraymış
biz hastalandıraymışız
siz hastalandıraymışsınız
onlar hastalandıraymışlar

Imperative / وجه امری

sen hastalandır
o hastalandırsın
siz hastalandırın(ız)
onlar hastalandırsınlar
دانلود اپلیکیشن آموزشی + دیکشنری رایگان