صرف فعل ترکی استانبولی içinden okumak

içinden okumak : مصدر

Indicative mood / وجه اخباری

Present continuous simple / حال استمراری ساده
ben içinden okuyorum
sen içinden okuyorsun
o içinden okuyor
biz içinden okuyoruz
siz içinden okuyorsunuz
onlar içinden okuyorlar
Simple tense / زمان گسترده
ben içinden okurum
sen içinden okursun
o içinden okur
biz içinden okuruz
siz içinden okursunuz
onlar içinden okurlar
Past definite / گذشته خبری
ben içinden okudum
sen içinden okudun
o içinden okudu
biz içinden okuduk
siz içinden okudunuz
onlar içinden okudular
Past progressive, dubitative / گذشته استمراری تردیدی
ben içinden okuyormuşum
sen içinden okuyormuşsun
o içinden okuyormuş
biz içinden okuyormuşuz
siz içinden okuyormuşsunuz
onlar içinden okuyormuşlar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben içinden okurmuşum
sen içinden okurmuşsun
o içinden okurmuş
biz içinden okurmuşuz
siz içinden okurmuşsunuz
onlar içinden okurmuşlar
Past progressive, narrative / گذشته استمراری روایتی
ben içinden okuyordum
sen içinden okuyordun
o içinden okuyordu
biz içinden okuyorduk
siz içinden okuyordunuz
onlar içinden okuyordular
Past perfect, narrative / گذشته کامل روایتی
ben içinden okumuştum
sen içinden okumuştun
o içinden okumuştu
biz içinden okumuştuk
siz içinden okumuşstunuz
onlar içinden okumuştular
Doubtful distant past / گذشته دور و تردید آمیز
ben içinden okumuşmuşum
sen içinden okumuşmuşsun
o içinden okumuşmuş
biz içinden okumuşmuşuz
siz içinden okumuşmuşsunuz
onlar içinden okumuşmuşlar
Past in future / گذشته در آینده
ben içinden okumuş olacağım
sen içinden okumuş olacaksın
o içinden okumuş olacak
biz içinden okumuş olacağız
siz içinden okumuş olacaksınız
onlar içinden okumuş olacaklır
Past conditional narrative / شرطی روایتی گذشته
ben içinden okusaydım
sen içinden okusaydın
o içinden okusaydı
biz içinden okusaydık
siz içinden okusaydınız
onlar içinden okusaydılar
Past conditional dubitative / شرطی تردیدی گذشته
ben içinden okusaymışım
sen içinden okusaymışsın
o içinden okusaymış
biz içinden okusaymışız
siz içinden okusaymışsınız
onlar içinden okusaymışlar
Future simple / زمان آینده
ben içinden oku-acağım
sen içinden oku-acaksın
o içinden oku-acak
biz içinden oku-acağız
siz içinden oku-acaksınız
onlar içinden oku-acaklar
Future in past / آینده در گذشته
ben içinden oku-acaktım
sen içinden oku-acaktın
o içinden oku-acaktı
biz içinden oku-acaktık
siz içinden oku-acaktınız
onlar içinden oku-acaktılar
Future dubitative / آینده وجه تردیدی
ben içinden oku-acakmışım
sen içinden oku-acakmışsın
o içinden oku-acakmış
biz içinden oku-acakmışız
siz içinden oku-acakmışsınız
onlar içinden oku-acakmışlar
Future conditional / آینده شرطی
ben içinden oku-acaksam
sen içinden oku-acaksan
o içinden oku-acaksa
biz içinden oku-acaksak
siz içinden oku-acaksanız
onlar içinden oku-acaksalar

Necessitative /

Simple tense / زمان گسترده
ben içinden okumalıyım
sen içinden okumalısın
o içinden okumalı(dır)
biz içinden okumalıyız
siz içinden okumalısınız
onlar içinden okumalı(dır)lar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben içinden okumalıydım
sen içinden okumalıdın
o içinden okumalıydı
biz içinden okumalıydık
siz içinden okumalıydınız
onlar içinden okumalıydılar
Past, Dubitative / گذشته تردیدی
ben içinden okumalıymışım
sen içinden okumalıymışsın
o içinden okumalıymış
biz içinden okumalıymışız
siz içinden okumalıymışsınız
onlar içinden okumalıymışlar

Conditional / وجه شرطی

Simple tense / فاعلی زمان گسترده
ben içinden okusam
sen içinden okusan
o içinden okusa
biz içinden okusak
siz içinden okusanız
onlar içinden okusalar
Present progressive / حال استمراری
ben içinden okuyorsam
sen içinden okuyorsan
o içinden okuyorsa
biz içinden okuyorsak
siz içinden okuyorsanız
onlar içinden okuyorlarsa
Present / حال ساده
ben içinden okursam
sen içinden okursan
o içinden okursa
biz içinden okursak
siz içinden okursanız
onlar içinden okursalar
Past definite / گذشته خبری
ben içinden okuduysam
sen içinden okuduysan
o içinden okuduysa
biz içinden okuduysak
siz içinden okuduysanız
onlar içinden okuduysalar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben içinden okumuşsam
sen içinden okumuşsan
o içinden okumuşsa
biz içinden okumuşsak
siz içinden okumuşsanız
onlar içinden okumuşsalar

Subjunctive / وجه التزامی

Simple tense / زمان گسترده
ben içinden oku-ayım
sen içinden oku-asın
o içinden oku-a
biz içinden oku-alım
siz içinden oku-asınız
onlar içinden oku-alar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben içinden oku-aydım
sen içinden oku-aydın
o içinden oku-aydı
biz içinden oku-aydık
siz içinden oku-aydınız
onlar içinden oku-aydılar
Past reportative /
ben içinden oku-aymışım
sen içinden oku-aymışsın
o içinden oku-aymış
biz içinden oku-aymışız
siz içinden oku-aymışsınız
onlar içinden oku-aymışlar

Imperative / وجه امری

sen içinden oku
o içinden okusun
siz içinden okuun(uz)
onlar içinden okusunlar
دانلود اپلیکیشن آموزشی + دیکشنری رایگان