صرف فعل ترکی استانبولی iştahlandırmak

iştahlandırmak : مصدر

Indicative mood / وجه اخباری

Present continuous simple / حال استمراری ساده
ben iştahlandırıyorum
sen iştahlandırıyorsun
o iştahlandırıyor
biz iştahlandırıyoruz
siz iştahlandırıyorsunuz
onlar iştahlandırıyorlar
Simple tense / زمان گسترده
ben iştahlandırırım
sen iştahlandırırsın
o iştahlandırır
biz iştahlandırırız
siz iştahlandırırsınız
onlar iştahlandırırlar
Past definite / گذشته خبری
ben iştahlandırdım
sen iştahlandırdın
o iştahlandırdı
biz iştahlandırdık
siz iştahlandırdınız
onlar iştahlandırdılar
Past progressive, dubitative / گذشته استمراری تردیدی
ben iştahlandırıyormuşum
sen iştahlandırıyormuşsun
o iştahlandırıyormuş
biz iştahlandırıyormuşuz
siz iştahlandırıyormuşsunuz
onlar iştahlandırıyormuşlar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben iştahlandırırmışım
sen iştahlandırırmışsın
o iştahlandırırmış
biz iştahlandırırmışız
siz iştahlandırırmışsınız
onlar iştahlandırırmışlar
Past progressive, narrative / گذشته استمراری روایتی
ben iştahlandırıyordum
sen iştahlandırıyordun
o iştahlandırıyordu
biz iştahlandırıyorduk
siz iştahlandırıyordunuz
onlar iştahlandırıyordular
Past perfect, narrative / گذشته کامل روایتی
ben iştahlandırmıştım
sen iştahlandırmıştın
o iştahlandırmıştı
biz iştahlandırmıştık
siz iştahlandırmışstınız
onlar iştahlandırmıştılar
Doubtful distant past / گذشته دور و تردید آمیز
ben iştahlandırmışmışım
sen iştahlandırmışmışsın
o iştahlandırmışmış
biz iştahlandırmışmışız
siz iştahlandırmışmışsınız
onlar iştahlandırmışmışlar
Past in future / گذشته در آینده
ben iştahlandırmış olacağım
sen iştahlandırmış olacaksın
o iştahlandırmış olacak
biz iştahlandırmış olacağız
siz iştahlandırmış olacaksınız
onlar iştahlandırmış olacaklır
Past conditional narrative / شرطی روایتی گذشته
ben iştahlandırsaydım
sen iştahlandırsaydın
o iştahlandırsaydı
biz iştahlandırsaydık
siz iştahlandırsaydınız
onlar iştahlandırsaydılar
Past conditional dubitative / شرطی تردیدی گذشته
ben iştahlandırsaymışım
sen iştahlandırsaymışsın
o iştahlandırsaymış
biz iştahlandırsaymışız
siz iştahlandırsaymışsınız
onlar iştahlandırsaymışlar
Future simple / زمان آینده
ben iştahlandıracağım
sen iştahlandıracaksın
o iştahlandıracak
biz iştahlandıracağız
siz iştahlandıracaksınız
onlar iştahlandıracaklar
Future in past / آینده در گذشته
ben iştahlandıracaktım
sen iştahlandıracaktın
o iştahlandıracaktı
biz iştahlandıracaktık
siz iştahlandıracaktınız
onlar iştahlandıracaktılar
Future dubitative / آینده وجه تردیدی
ben iştahlandıracakmışım
sen iştahlandıracakmışsın
o iştahlandıracakmış
biz iştahlandıracakmışız
siz iştahlandıracakmışsınız
onlar iştahlandıracakmışlar
Future conditional / آینده شرطی
ben iştahlandıracaksam
sen iştahlandıracaksan
o iştahlandıracaksa
biz iştahlandıracaksak
siz iştahlandıracaksanız
onlar iştahlandıracaksalar

Necessitative /

Simple tense / زمان گسترده
ben iştahlandırmalıyım
sen iştahlandırmalısın
o iştahlandırmalı(dır)
biz iştahlandırmalıyız
siz iştahlandırmalısınız
onlar iştahlandırmalı(dır)lar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben iştahlandırmalıydım
sen iştahlandırmalıdın
o iştahlandırmalıydı
biz iştahlandırmalıydık
siz iştahlandırmalıydınız
onlar iştahlandırmalıydılar
Past, Dubitative / گذشته تردیدی
ben iştahlandırmalıymışım
sen iştahlandırmalıymışsın
o iştahlandırmalıymış
biz iştahlandırmalıymışız
siz iştahlandırmalıymışsınız
onlar iştahlandırmalıymışlar

Conditional / وجه شرطی

Simple tense / فاعلی زمان گسترده
ben iştahlandırsam
sen iştahlandırsan
o iştahlandırsa
biz iştahlandırsak
siz iştahlandırsanız
onlar iştahlandırsalar
Present progressive / حال استمراری
ben iştahlandırıyorsam
sen iştahlandırıyorsan
o iştahlandırıyorsa
biz iştahlandırıyorsak
siz iştahlandırıyorsanız
onlar iştahlandırıyorlarsa
Present / حال ساده
ben iştahlandırırsam
sen iştahlandırırsan
o iştahlandırırsa
biz iştahlandırırsak
siz iştahlandırırsanız
onlar iştahlandırırsalar
Past definite / گذشته خبری
ben iştahlandırdıysam
sen iştahlandırdıysan
o iştahlandırdıysa
biz iştahlandırdıysak
siz iştahlandırdıysanız
onlar iştahlandırdıysalar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben iştahlandırmışsam
sen iştahlandırmışsan
o iştahlandırmışsa
biz iştahlandırmışsak
siz iştahlandırmışsanız
onlar iştahlandırmışsalar

Subjunctive / وجه التزامی

Simple tense / زمان گسترده
ben iştahlandırayım
sen iştahlandırasın
o iştahlandıra
biz iştahlandıralım
siz iştahlandırasınız
onlar iştahlandıralar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben iştahlandıraydım
sen iştahlandıraydın
o iştahlandıraydı
biz iştahlandıraydık
siz iştahlandıraydınız
onlar iştahlandıraydılar
Past reportative /
ben iştahlandıraymışım
sen iştahlandıraymışsın
o iştahlandıraymış
biz iştahlandıraymışız
siz iştahlandıraymışsınız
onlar iştahlandıraymışlar

Imperative / وجه امری

sen iştahlandır
o iştahlandırsın
siz iştahlandırın(ız)
onlar iştahlandırsınlar
دانلود اپلیکیشن آموزشی + دیکشنری رایگان