صرف فعل ترکی استانبولی imdat etmek

imdat etmek : مصدر

Indicative mood / وجه اخباری

Present continuous simple / حال استمراری ساده
ben imdat etiyorum
sen imdat etiyorsun
o imdat etiyor
biz imdat etiyoruz
siz imdat etiyorsunuz
onlar imdat etiyorlar
Simple tense / زمان گسترده
ben imdat etirim
sen imdat etirsin
o imdat etir
biz imdat etiriz
siz imdat etirsiniz
onlar imdat etirler
Past definite / گذشته خبری
ben imdat ettim
sen imdat ettin
o imdat etti
biz imdat ettik
siz imdat ettiniz
onlar imdat ettiler
Past progressive, dubitative / گذشته استمراری تردیدی
ben imdat etiyormuşum
sen imdat etiyormuşsun
o imdat etiyormuş
biz imdat etiyormuşuz
siz imdat etiyormuşsunuz
onlar imdat etiyormuşlar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben imdat etirmişim
sen imdat etirmişsin
o imdat etirmiş
biz imdat etirmişiz
siz imdat etirmişsiniz
onlar imdat etirmişler
Past progressive, narrative / گذشته استمراری روایتی
ben imdat etiyordum
sen imdat etiyordun
o imdat etiyordu
biz imdat etiyorduk
siz imdat etiyordunuz
onlar imdat etiyordular
Past perfect, narrative / گذشته کامل روایتی
ben imdat etmiştim
sen imdat etmiştin
o imdat etmişti
biz imdat etmiştik
siz imdat etmişstiniz
onlar imdat etmiştiler
Doubtful distant past / گذشته دور و تردید آمیز
ben imdat etmişmişim
sen imdat etmişmişsin
o imdat etmişmiş
biz imdat etmişmişiz
siz imdat etmişmişsiniz
onlar imdat etmişmişler
Past in future / گذشته در آینده
ben imdat etmiş olacağım
sen imdat etmiş olacaksın
o imdat etmiş olacak
biz imdat etmiş olacağız
siz imdat etmiş olacaksınız
onlar imdat etmiş olacaklır
Past conditional narrative / شرطی روایتی گذشته
ben imdat etseydim
sen imdat etseydin
o imdat etseydi
biz imdat etseydik
siz imdat etseydiniz
onlar imdat etseydiler
Past conditional dubitative / شرطی تردیدی گذشته
ben imdat etseymişim
sen imdat etseymişsin
o imdat etseymiş
biz imdat etseymişiz
siz imdat etseymişsiniz
onlar imdat etseymişler
Future simple / زمان آینده
ben imdat eteceğim
sen imdat eteceksin
o imdat etecek
biz imdat eteceğiz
siz imdat eteceksiniz
onlar imdat etecekler
Future in past / آینده در گذشته
ben imdat etecektim
sen imdat etecektin
o imdat etecekti
biz imdat etecektik
siz imdat etecektiniz
onlar imdat etecektiler
Future dubitative / آینده وجه تردیدی
ben imdat etecekmişim
sen imdat etecekmişsin
o imdat etecekmiş
biz imdat etecekmişiz
siz imdat etecekmişsiniz
onlar imdat etecekmişler
Future conditional / آینده شرطی
ben imdat eteceksem
sen imdat eteceksen
o imdat etecekse
biz imdat eteceksek
siz imdat etecekseniz
onlar imdat etecekseler

Necessitative /

Simple tense / زمان گسترده
ben imdat etmeliyim
sen imdat etmelisin
o imdat etmeli(dir)
biz imdat etmeliyiz
siz imdat etmelisiniz
onlar imdat etmeli(dir)ler
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben imdat etmeliydim
sen imdat etmelidin
o imdat etmeliydi
biz imdat etmeliydik
siz imdat etmeliydiniz
onlar imdat etmeliydiler
Past, Dubitative / گذشته تردیدی
ben imdat etmeliymişim
sen imdat etmeliymişsin
o imdat etmeliymiş
biz imdat etmeliymişiz
siz imdat etmeliymişsiniz
onlar imdat etmeliymişler

Conditional / وجه شرطی

Simple tense / فاعلی زمان گسترده
ben imdat etsem
sen imdat etsen
o imdat etse
biz imdat etsek
siz imdat etseniz
onlar imdat etseler
Present progressive / حال استمراری
ben imdat etiyorsam
sen imdat etiyorsan
o imdat etiyorsa
biz imdat etiyorsak
siz imdat etiyorsanız
onlar imdat etiyorlarsa
Present / حال ساده
ben imdat etirsem
sen imdat etirsen
o imdat etirse
biz imdat etirsek
siz imdat etirseniz
onlar imdat etirseler
Past definite / گذشته خبری
ben imdat ettiysem
sen imdat ettiysen
o imdat ettiyse
biz imdat ettiysek
siz imdat ettiyseniz
onlar imdat ettiyseler
Indefinite past / گذشته گسترده
ben imdat etmişsem
sen imdat etmişsen
o imdat etmişse
biz imdat etmişsek
siz imdat etmişseniz
onlar imdat etmişseler

Subjunctive / وجه التزامی

Simple tense / زمان گسترده
ben imdat eteyim
sen imdat etesin
o imdat ete
biz imdat etelim
siz imdat etesiniz
onlar imdat eteler
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben imdat eteydim
sen imdat eteydin
o imdat eteydi
biz imdat eteydik
siz imdat eteydiniz
onlar imdat eteydiler
Past reportative /
ben imdat eteymişim
sen imdat eteymişsin
o imdat eteymiş
biz imdat eteymişiz
siz imdat eteymişsiniz
onlar imdat eteymişler

Imperative / وجه امری

sen imdat et
o imdat etsin
siz imdat etin(iz)
onlar imdat etsinler
دانلود اپلیکیشن آموزشی + دیکشنری رایگان