صرف فعل ترکی استانبولی irtibatlandırmak

irtibatlandırmak : مصدر

Indicative mood / وجه اخباری

Present continuous simple / حال استمراری ساده
ben irtibatlandırıyorum
sen irtibatlandırıyorsun
o irtibatlandırıyor
biz irtibatlandırıyoruz
siz irtibatlandırıyorsunuz
onlar irtibatlandırıyorlar
Simple tense / زمان گسترده
ben irtibatlandırırım
sen irtibatlandırırsın
o irtibatlandırır
biz irtibatlandırırız
siz irtibatlandırırsınız
onlar irtibatlandırırlar
Past definite / گذشته خبری
ben irtibatlandırdım
sen irtibatlandırdın
o irtibatlandırdı
biz irtibatlandırdık
siz irtibatlandırdınız
onlar irtibatlandırdılar
Past progressive, dubitative / گذشته استمراری تردیدی
ben irtibatlandırıyormuşum
sen irtibatlandırıyormuşsun
o irtibatlandırıyormuş
biz irtibatlandırıyormuşuz
siz irtibatlandırıyormuşsunuz
onlar irtibatlandırıyormuşlar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben irtibatlandırırmışım
sen irtibatlandırırmışsın
o irtibatlandırırmış
biz irtibatlandırırmışız
siz irtibatlandırırmışsınız
onlar irtibatlandırırmışlar
Past progressive, narrative / گذشته استمراری روایتی
ben irtibatlandırıyordum
sen irtibatlandırıyordun
o irtibatlandırıyordu
biz irtibatlandırıyorduk
siz irtibatlandırıyordunuz
onlar irtibatlandırıyordular
Past perfect, narrative / گذشته کامل روایتی
ben irtibatlandırmıştım
sen irtibatlandırmıştın
o irtibatlandırmıştı
biz irtibatlandırmıştık
siz irtibatlandırmışstınız
onlar irtibatlandırmıştılar
Doubtful distant past / گذشته دور و تردید آمیز
ben irtibatlandırmışmışım
sen irtibatlandırmışmışsın
o irtibatlandırmışmış
biz irtibatlandırmışmışız
siz irtibatlandırmışmışsınız
onlar irtibatlandırmışmışlar
Past in future / گذشته در آینده
ben irtibatlandırmış olacağım
sen irtibatlandırmış olacaksın
o irtibatlandırmış olacak
biz irtibatlandırmış olacağız
siz irtibatlandırmış olacaksınız
onlar irtibatlandırmış olacaklır
Past conditional narrative / شرطی روایتی گذشته
ben irtibatlandırsaydım
sen irtibatlandırsaydın
o irtibatlandırsaydı
biz irtibatlandırsaydık
siz irtibatlandırsaydınız
onlar irtibatlandırsaydılar
Past conditional dubitative / شرطی تردیدی گذشته
ben irtibatlandırsaymışım
sen irtibatlandırsaymışsın
o irtibatlandırsaymış
biz irtibatlandırsaymışız
siz irtibatlandırsaymışsınız
onlar irtibatlandırsaymışlar
Future simple / زمان آینده
ben irtibatlandıracağım
sen irtibatlandıracaksın
o irtibatlandıracak
biz irtibatlandıracağız
siz irtibatlandıracaksınız
onlar irtibatlandıracaklar
Future in past / آینده در گذشته
ben irtibatlandıracaktım
sen irtibatlandıracaktın
o irtibatlandıracaktı
biz irtibatlandıracaktık
siz irtibatlandıracaktınız
onlar irtibatlandıracaktılar
Future dubitative / آینده وجه تردیدی
ben irtibatlandıracakmışım
sen irtibatlandıracakmışsın
o irtibatlandıracakmış
biz irtibatlandıracakmışız
siz irtibatlandıracakmışsınız
onlar irtibatlandıracakmışlar
Future conditional / آینده شرطی
ben irtibatlandıracaksam
sen irtibatlandıracaksan
o irtibatlandıracaksa
biz irtibatlandıracaksak
siz irtibatlandıracaksanız
onlar irtibatlandıracaksalar

Necessitative /

Simple tense / زمان گسترده
ben irtibatlandırmalıyım
sen irtibatlandırmalısın
o irtibatlandırmalı(dır)
biz irtibatlandırmalıyız
siz irtibatlandırmalısınız
onlar irtibatlandırmalı(dır)lar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben irtibatlandırmalıydım
sen irtibatlandırmalıdın
o irtibatlandırmalıydı
biz irtibatlandırmalıydık
siz irtibatlandırmalıydınız
onlar irtibatlandırmalıydılar
Past, Dubitative / گذشته تردیدی
ben irtibatlandırmalıymışım
sen irtibatlandırmalıymışsın
o irtibatlandırmalıymış
biz irtibatlandırmalıymışız
siz irtibatlandırmalıymışsınız
onlar irtibatlandırmalıymışlar

Conditional / وجه شرطی

Simple tense / فاعلی زمان گسترده
ben irtibatlandırsam
sen irtibatlandırsan
o irtibatlandırsa
biz irtibatlandırsak
siz irtibatlandırsanız
onlar irtibatlandırsalar
Present progressive / حال استمراری
ben irtibatlandırıyorsam
sen irtibatlandırıyorsan
o irtibatlandırıyorsa
biz irtibatlandırıyorsak
siz irtibatlandırıyorsanız
onlar irtibatlandırıyorlarsa
Present / حال ساده
ben irtibatlandırırsam
sen irtibatlandırırsan
o irtibatlandırırsa
biz irtibatlandırırsak
siz irtibatlandırırsanız
onlar irtibatlandırırsalar
Past definite / گذشته خبری
ben irtibatlandırdıysam
sen irtibatlandırdıysan
o irtibatlandırdıysa
biz irtibatlandırdıysak
siz irtibatlandırdıysanız
onlar irtibatlandırdıysalar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben irtibatlandırmışsam
sen irtibatlandırmışsan
o irtibatlandırmışsa
biz irtibatlandırmışsak
siz irtibatlandırmışsanız
onlar irtibatlandırmışsalar

Subjunctive / وجه التزامی

Simple tense / زمان گسترده
ben irtibatlandırayım
sen irtibatlandırasın
o irtibatlandıra
biz irtibatlandıralım
siz irtibatlandırasınız
onlar irtibatlandıralar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben irtibatlandıraydım
sen irtibatlandıraydın
o irtibatlandıraydı
biz irtibatlandıraydık
siz irtibatlandıraydınız
onlar irtibatlandıraydılar
Past reportative /
ben irtibatlandıraymışım
sen irtibatlandıraymışsın
o irtibatlandıraymış
biz irtibatlandıraymışız
siz irtibatlandıraymışsınız
onlar irtibatlandıraymışlar

Imperative / وجه امری

sen irtibatlandır
o irtibatlandırsın
siz irtibatlandırın(ız)
onlar irtibatlandırsınlar
دانلود اپلیکیشن آموزشی + دیکشنری رایگان