صرف فعل ترکی استانبولی kandırmak

kandırmak : مصدر

Indicative mood / وجه اخباری

Present continuous simple / حال استمراری ساده
ben kandırıyorum
sen kandırıyorsun
o kandırıyor
biz kandırıyoruz
siz kandırıyorsunuz
onlar kandırıyorlar
Simple tense / زمان گسترده
ben kandırırım
sen kandırırsın
o kandırır
biz kandırırız
siz kandırırsınız
onlar kandırırlar
Past definite / گذشته خبری
ben kandırdım
sen kandırdın
o kandırdı
biz kandırdık
siz kandırdınız
onlar kandırdılar
Past progressive, dubitative / گذشته استمراری تردیدی
ben kandırıyormuşum
sen kandırıyormuşsun
o kandırıyormuş
biz kandırıyormuşuz
siz kandırıyormuşsunuz
onlar kandırıyormuşlar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben kandırırmışım
sen kandırırmışsın
o kandırırmış
biz kandırırmışız
siz kandırırmışsınız
onlar kandırırmışlar
Past progressive, narrative / گذشته استمراری روایتی
ben kandırıyordum
sen kandırıyordun
o kandırıyordu
biz kandırıyorduk
siz kandırıyordunuz
onlar kandırıyordular
Past perfect, narrative / گذشته کامل روایتی
ben kandırmıştım
sen kandırmıştın
o kandırmıştı
biz kandırmıştık
siz kandırmışstınız
onlar kandırmıştılar
Doubtful distant past / گذشته دور و تردید آمیز
ben kandırmışmışım
sen kandırmışmışsın
o kandırmışmış
biz kandırmışmışız
siz kandırmışmışsınız
onlar kandırmışmışlar
Past in future / گذشته در آینده
ben kandırmış olacağım
sen kandırmış olacaksın
o kandırmış olacak
biz kandırmış olacağız
siz kandırmış olacaksınız
onlar kandırmış olacaklır
Past conditional narrative / شرطی روایتی گذشته
ben kandırsaydım
sen kandırsaydın
o kandırsaydı
biz kandırsaydık
siz kandırsaydınız
onlar kandırsaydılar
Past conditional dubitative / شرطی تردیدی گذشته
ben kandırsaymışım
sen kandırsaymışsın
o kandırsaymış
biz kandırsaymışız
siz kandırsaymışsınız
onlar kandırsaymışlar
Future simple / زمان آینده
ben kandıracağım
sen kandıracaksın
o kandıracak
biz kandıracağız
siz kandıracaksınız
onlar kandıracaklar
Future in past / آینده در گذشته
ben kandıracaktım
sen kandıracaktın
o kandıracaktı
biz kandıracaktık
siz kandıracaktınız
onlar kandıracaktılar
Future dubitative / آینده وجه تردیدی
ben kandıracakmışım
sen kandıracakmışsın
o kandıracakmış
biz kandıracakmışız
siz kandıracakmışsınız
onlar kandıracakmışlar
Future conditional / آینده شرطی
ben kandıracaksam
sen kandıracaksan
o kandıracaksa
biz kandıracaksak
siz kandıracaksanız
onlar kandıracaksalar

Necessitative /

Simple tense / زمان گسترده
ben kandırmalıyım
sen kandırmalısın
o kandırmalı(dır)
biz kandırmalıyız
siz kandırmalısınız
onlar kandırmalı(dır)lar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben kandırmalıydım
sen kandırmalıdın
o kandırmalıydı
biz kandırmalıydık
siz kandırmalıydınız
onlar kandırmalıydılar
Past, Dubitative / گذشته تردیدی
ben kandırmalıymışım
sen kandırmalıymışsın
o kandırmalıymış
biz kandırmalıymışız
siz kandırmalıymışsınız
onlar kandırmalıymışlar

Conditional / وجه شرطی

Simple tense / فاعلی زمان گسترده
ben kandırsam
sen kandırsan
o kandırsa
biz kandırsak
siz kandırsanız
onlar kandırsalar
Present progressive / حال استمراری
ben kandırıyorsam
sen kandırıyorsan
o kandırıyorsa
biz kandırıyorsak
siz kandırıyorsanız
onlar kandırıyorlarsa
Present / حال ساده
ben kandırırsam
sen kandırırsan
o kandırırsa
biz kandırırsak
siz kandırırsanız
onlar kandırırsalar
Past definite / گذشته خبری
ben kandırdıysam
sen kandırdıysan
o kandırdıysa
biz kandırdıysak
siz kandırdıysanız
onlar kandırdıysalar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben kandırmışsam
sen kandırmışsan
o kandırmışsa
biz kandırmışsak
siz kandırmışsanız
onlar kandırmışsalar

Subjunctive / وجه التزامی

Simple tense / زمان گسترده
ben kandırayım
sen kandırasın
o kandıra
biz kandıralım
siz kandırasınız
onlar kandıralar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben kandıraydım
sen kandıraydın
o kandıraydı
biz kandıraydık
siz kandıraydınız
onlar kandıraydılar
Past reportative /
ben kandıraymışım
sen kandıraymışsın
o kandıraymış
biz kandıraymışız
siz kandıraymışsınız
onlar kandıraymışlar

Imperative / وجه امری

sen kandır
o kandırsın
siz kandırın(ız)
onlar kandırsınlar
دانلود اپلیکیشن آموزشی + دیکشنری رایگان