صرف فعل ترکی استانبولی kanunlaştırılmak

kanunlaştırılmak : مصدر

Indicative mood / وجه اخباری

Present continuous simple / حال استمراری ساده
ben kanunlaştırılıyorum
sen kanunlaştırılıyorsun
o kanunlaştırılıyor
biz kanunlaştırılıyoruz
siz kanunlaştırılıyorsunuz
onlar kanunlaştırılıyorlar
Simple tense / زمان گسترده
ben kanunlaştırılarım
sen kanunlaştırılarsın
o kanunlaştırılar
biz kanunlaştırılarız
siz kanunlaştırılarsınız
onlar kanunlaştırılarlar
Past definite / گذشته خبری
ben kanunlaştırıldım
sen kanunlaştırıldın
o kanunlaştırıldı
biz kanunlaştırıldık
siz kanunlaştırıldınız
onlar kanunlaştırıldılar
Past progressive, dubitative / گذشته استمراری تردیدی
ben kanunlaştırılıyormuşum
sen kanunlaştırılıyormuşsun
o kanunlaştırılıyormuş
biz kanunlaştırılıyormuşuz
siz kanunlaştırılıyormuşsunuz
onlar kanunlaştırılıyormuşlar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben kanunlaştırılarmışım
sen kanunlaştırılarmışsın
o kanunlaştırılarmış
biz kanunlaştırılarmışız
siz kanunlaştırılarmışsınız
onlar kanunlaştırılarmışlar
Past progressive, narrative / گذشته استمراری روایتی
ben kanunlaştırılıyordum
sen kanunlaştırılıyordun
o kanunlaştırılıyordu
biz kanunlaştırılıyorduk
siz kanunlaştırılıyordunuz
onlar kanunlaştırılıyordular
Past perfect, narrative / گذشته کامل روایتی
ben kanunlaştırılmıştım
sen kanunlaştırılmıştın
o kanunlaştırılmıştı
biz kanunlaştırılmıştık
siz kanunlaştırılmışstınız
onlar kanunlaştırılmıştılar
Doubtful distant past / گذشته دور و تردید آمیز
ben kanunlaştırılmışmışım
sen kanunlaştırılmışmışsın
o kanunlaştırılmışmış
biz kanunlaştırılmışmışız
siz kanunlaştırılmışmışsınız
onlar kanunlaştırılmışmışlar
Past in future / گذشته در آینده
ben kanunlaştırılmış olacağım
sen kanunlaştırılmış olacaksın
o kanunlaştırılmış olacak
biz kanunlaştırılmış olacağız
siz kanunlaştırılmış olacaksınız
onlar kanunlaştırılmış olacaklır
Past conditional narrative / شرطی روایتی گذشته
ben kanunlaştırılsaydım
sen kanunlaştırılsaydın
o kanunlaştırılsaydı
biz kanunlaştırılsaydık
siz kanunlaştırılsaydınız
onlar kanunlaştırılsaydılar
Past conditional dubitative / شرطی تردیدی گذشته
ben kanunlaştırılsaymışım
sen kanunlaştırılsaymışsın
o kanunlaştırılsaymış
biz kanunlaştırılsaymışız
siz kanunlaştırılsaymışsınız
onlar kanunlaştırılsaymışlar
Future simple / زمان آینده
ben kanunlaştırılacağım
sen kanunlaştırılacaksın
o kanunlaştırılacak
biz kanunlaştırılacağız
siz kanunlaştırılacaksınız
onlar kanunlaştırılacaklar
Future in past / آینده در گذشته
ben kanunlaştırılacaktım
sen kanunlaştırılacaktın
o kanunlaştırılacaktı
biz kanunlaştırılacaktık
siz kanunlaştırılacaktınız
onlar kanunlaştırılacaktılar
Future dubitative / آینده وجه تردیدی
ben kanunlaştırılacakmışım
sen kanunlaştırılacakmışsın
o kanunlaştırılacakmış
biz kanunlaştırılacakmışız
siz kanunlaştırılacakmışsınız
onlar kanunlaştırılacakmışlar
Future conditional / آینده شرطی
ben kanunlaştırılacaksam
sen kanunlaştırılacaksan
o kanunlaştırılacaksa
biz kanunlaştırılacaksak
siz kanunlaştırılacaksanız
onlar kanunlaştırılacaksalar

Necessitative /

Simple tense / زمان گسترده
ben kanunlaştırılmalıyım
sen kanunlaştırılmalısın
o kanunlaştırılmalı(dır)
biz kanunlaştırılmalıyız
siz kanunlaştırılmalısınız
onlar kanunlaştırılmalı(dır)lar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben kanunlaştırılmalıydım
sen kanunlaştırılmalıdın
o kanunlaştırılmalıydı
biz kanunlaştırılmalıydık
siz kanunlaştırılmalıydınız
onlar kanunlaştırılmalıydılar
Past, Dubitative / گذشته تردیدی
ben kanunlaştırılmalıymışım
sen kanunlaştırılmalıymışsın
o kanunlaştırılmalıymış
biz kanunlaştırılmalıymışız
siz kanunlaştırılmalıymışsınız
onlar kanunlaştırılmalıymışlar

Conditional / وجه شرطی

Simple tense / فاعلی زمان گسترده
ben kanunlaştırılsam
sen kanunlaştırılsan
o kanunlaştırılsa
biz kanunlaştırılsak
siz kanunlaştırılsanız
onlar kanunlaştırılsalar
Present progressive / حال استمراری
ben kanunlaştırılıyorsam
sen kanunlaştırılıyorsan
o kanunlaştırılıyorsa
biz kanunlaştırılıyorsak
siz kanunlaştırılıyorsanız
onlar kanunlaştırılıyorlarsa
Present / حال ساده
ben kanunlaştırılarsam
sen kanunlaştırılarsan
o kanunlaştırılarsa
biz kanunlaştırılarsak
siz kanunlaştırılarsanız
onlar kanunlaştırılarsalar
Past definite / گذشته خبری
ben kanunlaştırıldıysam
sen kanunlaştırıldıysan
o kanunlaştırıldıysa
biz kanunlaştırıldıysak
siz kanunlaştırıldıysanız
onlar kanunlaştırıldıysalar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben kanunlaştırılmışsam
sen kanunlaştırılmışsan
o kanunlaştırılmışsa
biz kanunlaştırılmışsak
siz kanunlaştırılmışsanız
onlar kanunlaştırılmışsalar

Subjunctive / وجه التزامی

Simple tense / زمان گسترده
ben kanunlaştırılayım
sen kanunlaştırılasın
o kanunlaştırıla
biz kanunlaştırılalım
siz kanunlaştırılasınız
onlar kanunlaştırılalar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben kanunlaştırılaydım
sen kanunlaştırılaydın
o kanunlaştırılaydı
biz kanunlaştırılaydık
siz kanunlaştırılaydınız
onlar kanunlaştırılaydılar
Past reportative /
ben kanunlaştırılaymışım
sen kanunlaştırılaymışsın
o kanunlaştırılaymış
biz kanunlaştırılaymışız
siz kanunlaştırılaymışsınız
onlar kanunlaştırılaymışlar

Imperative / وجه امری

sen kanunlaştırıl
o kanunlaştırılsın
siz kanunlaştırılın(ız)
onlar kanunlaştırılsınlar
دانلود اپلیکیشن آموزشی + دیکشنری رایگان