صرف فعل ترکی استانبولی karşılanmak

karşılanmak : مصدر
ترجمه فعل

Indicative mood / وجه اخباری

Present continuous simple / حال استمراری ساده
ben karşılanıyorum
sen karşılanıyorsun
o karşılanıyor
biz karşılanıyoruz
siz karşılanıyorsunuz
onlar karşılanıyorlar
Simple tense / زمان گسترده
ben karşılanırım
sen karşılanırsın
o karşılanır
biz karşılanırız
siz karşılanırsınız
onlar karşılanırlar
Past definite / گذشته خبری
ben karşılandım
sen karşılandın
o karşılandı
biz karşılandık
siz karşılandınız
onlar karşılandılar
Past progressive, dubitative / گذشته استمراری تردیدی
ben karşılanıyormuşum
sen karşılanıyormuşsun
o karşılanıyormuş
biz karşılanıyormuşuz
siz karşılanıyormuşsunuz
onlar karşılanıyormuşlar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben karşılanırmışım
sen karşılanırmışsın
o karşılanırmış
biz karşılanırmışız
siz karşılanırmışsınız
onlar karşılanırmışlar
Past progressive, narrative / گذشته استمراری روایتی
ben karşılanıyordum
sen karşılanıyordun
o karşılanıyordu
biz karşılanıyorduk
siz karşılanıyordunuz
onlar karşılanıyordular
Past perfect, narrative / گذشته کامل روایتی
ben karşılanmıştım
sen karşılanmıştın
o karşılanmıştı
biz karşılanmıştık
siz karşılanmışstınız
onlar karşılanmıştılar
Doubtful distant past / گذشته دور و تردید آمیز
ben karşılanmışmışım
sen karşılanmışmışsın
o karşılanmışmış
biz karşılanmışmışız
siz karşılanmışmışsınız
onlar karşılanmışmışlar
Past in future / گذشته در آینده
ben karşılanmış olacağım
sen karşılanmış olacaksın
o karşılanmış olacak
biz karşılanmış olacağız
siz karşılanmış olacaksınız
onlar karşılanmış olacaklır
Past conditional narrative / شرطی روایتی گذشته
ben karşılansaydım
sen karşılansaydın
o karşılansaydı
biz karşılansaydık
siz karşılansaydınız
onlar karşılansaydılar
Past conditional dubitative / شرطی تردیدی گذشته
ben karşılansaymışım
sen karşılansaymışsın
o karşılansaymış
biz karşılansaymışız
siz karşılansaymışsınız
onlar karşılansaymışlar
Future simple / زمان آینده
ben karşılanacağım
sen karşılanacaksın
o karşılanacak
biz karşılanacağız
siz karşılanacaksınız
onlar karşılanacaklar
Future in past / آینده در گذشته
ben karşılanacaktım
sen karşılanacaktın
o karşılanacaktı
biz karşılanacaktık
siz karşılanacaktınız
onlar karşılanacaktılar
Future dubitative / آینده وجه تردیدی
ben karşılanacakmışım
sen karşılanacakmışsın
o karşılanacakmış
biz karşılanacakmışız
siz karşılanacakmışsınız
onlar karşılanacakmışlar
Future conditional / آینده شرطی
ben karşılanacaksam
sen karşılanacaksan
o karşılanacaksa
biz karşılanacaksak
siz karşılanacaksanız
onlar karşılanacaksalar

Necessitative /

Simple tense / زمان گسترده
ben karşılanmalıyım
sen karşılanmalısın
o karşılanmalı(dır)
biz karşılanmalıyız
siz karşılanmalısınız
onlar karşılanmalı(dır)lar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben karşılanmalıydım
sen karşılanmalıdın
o karşılanmalıydı
biz karşılanmalıydık
siz karşılanmalıydınız
onlar karşılanmalıydılar
Past, Dubitative / گذشته تردیدی
ben karşılanmalıymışım
sen karşılanmalıymışsın
o karşılanmalıymış
biz karşılanmalıymışız
siz karşılanmalıymışsınız
onlar karşılanmalıymışlar

Conditional / وجه شرطی

Simple tense / فاعلی زمان گسترده
ben karşılansam
sen karşılansan
o karşılansa
biz karşılansak
siz karşılansanız
onlar karşılansalar
Present progressive / حال استمراری
ben karşılanıyorsam
sen karşılanıyorsan
o karşılanıyorsa
biz karşılanıyorsak
siz karşılanıyorsanız
onlar karşılanıyorlarsa
Present / حال ساده
ben karşılanırsam
sen karşılanırsan
o karşılanırsa
biz karşılanırsak
siz karşılanırsanız
onlar karşılanırsalar
Past definite / گذشته خبری
ben karşılandıysam
sen karşılandıysan
o karşılandıysa
biz karşılandıysak
siz karşılandıysanız
onlar karşılandıysalar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben karşılanmışsam
sen karşılanmışsan
o karşılanmışsa
biz karşılanmışsak
siz karşılanmışsanız
onlar karşılanmışsalar

Subjunctive / وجه التزامی

Simple tense / زمان گسترده
ben karşılanayım
sen karşılanasın
o karşılana
biz karşılanalım
siz karşılanasınız
onlar karşılanalar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben karşılanaydım
sen karşılanaydın
o karşılanaydı
biz karşılanaydık
siz karşılanaydınız
onlar karşılanaydılar
Past reportative /
ben karşılanaymışım
sen karşılanaymışsın
o karşılanaymış
biz karşılanaymışız
siz karşılanaymışsınız
onlar karşılanaymışlar

Imperative / وجه امری

sen karşılan
o karşılansın
siz karşılanın(ız)
onlar karşılansınlar
دانلود اپلیکیشن آموزشی + دیکشنری رایگان