صرف فعل ترکی استانبولی kavlatmak

kavlatmak : مصدر

Indicative mood / وجه اخباری

Present continuous simple / حال استمراری ساده
ben kavlatıyorum
sen kavlatıyorsun
o kavlatıyor
biz kavlatıyoruz
siz kavlatıyorsunuz
onlar kavlatıyorlar
Simple tense / زمان گسترده
ben kavlatırım
sen kavlatırsın
o kavlatır
biz kavlatırız
siz kavlatırsınız
onlar kavlatırlar
Past definite / گذشته خبری
ben kavlattım
sen kavlattın
o kavlattı
biz kavlattık
siz kavlattınız
onlar kavlattılar
Past progressive, dubitative / گذشته استمراری تردیدی
ben kavlatıyormuşum
sen kavlatıyormuşsun
o kavlatıyormuş
biz kavlatıyormuşuz
siz kavlatıyormuşsunuz
onlar kavlatıyormuşlar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben kavlatırmışım
sen kavlatırmışsın
o kavlatırmış
biz kavlatırmışız
siz kavlatırmışsınız
onlar kavlatırmışlar
Past progressive, narrative / گذشته استمراری روایتی
ben kavlatıyordum
sen kavlatıyordun
o kavlatıyordu
biz kavlatıyorduk
siz kavlatıyordunuz
onlar kavlatıyordular
Past perfect, narrative / گذشته کامل روایتی
ben kavlatmıştım
sen kavlatmıştın
o kavlatmıştı
biz kavlatmıştık
siz kavlatmışstınız
onlar kavlatmıştılar
Doubtful distant past / گذشته دور و تردید آمیز
ben kavlatmışmışım
sen kavlatmışmışsın
o kavlatmışmış
biz kavlatmışmışız
siz kavlatmışmışsınız
onlar kavlatmışmışlar
Past in future / گذشته در آینده
ben kavlatmış olacağım
sen kavlatmış olacaksın
o kavlatmış olacak
biz kavlatmış olacağız
siz kavlatmış olacaksınız
onlar kavlatmış olacaklır
Past conditional narrative / شرطی روایتی گذشته
ben kavlatsaydım
sen kavlatsaydın
o kavlatsaydı
biz kavlatsaydık
siz kavlatsaydınız
onlar kavlatsaydılar
Past conditional dubitative / شرطی تردیدی گذشته
ben kavlatsaymışım
sen kavlatsaymışsın
o kavlatsaymış
biz kavlatsaymışız
siz kavlatsaymışsınız
onlar kavlatsaymışlar
Future simple / زمان آینده
ben kavlatacağım
sen kavlatacaksın
o kavlatacak
biz kavlatacağız
siz kavlatacaksınız
onlar kavlatacaklar
Future in past / آینده در گذشته
ben kavlatacaktım
sen kavlatacaktın
o kavlatacaktı
biz kavlatacaktık
siz kavlatacaktınız
onlar kavlatacaktılar
Future dubitative / آینده وجه تردیدی
ben kavlatacakmışım
sen kavlatacakmışsın
o kavlatacakmış
biz kavlatacakmışız
siz kavlatacakmışsınız
onlar kavlatacakmışlar
Future conditional / آینده شرطی
ben kavlatacaksam
sen kavlatacaksan
o kavlatacaksa
biz kavlatacaksak
siz kavlatacaksanız
onlar kavlatacaksalar

Necessitative /

Simple tense / زمان گسترده
ben kavlatmalıyım
sen kavlatmalısın
o kavlatmalı(dır)
biz kavlatmalıyız
siz kavlatmalısınız
onlar kavlatmalı(dır)lar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben kavlatmalıydım
sen kavlatmalıdın
o kavlatmalıydı
biz kavlatmalıydık
siz kavlatmalıydınız
onlar kavlatmalıydılar
Past, Dubitative / گذشته تردیدی
ben kavlatmalıymışım
sen kavlatmalıymışsın
o kavlatmalıymış
biz kavlatmalıymışız
siz kavlatmalıymışsınız
onlar kavlatmalıymışlar

Conditional / وجه شرطی

Simple tense / فاعلی زمان گسترده
ben kavlatsam
sen kavlatsan
o kavlatsa
biz kavlatsak
siz kavlatsanız
onlar kavlatsalar
Present progressive / حال استمراری
ben kavlatıyorsam
sen kavlatıyorsan
o kavlatıyorsa
biz kavlatıyorsak
siz kavlatıyorsanız
onlar kavlatıyorlarsa
Present / حال ساده
ben kavlatırsam
sen kavlatırsan
o kavlatırsa
biz kavlatırsak
siz kavlatırsanız
onlar kavlatırsalar
Past definite / گذشته خبری
ben kavlattıysam
sen kavlattıysan
o kavlattıysa
biz kavlattıysak
siz kavlattıysanız
onlar kavlattıysalar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben kavlatmışsam
sen kavlatmışsan
o kavlatmışsa
biz kavlatmışsak
siz kavlatmışsanız
onlar kavlatmışsalar

Subjunctive / وجه التزامی

Simple tense / زمان گسترده
ben kavlatayım
sen kavlatasın
o kavlata
biz kavlatalım
siz kavlatasınız
onlar kavlatalar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben kavlataydım
sen kavlataydın
o kavlataydı
biz kavlataydık
siz kavlataydınız
onlar kavlataydılar
Past reportative /
ben kavlataymışım
sen kavlataymışsın
o kavlataymış
biz kavlataymışız
siz kavlataymışsınız
onlar kavlataymışlar

Imperative / وجه امری

sen kavlat
o kavlatsın
siz kavlatın(ız)
onlar kavlatsınlar
دانلود اپلیکیشن آموزشی + دیکشنری رایگان