صرف فعل ترکی استانبولی kaygılanmak

kaygılanmak : مصدر
ترجمه فعل

Indicative mood / وجه اخباری

Present continuous simple / حال استمراری ساده
ben kaygılanıyorum
sen kaygılanıyorsun
o kaygılanıyor
biz kaygılanıyoruz
siz kaygılanıyorsunuz
onlar kaygılanıyorlar
Simple tense / زمان گسترده
ben kaygılanırım
sen kaygılanırsın
o kaygılanır
biz kaygılanırız
siz kaygılanırsınız
onlar kaygılanırlar
Past definite / گذشته خبری
ben kaygılandım
sen kaygılandın
o kaygılandı
biz kaygılandık
siz kaygılandınız
onlar kaygılandılar
Past progressive, dubitative / گذشته استمراری تردیدی
ben kaygılanıyormuşum
sen kaygılanıyormuşsun
o kaygılanıyormuş
biz kaygılanıyormuşuz
siz kaygılanıyormuşsunuz
onlar kaygılanıyormuşlar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben kaygılanırmışım
sen kaygılanırmışsın
o kaygılanırmış
biz kaygılanırmışız
siz kaygılanırmışsınız
onlar kaygılanırmışlar
Past progressive, narrative / گذشته استمراری روایتی
ben kaygılanıyordum
sen kaygılanıyordun
o kaygılanıyordu
biz kaygılanıyorduk
siz kaygılanıyordunuz
onlar kaygılanıyordular
Past perfect, narrative / گذشته کامل روایتی
ben kaygılanmıştım
sen kaygılanmıştın
o kaygılanmıştı
biz kaygılanmıştık
siz kaygılanmışstınız
onlar kaygılanmıştılar
Doubtful distant past / گذشته دور و تردید آمیز
ben kaygılanmışmışım
sen kaygılanmışmışsın
o kaygılanmışmış
biz kaygılanmışmışız
siz kaygılanmışmışsınız
onlar kaygılanmışmışlar
Past in future / گذشته در آینده
ben kaygılanmış olacağım
sen kaygılanmış olacaksın
o kaygılanmış olacak
biz kaygılanmış olacağız
siz kaygılanmış olacaksınız
onlar kaygılanmış olacaklır
Past conditional narrative / شرطی روایتی گذشته
ben kaygılansaydım
sen kaygılansaydın
o kaygılansaydı
biz kaygılansaydık
siz kaygılansaydınız
onlar kaygılansaydılar
Past conditional dubitative / شرطی تردیدی گذشته
ben kaygılansaymışım
sen kaygılansaymışsın
o kaygılansaymış
biz kaygılansaymışız
siz kaygılansaymışsınız
onlar kaygılansaymışlar
Future simple / زمان آینده
ben kaygılanacağım
sen kaygılanacaksın
o kaygılanacak
biz kaygılanacağız
siz kaygılanacaksınız
onlar kaygılanacaklar
Future in past / آینده در گذشته
ben kaygılanacaktım
sen kaygılanacaktın
o kaygılanacaktı
biz kaygılanacaktık
siz kaygılanacaktınız
onlar kaygılanacaktılar
Future dubitative / آینده وجه تردیدی
ben kaygılanacakmışım
sen kaygılanacakmışsın
o kaygılanacakmış
biz kaygılanacakmışız
siz kaygılanacakmışsınız
onlar kaygılanacakmışlar
Future conditional / آینده شرطی
ben kaygılanacaksam
sen kaygılanacaksan
o kaygılanacaksa
biz kaygılanacaksak
siz kaygılanacaksanız
onlar kaygılanacaksalar

Necessitative /

Simple tense / زمان گسترده
ben kaygılanmalıyım
sen kaygılanmalısın
o kaygılanmalı(dır)
biz kaygılanmalıyız
siz kaygılanmalısınız
onlar kaygılanmalı(dır)lar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben kaygılanmalıydım
sen kaygılanmalıdın
o kaygılanmalıydı
biz kaygılanmalıydık
siz kaygılanmalıydınız
onlar kaygılanmalıydılar
Past, Dubitative / گذشته تردیدی
ben kaygılanmalıymışım
sen kaygılanmalıymışsın
o kaygılanmalıymış
biz kaygılanmalıymışız
siz kaygılanmalıymışsınız
onlar kaygılanmalıymışlar

Conditional / وجه شرطی

Simple tense / فاعلی زمان گسترده
ben kaygılansam
sen kaygılansan
o kaygılansa
biz kaygılansak
siz kaygılansanız
onlar kaygılansalar
Present progressive / حال استمراری
ben kaygılanıyorsam
sen kaygılanıyorsan
o kaygılanıyorsa
biz kaygılanıyorsak
siz kaygılanıyorsanız
onlar kaygılanıyorlarsa
Present / حال ساده
ben kaygılanırsam
sen kaygılanırsan
o kaygılanırsa
biz kaygılanırsak
siz kaygılanırsanız
onlar kaygılanırsalar
Past definite / گذشته خبری
ben kaygılandıysam
sen kaygılandıysan
o kaygılandıysa
biz kaygılandıysak
siz kaygılandıysanız
onlar kaygılandıysalar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben kaygılanmışsam
sen kaygılanmışsan
o kaygılanmışsa
biz kaygılanmışsak
siz kaygılanmışsanız
onlar kaygılanmışsalar

Subjunctive / وجه التزامی

Simple tense / زمان گسترده
ben kaygılanayım
sen kaygılanasın
o kaygılana
biz kaygılanalım
siz kaygılanasınız
onlar kaygılanalar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben kaygılanaydım
sen kaygılanaydın
o kaygılanaydı
biz kaygılanaydık
siz kaygılanaydınız
onlar kaygılanaydılar
Past reportative /
ben kaygılanaymışım
sen kaygılanaymışsın
o kaygılanaymış
biz kaygılanaymışız
siz kaygılanaymışsınız
onlar kaygılanaymışlar

Imperative / وجه امری

sen kaygılan
o kaygılansın
siz kaygılanın(ız)
onlar kaygılansınlar
دانلود اپلیکیشن آموزشی + دیکشنری رایگان