صرف فعل ترکی استانبولی kederlenmek

kederlenmek : مصدر
ترجمه فعل

Indicative mood / وجه اخباری

Present continuous simple / حال استمراری ساده
ben kederleniyorum
sen kederleniyorsun
o kederleniyor
biz kederleniyoruz
siz kederleniyorsunuz
onlar kederleniyorlar
Simple tense / زمان گسترده
ben kederlenirim
sen kederlenirsin
o kederlenir
biz kederleniriz
siz kederlenirsiniz
onlar kederlenirler
Past definite / گذشته خبری
ben kederlendim
sen kederlendin
o kederlendi
biz kederlendik
siz kederlendiniz
onlar kederlendiler
Past progressive, dubitative / گذشته استمراری تردیدی
ben kederleniyormuşum
sen kederleniyormuşsun
o kederleniyormuş
biz kederleniyormuşuz
siz kederleniyormuşsunuz
onlar kederleniyormuşlar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben kederlenirmişim
sen kederlenirmişsin
o kederlenirmiş
biz kederlenirmişiz
siz kederlenirmişsiniz
onlar kederlenirmişler
Past progressive, narrative / گذشته استمراری روایتی
ben kederleniyordum
sen kederleniyordun
o kederleniyordu
biz kederleniyorduk
siz kederleniyordunuz
onlar kederleniyordular
Past perfect, narrative / گذشته کامل روایتی
ben kederlenmiştim
sen kederlenmiştin
o kederlenmişti
biz kederlenmiştik
siz kederlenmişstiniz
onlar kederlenmiştiler
Doubtful distant past / گذشته دور و تردید آمیز
ben kederlenmişmişim
sen kederlenmişmişsin
o kederlenmişmiş
biz kederlenmişmişiz
siz kederlenmişmişsiniz
onlar kederlenmişmişler
Past in future / گذشته در آینده
ben kederlenmiş olacağım
sen kederlenmiş olacaksın
o kederlenmiş olacak
biz kederlenmiş olacağız
siz kederlenmiş olacaksınız
onlar kederlenmiş olacaklır
Past conditional narrative / شرطی روایتی گذشته
ben kederlenseydim
sen kederlenseydin
o kederlenseydi
biz kederlenseydik
siz kederlenseydiniz
onlar kederlenseydiler
Past conditional dubitative / شرطی تردیدی گذشته
ben kederlenseymişim
sen kederlenseymişsin
o kederlenseymiş
biz kederlenseymişiz
siz kederlenseymişsiniz
onlar kederlenseymişler
Future simple / زمان آینده
ben kederleneceğim
sen kederleneceksin
o kederlenecek
biz kederleneceğiz
siz kederleneceksiniz
onlar kederlenecekler
Future in past / آینده در گذشته
ben kederlenecektim
sen kederlenecektin
o kederlenecekti
biz kederlenecektik
siz kederlenecektiniz
onlar kederlenecektiler
Future dubitative / آینده وجه تردیدی
ben kederlenecekmişim
sen kederlenecekmişsin
o kederlenecekmiş
biz kederlenecekmişiz
siz kederlenecekmişsiniz
onlar kederlenecekmişler
Future conditional / آینده شرطی
ben kederleneceksem
sen kederleneceksen
o kederlenecekse
biz kederleneceksek
siz kederlenecekseniz
onlar kederlenecekseler

Necessitative /

Simple tense / زمان گسترده
ben kederlenmeliyim
sen kederlenmelisin
o kederlenmeli(dir)
biz kederlenmeliyiz
siz kederlenmelisiniz
onlar kederlenmeli(dir)ler
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben kederlenmeliydim
sen kederlenmelidin
o kederlenmeliydi
biz kederlenmeliydik
siz kederlenmeliydiniz
onlar kederlenmeliydiler
Past, Dubitative / گذشته تردیدی
ben kederlenmeliymişim
sen kederlenmeliymişsin
o kederlenmeliymiş
biz kederlenmeliymişiz
siz kederlenmeliymişsiniz
onlar kederlenmeliymişler

Conditional / وجه شرطی

Simple tense / فاعلی زمان گسترده
ben kederlensem
sen kederlensen
o kederlense
biz kederlensek
siz kederlenseniz
onlar kederlenseler
Present progressive / حال استمراری
ben kederleniyorsam
sen kederleniyorsan
o kederleniyorsa
biz kederleniyorsak
siz kederleniyorsanız
onlar kederleniyorlarsa
Present / حال ساده
ben kederlenirsem
sen kederlenirsen
o kederlenirse
biz kederlenirsek
siz kederlenirseniz
onlar kederlenirseler
Past definite / گذشته خبری
ben kederlendiysem
sen kederlendiysen
o kederlendiyse
biz kederlendiysek
siz kederlendiyseniz
onlar kederlendiyseler
Indefinite past / گذشته گسترده
ben kederlenmişsem
sen kederlenmişsen
o kederlenmişse
biz kederlenmişsek
siz kederlenmişseniz
onlar kederlenmişseler

Subjunctive / وجه التزامی

Simple tense / زمان گسترده
ben kederleneyim
sen kederlenesin
o kederlene
biz kederlenelim
siz kederlenesiniz
onlar kederleneler
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben kederleneydim
sen kederleneydin
o kederleneydi
biz kederleneydik
siz kederleneydiniz
onlar kederleneydiler
Past reportative /
ben kederleneymişim
sen kederleneymişsin
o kederleneymiş
biz kederleneymişiz
siz kederleneymişsiniz
onlar kederleneymişler

Imperative / وجه امری

sen kederlen
o kederlensin
siz kederlenin(iz)
onlar kederlensinler
دانلود اپلیکیشن آموزشی + دیکشنری رایگان