صرف فعل ترکی استانبولی kelepçelenmek

kelepçelenmek : مصدر
ترجمه فعل

Indicative mood / وجه اخباری

Present continuous simple / حال استمراری ساده
ben kelepçeleniyorum
sen kelepçeleniyorsun
o kelepçeleniyor
biz kelepçeleniyoruz
siz kelepçeleniyorsunuz
onlar kelepçeleniyorlar
Simple tense / زمان گسترده
ben kelepçelenirim
sen kelepçelenirsin
o kelepçelenir
biz kelepçeleniriz
siz kelepçelenirsiniz
onlar kelepçelenirler
Past definite / گذشته خبری
ben kelepçelendim
sen kelepçelendin
o kelepçelendi
biz kelepçelendik
siz kelepçelendiniz
onlar kelepçelendiler
Past progressive, dubitative / گذشته استمراری تردیدی
ben kelepçeleniyormuşum
sen kelepçeleniyormuşsun
o kelepçeleniyormuş
biz kelepçeleniyormuşuz
siz kelepçeleniyormuşsunuz
onlar kelepçeleniyormuşlar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben kelepçelenirmişim
sen kelepçelenirmişsin
o kelepçelenirmiş
biz kelepçelenirmişiz
siz kelepçelenirmişsiniz
onlar kelepçelenirmişler
Past progressive, narrative / گذشته استمراری روایتی
ben kelepçeleniyordum
sen kelepçeleniyordun
o kelepçeleniyordu
biz kelepçeleniyorduk
siz kelepçeleniyordunuz
onlar kelepçeleniyordular
Past perfect, narrative / گذشته کامل روایتی
ben kelepçelenmiştim
sen kelepçelenmiştin
o kelepçelenmişti
biz kelepçelenmiştik
siz kelepçelenmişstiniz
onlar kelepçelenmiştiler
Doubtful distant past / گذشته دور و تردید آمیز
ben kelepçelenmişmişim
sen kelepçelenmişmişsin
o kelepçelenmişmiş
biz kelepçelenmişmişiz
siz kelepçelenmişmişsiniz
onlar kelepçelenmişmişler
Past in future / گذشته در آینده
ben kelepçelenmiş olacağım
sen kelepçelenmiş olacaksın
o kelepçelenmiş olacak
biz kelepçelenmiş olacağız
siz kelepçelenmiş olacaksınız
onlar kelepçelenmiş olacaklır
Past conditional narrative / شرطی روایتی گذشته
ben kelepçelenseydim
sen kelepçelenseydin
o kelepçelenseydi
biz kelepçelenseydik
siz kelepçelenseydiniz
onlar kelepçelenseydiler
Past conditional dubitative / شرطی تردیدی گذشته
ben kelepçelenseymişim
sen kelepçelenseymişsin
o kelepçelenseymiş
biz kelepçelenseymişiz
siz kelepçelenseymişsiniz
onlar kelepçelenseymişler
Future simple / زمان آینده
ben kelepçeleneceğim
sen kelepçeleneceksin
o kelepçelenecek
biz kelepçeleneceğiz
siz kelepçeleneceksiniz
onlar kelepçelenecekler
Future in past / آینده در گذشته
ben kelepçelenecektim
sen kelepçelenecektin
o kelepçelenecekti
biz kelepçelenecektik
siz kelepçelenecektiniz
onlar kelepçelenecektiler
Future dubitative / آینده وجه تردیدی
ben kelepçelenecekmişim
sen kelepçelenecekmişsin
o kelepçelenecekmiş
biz kelepçelenecekmişiz
siz kelepçelenecekmişsiniz
onlar kelepçelenecekmişler
Future conditional / آینده شرطی
ben kelepçeleneceksem
sen kelepçeleneceksen
o kelepçelenecekse
biz kelepçeleneceksek
siz kelepçelenecekseniz
onlar kelepçelenecekseler

Necessitative /

Simple tense / زمان گسترده
ben kelepçelenmeliyim
sen kelepçelenmelisin
o kelepçelenmeli(dir)
biz kelepçelenmeliyiz
siz kelepçelenmelisiniz
onlar kelepçelenmeli(dir)ler
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben kelepçelenmeliydim
sen kelepçelenmelidin
o kelepçelenmeliydi
biz kelepçelenmeliydik
siz kelepçelenmeliydiniz
onlar kelepçelenmeliydiler
Past, Dubitative / گذشته تردیدی
ben kelepçelenmeliymişim
sen kelepçelenmeliymişsin
o kelepçelenmeliymiş
biz kelepçelenmeliymişiz
siz kelepçelenmeliymişsiniz
onlar kelepçelenmeliymişler

Conditional / وجه شرطی

Simple tense / فاعلی زمان گسترده
ben kelepçelensem
sen kelepçelensen
o kelepçelense
biz kelepçelensek
siz kelepçelenseniz
onlar kelepçelenseler
Present progressive / حال استمراری
ben kelepçeleniyorsam
sen kelepçeleniyorsan
o kelepçeleniyorsa
biz kelepçeleniyorsak
siz kelepçeleniyorsanız
onlar kelepçeleniyorlarsa
Present / حال ساده
ben kelepçelenirsem
sen kelepçelenirsen
o kelepçelenirse
biz kelepçelenirsek
siz kelepçelenirseniz
onlar kelepçelenirseler
Past definite / گذشته خبری
ben kelepçelendiysem
sen kelepçelendiysen
o kelepçelendiyse
biz kelepçelendiysek
siz kelepçelendiyseniz
onlar kelepçelendiyseler
Indefinite past / گذشته گسترده
ben kelepçelenmişsem
sen kelepçelenmişsen
o kelepçelenmişse
biz kelepçelenmişsek
siz kelepçelenmişseniz
onlar kelepçelenmişseler

Subjunctive / وجه التزامی

Simple tense / زمان گسترده
ben kelepçeleneyim
sen kelepçelenesin
o kelepçelene
biz kelepçelenelim
siz kelepçelenesiniz
onlar kelepçeleneler
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben kelepçeleneydim
sen kelepçeleneydin
o kelepçeleneydi
biz kelepçeleneydik
siz kelepçeleneydiniz
onlar kelepçeleneydiler
Past reportative /
ben kelepçeleneymişim
sen kelepçeleneymişsin
o kelepçeleneymiş
biz kelepçeleneymişiz
siz kelepçeleneymişsiniz
onlar kelepçeleneymişler

Imperative / وجه امری

sen kelepçelen
o kelepçelensin
siz kelepçelenin(iz)
onlar kelepçelensinler
دانلود اپلیکیشن آموزشی + دیکشنری رایگان