صرف فعل ترکی استانبولی koşullandırmak

koşullandırmak : مصدر

Indicative mood / وجه اخباری

Present continuous simple / حال استمراری ساده
ben koşullandırıyorum
sen koşullandırıyorsun
o koşullandırıyor
biz koşullandırıyoruz
siz koşullandırıyorsunuz
onlar koşullandırıyorlar
Simple tense / زمان گسترده
ben koşullandırırım
sen koşullandırırsın
o koşullandırır
biz koşullandırırız
siz koşullandırırsınız
onlar koşullandırırlar
Past definite / گذشته خبری
ben koşullandırdım
sen koşullandırdın
o koşullandırdı
biz koşullandırdık
siz koşullandırdınız
onlar koşullandırdılar
Past progressive, dubitative / گذشته استمراری تردیدی
ben koşullandırıyormuşum
sen koşullandırıyormuşsun
o koşullandırıyormuş
biz koşullandırıyormuşuz
siz koşullandırıyormuşsunuz
onlar koşullandırıyormuşlar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben koşullandırırmışım
sen koşullandırırmışsın
o koşullandırırmış
biz koşullandırırmışız
siz koşullandırırmışsınız
onlar koşullandırırmışlar
Past progressive, narrative / گذشته استمراری روایتی
ben koşullandırıyordum
sen koşullandırıyordun
o koşullandırıyordu
biz koşullandırıyorduk
siz koşullandırıyordunuz
onlar koşullandırıyordular
Past perfect, narrative / گذشته کامل روایتی
ben koşullandırmıştım
sen koşullandırmıştın
o koşullandırmıştı
biz koşullandırmıştık
siz koşullandırmışstınız
onlar koşullandırmıştılar
Doubtful distant past / گذشته دور و تردید آمیز
ben koşullandırmışmışım
sen koşullandırmışmışsın
o koşullandırmışmış
biz koşullandırmışmışız
siz koşullandırmışmışsınız
onlar koşullandırmışmışlar
Past in future / گذشته در آینده
ben koşullandırmış olacağım
sen koşullandırmış olacaksın
o koşullandırmış olacak
biz koşullandırmış olacağız
siz koşullandırmış olacaksınız
onlar koşullandırmış olacaklır
Past conditional narrative / شرطی روایتی گذشته
ben koşullandırsaydım
sen koşullandırsaydın
o koşullandırsaydı
biz koşullandırsaydık
siz koşullandırsaydınız
onlar koşullandırsaydılar
Past conditional dubitative / شرطی تردیدی گذشته
ben koşullandırsaymışım
sen koşullandırsaymışsın
o koşullandırsaymış
biz koşullandırsaymışız
siz koşullandırsaymışsınız
onlar koşullandırsaymışlar
Future simple / زمان آینده
ben koşullandıracağım
sen koşullandıracaksın
o koşullandıracak
biz koşullandıracağız
siz koşullandıracaksınız
onlar koşullandıracaklar
Future in past / آینده در گذشته
ben koşullandıracaktım
sen koşullandıracaktın
o koşullandıracaktı
biz koşullandıracaktık
siz koşullandıracaktınız
onlar koşullandıracaktılar
Future dubitative / آینده وجه تردیدی
ben koşullandıracakmışım
sen koşullandıracakmışsın
o koşullandıracakmış
biz koşullandıracakmışız
siz koşullandıracakmışsınız
onlar koşullandıracakmışlar
Future conditional / آینده شرطی
ben koşullandıracaksam
sen koşullandıracaksan
o koşullandıracaksa
biz koşullandıracaksak
siz koşullandıracaksanız
onlar koşullandıracaksalar

Necessitative /

Simple tense / زمان گسترده
ben koşullandırmalıyım
sen koşullandırmalısın
o koşullandırmalı(dır)
biz koşullandırmalıyız
siz koşullandırmalısınız
onlar koşullandırmalı(dır)lar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben koşullandırmalıydım
sen koşullandırmalıdın
o koşullandırmalıydı
biz koşullandırmalıydık
siz koşullandırmalıydınız
onlar koşullandırmalıydılar
Past, Dubitative / گذشته تردیدی
ben koşullandırmalıymışım
sen koşullandırmalıymışsın
o koşullandırmalıymış
biz koşullandırmalıymışız
siz koşullandırmalıymışsınız
onlar koşullandırmalıymışlar

Conditional / وجه شرطی

Simple tense / فاعلی زمان گسترده
ben koşullandırsam
sen koşullandırsan
o koşullandırsa
biz koşullandırsak
siz koşullandırsanız
onlar koşullandırsalar
Present progressive / حال استمراری
ben koşullandırıyorsam
sen koşullandırıyorsan
o koşullandırıyorsa
biz koşullandırıyorsak
siz koşullandırıyorsanız
onlar koşullandırıyorlarsa
Present / حال ساده
ben koşullandırırsam
sen koşullandırırsan
o koşullandırırsa
biz koşullandırırsak
siz koşullandırırsanız
onlar koşullandırırsalar
Past definite / گذشته خبری
ben koşullandırdıysam
sen koşullandırdıysan
o koşullandırdıysa
biz koşullandırdıysak
siz koşullandırdıysanız
onlar koşullandırdıysalar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben koşullandırmışsam
sen koşullandırmışsan
o koşullandırmışsa
biz koşullandırmışsak
siz koşullandırmışsanız
onlar koşullandırmışsalar

Subjunctive / وجه التزامی

Simple tense / زمان گسترده
ben koşullandırayım
sen koşullandırasın
o koşullandıra
biz koşullandıralım
siz koşullandırasınız
onlar koşullandıralar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben koşullandıraydım
sen koşullandıraydın
o koşullandıraydı
biz koşullandıraydık
siz koşullandıraydınız
onlar koşullandıraydılar
Past reportative /
ben koşullandıraymışım
sen koşullandıraymışsın
o koşullandıraymış
biz koşullandıraymışız
siz koşullandıraymışsınız
onlar koşullandıraymışlar

Imperative / وجه امری

sen koşullandır
o koşullandırsın
siz koşullandırın(ız)
onlar koşullandırsınlar
دانلود اپلیکیشن آموزشی + دیکشنری رایگان