صرف فعل ترکی استانبولی mankurtlaşmak

mankurtlaşmak : مصدر

Indicative mood / وجه اخباری

Present continuous simple / حال استمراری ساده
ben mankurtlaşıyorum
sen mankurtlaşıyorsun
o mankurtlaşıyor
biz mankurtlaşıyoruz
siz mankurtlaşıyorsunuz
onlar mankurtlaşıyorlar
Simple tense / زمان گسترده
ben mankurtlaşırım
sen mankurtlaşırsın
o mankurtlaşır
biz mankurtlaşırız
siz mankurtlaşırsınız
onlar mankurtlaşırlar
Past definite / گذشته خبری
ben mankurtlaştım
sen mankurtlaştın
o mankurtlaştı
biz mankurtlaştık
siz mankurtlaştınız
onlar mankurtlaştılar
Past progressive, dubitative / گذشته استمراری تردیدی
ben mankurtlaşıyormuşum
sen mankurtlaşıyormuşsun
o mankurtlaşıyormuş
biz mankurtlaşıyormuşuz
siz mankurtlaşıyormuşsunuz
onlar mankurtlaşıyormuşlar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben mankurtlaşırmışım
sen mankurtlaşırmışsın
o mankurtlaşırmış
biz mankurtlaşırmışız
siz mankurtlaşırmışsınız
onlar mankurtlaşırmışlar
Past progressive, narrative / گذشته استمراری روایتی
ben mankurtlaşıyordum
sen mankurtlaşıyordun
o mankurtlaşıyordu
biz mankurtlaşıyorduk
siz mankurtlaşıyordunuz
onlar mankurtlaşıyordular
Past perfect, narrative / گذشته کامل روایتی
ben mankurtlaşmıştım
sen mankurtlaşmıştın
o mankurtlaşmıştı
biz mankurtlaşmıştık
siz mankurtlaşmışstınız
onlar mankurtlaşmıştılar
Doubtful distant past / گذشته دور و تردید آمیز
ben mankurtlaşmışmışım
sen mankurtlaşmışmışsın
o mankurtlaşmışmış
biz mankurtlaşmışmışız
siz mankurtlaşmışmışsınız
onlar mankurtlaşmışmışlar
Past in future / گذشته در آینده
ben mankurtlaşmış olacağım
sen mankurtlaşmış olacaksın
o mankurtlaşmış olacak
biz mankurtlaşmış olacağız
siz mankurtlaşmış olacaksınız
onlar mankurtlaşmış olacaklır
Past conditional narrative / شرطی روایتی گذشته
ben mankurtlaşsaydım
sen mankurtlaşsaydın
o mankurtlaşsaydı
biz mankurtlaşsaydık
siz mankurtlaşsaydınız
onlar mankurtlaşsaydılar
Past conditional dubitative / شرطی تردیدی گذشته
ben mankurtlaşsaymışım
sen mankurtlaşsaymışsın
o mankurtlaşsaymış
biz mankurtlaşsaymışız
siz mankurtlaşsaymışsınız
onlar mankurtlaşsaymışlar
Future simple / زمان آینده
ben mankurtlaşacağım
sen mankurtlaşacaksın
o mankurtlaşacak
biz mankurtlaşacağız
siz mankurtlaşacaksınız
onlar mankurtlaşacaklar
Future in past / آینده در گذشته
ben mankurtlaşacaktım
sen mankurtlaşacaktın
o mankurtlaşacaktı
biz mankurtlaşacaktık
siz mankurtlaşacaktınız
onlar mankurtlaşacaktılar
Future dubitative / آینده وجه تردیدی
ben mankurtlaşacakmışım
sen mankurtlaşacakmışsın
o mankurtlaşacakmış
biz mankurtlaşacakmışız
siz mankurtlaşacakmışsınız
onlar mankurtlaşacakmışlar
Future conditional / آینده شرطی
ben mankurtlaşacaksam
sen mankurtlaşacaksan
o mankurtlaşacaksa
biz mankurtlaşacaksak
siz mankurtlaşacaksanız
onlar mankurtlaşacaksalar

Necessitative /

Simple tense / زمان گسترده
ben mankurtlaşmalıyım
sen mankurtlaşmalısın
o mankurtlaşmalı(dır)
biz mankurtlaşmalıyız
siz mankurtlaşmalısınız
onlar mankurtlaşmalı(dır)lar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben mankurtlaşmalıydım
sen mankurtlaşmalıdın
o mankurtlaşmalıydı
biz mankurtlaşmalıydık
siz mankurtlaşmalıydınız
onlar mankurtlaşmalıydılar
Past, Dubitative / گذشته تردیدی
ben mankurtlaşmalıymışım
sen mankurtlaşmalıymışsın
o mankurtlaşmalıymış
biz mankurtlaşmalıymışız
siz mankurtlaşmalıymışsınız
onlar mankurtlaşmalıymışlar

Conditional / وجه شرطی

Simple tense / فاعلی زمان گسترده
ben mankurtlaşsam
sen mankurtlaşsan
o mankurtlaşsa
biz mankurtlaşsak
siz mankurtlaşsanız
onlar mankurtlaşsalar
Present progressive / حال استمراری
ben mankurtlaşıyorsam
sen mankurtlaşıyorsan
o mankurtlaşıyorsa
biz mankurtlaşıyorsak
siz mankurtlaşıyorsanız
onlar mankurtlaşıyorlarsa
Present / حال ساده
ben mankurtlaşırsam
sen mankurtlaşırsan
o mankurtlaşırsa
biz mankurtlaşırsak
siz mankurtlaşırsanız
onlar mankurtlaşırsalar
Past definite / گذشته خبری
ben mankurtlaştıysam
sen mankurtlaştıysan
o mankurtlaştıysa
biz mankurtlaştıysak
siz mankurtlaştıysanız
onlar mankurtlaştıysalar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben mankurtlaşmışsam
sen mankurtlaşmışsan
o mankurtlaşmışsa
biz mankurtlaşmışsak
siz mankurtlaşmışsanız
onlar mankurtlaşmışsalar

Subjunctive / وجه التزامی

Simple tense / زمان گسترده
ben mankurtlaşayım
sen mankurtlaşasın
o mankurtlaşa
biz mankurtlaşalım
siz mankurtlaşasınız
onlar mankurtlaşalar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben mankurtlaşaydım
sen mankurtlaşaydın
o mankurtlaşaydı
biz mankurtlaşaydık
siz mankurtlaşaydınız
onlar mankurtlaşaydılar
Past reportative /
ben mankurtlaşaymışım
sen mankurtlaşaymışsın
o mankurtlaşaymış
biz mankurtlaşaymışız
siz mankurtlaşaymışsınız
onlar mankurtlaşaymışlar

Imperative / وجه امری

sen mankurtlaş
o mankurtlaşsın
siz mankurtlaşın(ız)
onlar mankurtlaşsınlar
دانلود اپلیکیشن آموزشی + دیکشنری رایگان