صرف فعل ترکی استانبولی nurlanmak

nurlanmak : مصدر

Indicative mood / وجه اخباری

Present continuous simple / حال استمراری ساده
ben nurlanıyorum
sen nurlanıyorsun
o nurlanıyor
biz nurlanıyoruz
siz nurlanıyorsunuz
onlar nurlanıyorlar
Simple tense / زمان گسترده
ben nurlanırım
sen nurlanırsın
o nurlanır
biz nurlanırız
siz nurlanırsınız
onlar nurlanırlar
Past definite / گذشته خبری
ben nurlandım
sen nurlandın
o nurlandı
biz nurlandık
siz nurlandınız
onlar nurlandılar
Past progressive, dubitative / گذشته استمراری تردیدی
ben nurlanıyormuşum
sen nurlanıyormuşsun
o nurlanıyormuş
biz nurlanıyormuşuz
siz nurlanıyormuşsunuz
onlar nurlanıyormuşlar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben nurlanırmışım
sen nurlanırmışsın
o nurlanırmış
biz nurlanırmışız
siz nurlanırmışsınız
onlar nurlanırmışlar
Past progressive, narrative / گذشته استمراری روایتی
ben nurlanıyordum
sen nurlanıyordun
o nurlanıyordu
biz nurlanıyorduk
siz nurlanıyordunuz
onlar nurlanıyordular
Past perfect, narrative / گذشته کامل روایتی
ben nurlanmıştım
sen nurlanmıştın
o nurlanmıştı
biz nurlanmıştık
siz nurlanmışstınız
onlar nurlanmıştılar
Doubtful distant past / گذشته دور و تردید آمیز
ben nurlanmışmışım
sen nurlanmışmışsın
o nurlanmışmış
biz nurlanmışmışız
siz nurlanmışmışsınız
onlar nurlanmışmışlar
Past in future / گذشته در آینده
ben nurlanmış olacağım
sen nurlanmış olacaksın
o nurlanmış olacak
biz nurlanmış olacağız
siz nurlanmış olacaksınız
onlar nurlanmış olacaklır
Past conditional narrative / شرطی روایتی گذشته
ben nurlansaydım
sen nurlansaydın
o nurlansaydı
biz nurlansaydık
siz nurlansaydınız
onlar nurlansaydılar
Past conditional dubitative / شرطی تردیدی گذشته
ben nurlansaymışım
sen nurlansaymışsın
o nurlansaymış
biz nurlansaymışız
siz nurlansaymışsınız
onlar nurlansaymışlar
Future simple / زمان آینده
ben nurlanacağım
sen nurlanacaksın
o nurlanacak
biz nurlanacağız
siz nurlanacaksınız
onlar nurlanacaklar
Future in past / آینده در گذشته
ben nurlanacaktım
sen nurlanacaktın
o nurlanacaktı
biz nurlanacaktık
siz nurlanacaktınız
onlar nurlanacaktılar
Future dubitative / آینده وجه تردیدی
ben nurlanacakmışım
sen nurlanacakmışsın
o nurlanacakmış
biz nurlanacakmışız
siz nurlanacakmışsınız
onlar nurlanacakmışlar
Future conditional / آینده شرطی
ben nurlanacaksam
sen nurlanacaksan
o nurlanacaksa
biz nurlanacaksak
siz nurlanacaksanız
onlar nurlanacaksalar

Necessitative /

Simple tense / زمان گسترده
ben nurlanmalıyım
sen nurlanmalısın
o nurlanmalı(dır)
biz nurlanmalıyız
siz nurlanmalısınız
onlar nurlanmalı(dır)lar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben nurlanmalıydım
sen nurlanmalıdın
o nurlanmalıydı
biz nurlanmalıydık
siz nurlanmalıydınız
onlar nurlanmalıydılar
Past, Dubitative / گذشته تردیدی
ben nurlanmalıymışım
sen nurlanmalıymışsın
o nurlanmalıymış
biz nurlanmalıymışız
siz nurlanmalıymışsınız
onlar nurlanmalıymışlar

Conditional / وجه شرطی

Simple tense / فاعلی زمان گسترده
ben nurlansam
sen nurlansan
o nurlansa
biz nurlansak
siz nurlansanız
onlar nurlansalar
Present progressive / حال استمراری
ben nurlanıyorsam
sen nurlanıyorsan
o nurlanıyorsa
biz nurlanıyorsak
siz nurlanıyorsanız
onlar nurlanıyorlarsa
Present / حال ساده
ben nurlanırsam
sen nurlanırsan
o nurlanırsa
biz nurlanırsak
siz nurlanırsanız
onlar nurlanırsalar
Past definite / گذشته خبری
ben nurlandıysam
sen nurlandıysan
o nurlandıysa
biz nurlandıysak
siz nurlandıysanız
onlar nurlandıysalar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben nurlanmışsam
sen nurlanmışsan
o nurlanmışsa
biz nurlanmışsak
siz nurlanmışsanız
onlar nurlanmışsalar

Subjunctive / وجه التزامی

Simple tense / زمان گسترده
ben nurlanayım
sen nurlanasın
o nurlana
biz nurlanalım
siz nurlanasınız
onlar nurlanalar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben nurlanaydım
sen nurlanaydın
o nurlanaydı
biz nurlanaydık
siz nurlanaydınız
onlar nurlanaydılar
Past reportative /
ben nurlanaymışım
sen nurlanaymışsın
o nurlanaymış
biz nurlanaymışız
siz nurlanaymışsınız
onlar nurlanaymışlar

Imperative / وجه امری

sen nurlan
o nurlansın
siz nurlanın(ız)
onlar nurlansınlar
دانلود اپلیکیشن آموزشی + دیکشنری رایگان