صرف فعل ترکی استانبولی olanaklı kılmak

olanaklı kılmak : مصدر

Indicative mood / وجه اخباری

Present continuous simple / حال استمراری ساده
ben olanaklı kılıyorum
sen olanaklı kılıyorsun
o olanaklı kılıyor
biz olanaklı kılıyoruz
siz olanaklı kılıyorsunuz
onlar olanaklı kılıyorlar
Simple tense / زمان گسترده
ben olanaklı kılarım
sen olanaklı kılarsın
o olanaklı kılar
biz olanaklı kılarız
siz olanaklı kılarsınız
onlar olanaklı kılarlar
Past definite / گذشته خبری
ben olanaklı kıldım
sen olanaklı kıldın
o olanaklı kıldı
biz olanaklı kıldık
siz olanaklı kıldınız
onlar olanaklı kıldılar
Past progressive, dubitative / گذشته استمراری تردیدی
ben olanaklı kılıyormuşum
sen olanaklı kılıyormuşsun
o olanaklı kılıyormuş
biz olanaklı kılıyormuşuz
siz olanaklı kılıyormuşsunuz
onlar olanaklı kılıyormuşlar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben olanaklı kılarmışım
sen olanaklı kılarmışsın
o olanaklı kılarmış
biz olanaklı kılarmışız
siz olanaklı kılarmışsınız
onlar olanaklı kılarmışlar
Past progressive, narrative / گذشته استمراری روایتی
ben olanaklı kılıyordum
sen olanaklı kılıyordun
o olanaklı kılıyordu
biz olanaklı kılıyorduk
siz olanaklı kılıyordunuz
onlar olanaklı kılıyordular
Past perfect, narrative / گذشته کامل روایتی
ben olanaklı kılmıştım
sen olanaklı kılmıştın
o olanaklı kılmıştı
biz olanaklı kılmıştık
siz olanaklı kılmışstınız
onlar olanaklı kılmıştılar
Doubtful distant past / گذشته دور و تردید آمیز
ben olanaklı kılmışmışım
sen olanaklı kılmışmışsın
o olanaklı kılmışmış
biz olanaklı kılmışmışız
siz olanaklı kılmışmışsınız
onlar olanaklı kılmışmışlar
Past in future / گذشته در آینده
ben olanaklı kılmış olacağım
sen olanaklı kılmış olacaksın
o olanaklı kılmış olacak
biz olanaklı kılmış olacağız
siz olanaklı kılmış olacaksınız
onlar olanaklı kılmış olacaklır
Past conditional narrative / شرطی روایتی گذشته
ben olanaklı kılsaydım
sen olanaklı kılsaydın
o olanaklı kılsaydı
biz olanaklı kılsaydık
siz olanaklı kılsaydınız
onlar olanaklı kılsaydılar
Past conditional dubitative / شرطی تردیدی گذشته
ben olanaklı kılsaymışım
sen olanaklı kılsaymışsın
o olanaklı kılsaymış
biz olanaklı kılsaymışız
siz olanaklı kılsaymışsınız
onlar olanaklı kılsaymışlar
Future simple / زمان آینده
ben olanaklı kılacağım
sen olanaklı kılacaksın
o olanaklı kılacak
biz olanaklı kılacağız
siz olanaklı kılacaksınız
onlar olanaklı kılacaklar
Future in past / آینده در گذشته
ben olanaklı kılacaktım
sen olanaklı kılacaktın
o olanaklı kılacaktı
biz olanaklı kılacaktık
siz olanaklı kılacaktınız
onlar olanaklı kılacaktılar
Future dubitative / آینده وجه تردیدی
ben olanaklı kılacakmışım
sen olanaklı kılacakmışsın
o olanaklı kılacakmış
biz olanaklı kılacakmışız
siz olanaklı kılacakmışsınız
onlar olanaklı kılacakmışlar
Future conditional / آینده شرطی
ben olanaklı kılacaksam
sen olanaklı kılacaksan
o olanaklı kılacaksa
biz olanaklı kılacaksak
siz olanaklı kılacaksanız
onlar olanaklı kılacaksalar

Necessitative /

Simple tense / زمان گسترده
ben olanaklı kılmalıyım
sen olanaklı kılmalısın
o olanaklı kılmalı(dır)
biz olanaklı kılmalıyız
siz olanaklı kılmalısınız
onlar olanaklı kılmalı(dır)lar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben olanaklı kılmalıydım
sen olanaklı kılmalıdın
o olanaklı kılmalıydı
biz olanaklı kılmalıydık
siz olanaklı kılmalıydınız
onlar olanaklı kılmalıydılar
Past, Dubitative / گذشته تردیدی
ben olanaklı kılmalıymışım
sen olanaklı kılmalıymışsın
o olanaklı kılmalıymış
biz olanaklı kılmalıymışız
siz olanaklı kılmalıymışsınız
onlar olanaklı kılmalıymışlar

Conditional / وجه شرطی

Simple tense / فاعلی زمان گسترده
ben olanaklı kılsam
sen olanaklı kılsan
o olanaklı kılsa
biz olanaklı kılsak
siz olanaklı kılsanız
onlar olanaklı kılsalar
Present progressive / حال استمراری
ben olanaklı kılıyorsam
sen olanaklı kılıyorsan
o olanaklı kılıyorsa
biz olanaklı kılıyorsak
siz olanaklı kılıyorsanız
onlar olanaklı kılıyorlarsa
Present / حال ساده
ben olanaklı kılarsam
sen olanaklı kılarsan
o olanaklı kılarsa
biz olanaklı kılarsak
siz olanaklı kılarsanız
onlar olanaklı kılarsalar
Past definite / گذشته خبری
ben olanaklı kıldıysam
sen olanaklı kıldıysan
o olanaklı kıldıysa
biz olanaklı kıldıysak
siz olanaklı kıldıysanız
onlar olanaklı kıldıysalar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben olanaklı kılmışsam
sen olanaklı kılmışsan
o olanaklı kılmışsa
biz olanaklı kılmışsak
siz olanaklı kılmışsanız
onlar olanaklı kılmışsalar

Subjunctive / وجه التزامی

Simple tense / زمان گسترده
ben olanaklı kılayım
sen olanaklı kılasın
o olanaklı kıla
biz olanaklı kılalım
siz olanaklı kılasınız
onlar olanaklı kılalar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben olanaklı kılaydım
sen olanaklı kılaydın
o olanaklı kılaydı
biz olanaklı kılaydık
siz olanaklı kılaydınız
onlar olanaklı kılaydılar
Past reportative /
ben olanaklı kılaymışım
sen olanaklı kılaymışsın
o olanaklı kılaymış
biz olanaklı kılaymışız
siz olanaklı kılaymışsınız
onlar olanaklı kılaymışlar

Imperative / وجه امری

sen olanaklı kıl
o olanaklı kılsın
siz olanaklı kılın(ız)
onlar olanaklı kılsınlar
دانلود اپلیکیشن آموزشی + دیکشنری رایگان