صرف فعل ترکی استانبولی orantılanmak

orantılanmak : مصدر

Indicative mood / وجه اخباری

Present continuous simple / حال استمراری ساده
ben orantılanıyorum
sen orantılanıyorsun
o orantılanıyor
biz orantılanıyoruz
siz orantılanıyorsunuz
onlar orantılanıyorlar
Simple tense / زمان گسترده
ben orantılanırım
sen orantılanırsın
o orantılanır
biz orantılanırız
siz orantılanırsınız
onlar orantılanırlar
Past definite / گذشته خبری
ben orantılandım
sen orantılandın
o orantılandı
biz orantılandık
siz orantılandınız
onlar orantılandılar
Past progressive, dubitative / گذشته استمراری تردیدی
ben orantılanıyormuşum
sen orantılanıyormuşsun
o orantılanıyormuş
biz orantılanıyormuşuz
siz orantılanıyormuşsunuz
onlar orantılanıyormuşlar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben orantılanırmışım
sen orantılanırmışsın
o orantılanırmış
biz orantılanırmışız
siz orantılanırmışsınız
onlar orantılanırmışlar
Past progressive, narrative / گذشته استمراری روایتی
ben orantılanıyordum
sen orantılanıyordun
o orantılanıyordu
biz orantılanıyorduk
siz orantılanıyordunuz
onlar orantılanıyordular
Past perfect, narrative / گذشته کامل روایتی
ben orantılanmıştım
sen orantılanmıştın
o orantılanmıştı
biz orantılanmıştık
siz orantılanmışstınız
onlar orantılanmıştılar
Doubtful distant past / گذشته دور و تردید آمیز
ben orantılanmışmışım
sen orantılanmışmışsın
o orantılanmışmış
biz orantılanmışmışız
siz orantılanmışmışsınız
onlar orantılanmışmışlar
Past in future / گذشته در آینده
ben orantılanmış olacağım
sen orantılanmış olacaksın
o orantılanmış olacak
biz orantılanmış olacağız
siz orantılanmış olacaksınız
onlar orantılanmış olacaklır
Past conditional narrative / شرطی روایتی گذشته
ben orantılansaydım
sen orantılansaydın
o orantılansaydı
biz orantılansaydık
siz orantılansaydınız
onlar orantılansaydılar
Past conditional dubitative / شرطی تردیدی گذشته
ben orantılansaymışım
sen orantılansaymışsın
o orantılansaymış
biz orantılansaymışız
siz orantılansaymışsınız
onlar orantılansaymışlar
Future simple / زمان آینده
ben orantılanacağım
sen orantılanacaksın
o orantılanacak
biz orantılanacağız
siz orantılanacaksınız
onlar orantılanacaklar
Future in past / آینده در گذشته
ben orantılanacaktım
sen orantılanacaktın
o orantılanacaktı
biz orantılanacaktık
siz orantılanacaktınız
onlar orantılanacaktılar
Future dubitative / آینده وجه تردیدی
ben orantılanacakmışım
sen orantılanacakmışsın
o orantılanacakmış
biz orantılanacakmışız
siz orantılanacakmışsınız
onlar orantılanacakmışlar
Future conditional / آینده شرطی
ben orantılanacaksam
sen orantılanacaksan
o orantılanacaksa
biz orantılanacaksak
siz orantılanacaksanız
onlar orantılanacaksalar

Necessitative /

Simple tense / زمان گسترده
ben orantılanmalıyım
sen orantılanmalısın
o orantılanmalı(dır)
biz orantılanmalıyız
siz orantılanmalısınız
onlar orantılanmalı(dır)lar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben orantılanmalıydım
sen orantılanmalıdın
o orantılanmalıydı
biz orantılanmalıydık
siz orantılanmalıydınız
onlar orantılanmalıydılar
Past, Dubitative / گذشته تردیدی
ben orantılanmalıymışım
sen orantılanmalıymışsın
o orantılanmalıymış
biz orantılanmalıymışız
siz orantılanmalıymışsınız
onlar orantılanmalıymışlar

Conditional / وجه شرطی

Simple tense / فاعلی زمان گسترده
ben orantılansam
sen orantılansan
o orantılansa
biz orantılansak
siz orantılansanız
onlar orantılansalar
Present progressive / حال استمراری
ben orantılanıyorsam
sen orantılanıyorsan
o orantılanıyorsa
biz orantılanıyorsak
siz orantılanıyorsanız
onlar orantılanıyorlarsa
Present / حال ساده
ben orantılanırsam
sen orantılanırsan
o orantılanırsa
biz orantılanırsak
siz orantılanırsanız
onlar orantılanırsalar
Past definite / گذشته خبری
ben orantılandıysam
sen orantılandıysan
o orantılandıysa
biz orantılandıysak
siz orantılandıysanız
onlar orantılandıysalar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben orantılanmışsam
sen orantılanmışsan
o orantılanmışsa
biz orantılanmışsak
siz orantılanmışsanız
onlar orantılanmışsalar

Subjunctive / وجه التزامی

Simple tense / زمان گسترده
ben orantılanayım
sen orantılanasın
o orantılana
biz orantılanalım
siz orantılanasınız
onlar orantılanalar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben orantılanaydım
sen orantılanaydın
o orantılanaydı
biz orantılanaydık
siz orantılanaydınız
onlar orantılanaydılar
Past reportative /
ben orantılanaymışım
sen orantılanaymışsın
o orantılanaymış
biz orantılanaymışız
siz orantılanaymışsınız
onlar orantılanaymışlar

Imperative / وجه امری

sen orantılan
o orantılansın
siz orantılanın(ız)
onlar orantılansınlar
دانلود اپلیکیشن آموزشی + دیکشنری رایگان