صرف فعل ترکی استانبولی oyun dışı kalmak

oyun dışı kalmak : مصدر

Indicative mood / وجه اخباری

Present continuous simple / حال استمراری ساده
ben oyun dışı kalıyorum
sen oyun dışı kalıyorsun
o oyun dışı kalıyor
biz oyun dışı kalıyoruz
siz oyun dışı kalıyorsunuz
onlar oyun dışı kalıyorlar
Simple tense / زمان گسترده
ben oyun dışı kalırım
sen oyun dışı kalırsın
o oyun dışı kalır
biz oyun dışı kalırız
siz oyun dışı kalırsınız
onlar oyun dışı kalırlar
Past definite / گذشته خبری
ben oyun dışı kaldım
sen oyun dışı kaldın
o oyun dışı kaldı
biz oyun dışı kaldık
siz oyun dışı kaldınız
onlar oyun dışı kaldılar
Past progressive, dubitative / گذشته استمراری تردیدی
ben oyun dışı kalıyormuşum
sen oyun dışı kalıyormuşsun
o oyun dışı kalıyormuş
biz oyun dışı kalıyormuşuz
siz oyun dışı kalıyormuşsunuz
onlar oyun dışı kalıyormuşlar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben oyun dışı kalırmışım
sen oyun dışı kalırmışsın
o oyun dışı kalırmış
biz oyun dışı kalırmışız
siz oyun dışı kalırmışsınız
onlar oyun dışı kalırmışlar
Past progressive, narrative / گذشته استمراری روایتی
ben oyun dışı kalıyordum
sen oyun dışı kalıyordun
o oyun dışı kalıyordu
biz oyun dışı kalıyorduk
siz oyun dışı kalıyordunuz
onlar oyun dışı kalıyordular
Past perfect, narrative / گذشته کامل روایتی
ben oyun dışı kalmıştım
sen oyun dışı kalmıştın
o oyun dışı kalmıştı
biz oyun dışı kalmıştık
siz oyun dışı kalmışstınız
onlar oyun dışı kalmıştılar
Doubtful distant past / گذشته دور و تردید آمیز
ben oyun dışı kalmışmışım
sen oyun dışı kalmışmışsın
o oyun dışı kalmışmış
biz oyun dışı kalmışmışız
siz oyun dışı kalmışmışsınız
onlar oyun dışı kalmışmışlar
Past in future / گذشته در آینده
ben oyun dışı kalmış olacağım
sen oyun dışı kalmış olacaksın
o oyun dışı kalmış olacak
biz oyun dışı kalmış olacağız
siz oyun dışı kalmış olacaksınız
onlar oyun dışı kalmış olacaklır
Past conditional narrative / شرطی روایتی گذشته
ben oyun dışı kalsaydım
sen oyun dışı kalsaydın
o oyun dışı kalsaydı
biz oyun dışı kalsaydık
siz oyun dışı kalsaydınız
onlar oyun dışı kalsaydılar
Past conditional dubitative / شرطی تردیدی گذشته
ben oyun dışı kalsaymışım
sen oyun dışı kalsaymışsın
o oyun dışı kalsaymış
biz oyun dışı kalsaymışız
siz oyun dışı kalsaymışsınız
onlar oyun dışı kalsaymışlar
Future simple / زمان آینده
ben oyun dışı kalacağım
sen oyun dışı kalacaksın
o oyun dışı kalacak
biz oyun dışı kalacağız
siz oyun dışı kalacaksınız
onlar oyun dışı kalacaklar
Future in past / آینده در گذشته
ben oyun dışı kalacaktım
sen oyun dışı kalacaktın
o oyun dışı kalacaktı
biz oyun dışı kalacaktık
siz oyun dışı kalacaktınız
onlar oyun dışı kalacaktılar
Future dubitative / آینده وجه تردیدی
ben oyun dışı kalacakmışım
sen oyun dışı kalacakmışsın
o oyun dışı kalacakmış
biz oyun dışı kalacakmışız
siz oyun dışı kalacakmışsınız
onlar oyun dışı kalacakmışlar
Future conditional / آینده شرطی
ben oyun dışı kalacaksam
sen oyun dışı kalacaksan
o oyun dışı kalacaksa
biz oyun dışı kalacaksak
siz oyun dışı kalacaksanız
onlar oyun dışı kalacaksalar

Necessitative /

Simple tense / زمان گسترده
ben oyun dışı kalmalıyım
sen oyun dışı kalmalısın
o oyun dışı kalmalı(dır)
biz oyun dışı kalmalıyız
siz oyun dışı kalmalısınız
onlar oyun dışı kalmalı(dır)lar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben oyun dışı kalmalıydım
sen oyun dışı kalmalıdın
o oyun dışı kalmalıydı
biz oyun dışı kalmalıydık
siz oyun dışı kalmalıydınız
onlar oyun dışı kalmalıydılar
Past, Dubitative / گذشته تردیدی
ben oyun dışı kalmalıymışım
sen oyun dışı kalmalıymışsın
o oyun dışı kalmalıymış
biz oyun dışı kalmalıymışız
siz oyun dışı kalmalıymışsınız
onlar oyun dışı kalmalıymışlar

Conditional / وجه شرطی

Simple tense / فاعلی زمان گسترده
ben oyun dışı kalsam
sen oyun dışı kalsan
o oyun dışı kalsa
biz oyun dışı kalsak
siz oyun dışı kalsanız
onlar oyun dışı kalsalar
Present progressive / حال استمراری
ben oyun dışı kalıyorsam
sen oyun dışı kalıyorsan
o oyun dışı kalıyorsa
biz oyun dışı kalıyorsak
siz oyun dışı kalıyorsanız
onlar oyun dışı kalıyorlarsa
Present / حال ساده
ben oyun dışı kalırsam
sen oyun dışı kalırsan
o oyun dışı kalırsa
biz oyun dışı kalırsak
siz oyun dışı kalırsanız
onlar oyun dışı kalırsalar
Past definite / گذشته خبری
ben oyun dışı kaldıysam
sen oyun dışı kaldıysan
o oyun dışı kaldıysa
biz oyun dışı kaldıysak
siz oyun dışı kaldıysanız
onlar oyun dışı kaldıysalar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben oyun dışı kalmışsam
sen oyun dışı kalmışsan
o oyun dışı kalmışsa
biz oyun dışı kalmışsak
siz oyun dışı kalmışsanız
onlar oyun dışı kalmışsalar

Subjunctive / وجه التزامی

Simple tense / زمان گسترده
ben oyun dışı kalayım
sen oyun dışı kalasın
o oyun dışı kala
biz oyun dışı kalalım
siz oyun dışı kalasınız
onlar oyun dışı kalalar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben oyun dışı kalaydım
sen oyun dışı kalaydın
o oyun dışı kalaydı
biz oyun dışı kalaydık
siz oyun dışı kalaydınız
onlar oyun dışı kalaydılar
Past reportative /
ben oyun dışı kalaymışım
sen oyun dışı kalaymışsın
o oyun dışı kalaymış
biz oyun dışı kalaymışız
siz oyun dışı kalaymışsınız
onlar oyun dışı kalaymışlar

Imperative / وجه امری

sen oyun dışı kal
o oyun dışı kalsın
siz oyun dışı kalın(ız)
onlar oyun dışı kalsınlar
دانلود اپلیکیشن آموزشی + دیکشنری رایگان