صرف فعل ترکی استانبولی parlaklaşmak

parlaklaşmak : مصدر

Indicative mood / وجه اخباری

Present continuous simple / حال استمراری ساده
ben parlaklaşıyorum
sen parlaklaşıyorsun
o parlaklaşıyor
biz parlaklaşıyoruz
siz parlaklaşıyorsunuz
onlar parlaklaşıyorlar
Simple tense / زمان گسترده
ben parlaklaşırım
sen parlaklaşırsın
o parlaklaşır
biz parlaklaşırız
siz parlaklaşırsınız
onlar parlaklaşırlar
Past definite / گذشته خبری
ben parlaklaştım
sen parlaklaştın
o parlaklaştı
biz parlaklaştık
siz parlaklaştınız
onlar parlaklaştılar
Past progressive, dubitative / گذشته استمراری تردیدی
ben parlaklaşıyormuşum
sen parlaklaşıyormuşsun
o parlaklaşıyormuş
biz parlaklaşıyormuşuz
siz parlaklaşıyormuşsunuz
onlar parlaklaşıyormuşlar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben parlaklaşırmışım
sen parlaklaşırmışsın
o parlaklaşırmış
biz parlaklaşırmışız
siz parlaklaşırmışsınız
onlar parlaklaşırmışlar
Past progressive, narrative / گذشته استمراری روایتی
ben parlaklaşıyordum
sen parlaklaşıyordun
o parlaklaşıyordu
biz parlaklaşıyorduk
siz parlaklaşıyordunuz
onlar parlaklaşıyordular
Past perfect, narrative / گذشته کامل روایتی
ben parlaklaşmıştım
sen parlaklaşmıştın
o parlaklaşmıştı
biz parlaklaşmıştık
siz parlaklaşmışstınız
onlar parlaklaşmıştılar
Doubtful distant past / گذشته دور و تردید آمیز
ben parlaklaşmışmışım
sen parlaklaşmışmışsın
o parlaklaşmışmış
biz parlaklaşmışmışız
siz parlaklaşmışmışsınız
onlar parlaklaşmışmışlar
Past in future / گذشته در آینده
ben parlaklaşmış olacağım
sen parlaklaşmış olacaksın
o parlaklaşmış olacak
biz parlaklaşmış olacağız
siz parlaklaşmış olacaksınız
onlar parlaklaşmış olacaklır
Past conditional narrative / شرطی روایتی گذشته
ben parlaklaşsaydım
sen parlaklaşsaydın
o parlaklaşsaydı
biz parlaklaşsaydık
siz parlaklaşsaydınız
onlar parlaklaşsaydılar
Past conditional dubitative / شرطی تردیدی گذشته
ben parlaklaşsaymışım
sen parlaklaşsaymışsın
o parlaklaşsaymış
biz parlaklaşsaymışız
siz parlaklaşsaymışsınız
onlar parlaklaşsaymışlar
Future simple / زمان آینده
ben parlaklaşacağım
sen parlaklaşacaksın
o parlaklaşacak
biz parlaklaşacağız
siz parlaklaşacaksınız
onlar parlaklaşacaklar
Future in past / آینده در گذشته
ben parlaklaşacaktım
sen parlaklaşacaktın
o parlaklaşacaktı
biz parlaklaşacaktık
siz parlaklaşacaktınız
onlar parlaklaşacaktılar
Future dubitative / آینده وجه تردیدی
ben parlaklaşacakmışım
sen parlaklaşacakmışsın
o parlaklaşacakmış
biz parlaklaşacakmışız
siz parlaklaşacakmışsınız
onlar parlaklaşacakmışlar
Future conditional / آینده شرطی
ben parlaklaşacaksam
sen parlaklaşacaksan
o parlaklaşacaksa
biz parlaklaşacaksak
siz parlaklaşacaksanız
onlar parlaklaşacaksalar

Necessitative /

Simple tense / زمان گسترده
ben parlaklaşmalıyım
sen parlaklaşmalısın
o parlaklaşmalı(dır)
biz parlaklaşmalıyız
siz parlaklaşmalısınız
onlar parlaklaşmalı(dır)lar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben parlaklaşmalıydım
sen parlaklaşmalıdın
o parlaklaşmalıydı
biz parlaklaşmalıydık
siz parlaklaşmalıydınız
onlar parlaklaşmalıydılar
Past, Dubitative / گذشته تردیدی
ben parlaklaşmalıymışım
sen parlaklaşmalıymışsın
o parlaklaşmalıymış
biz parlaklaşmalıymışız
siz parlaklaşmalıymışsınız
onlar parlaklaşmalıymışlar

Conditional / وجه شرطی

Simple tense / فاعلی زمان گسترده
ben parlaklaşsam
sen parlaklaşsan
o parlaklaşsa
biz parlaklaşsak
siz parlaklaşsanız
onlar parlaklaşsalar
Present progressive / حال استمراری
ben parlaklaşıyorsam
sen parlaklaşıyorsan
o parlaklaşıyorsa
biz parlaklaşıyorsak
siz parlaklaşıyorsanız
onlar parlaklaşıyorlarsa
Present / حال ساده
ben parlaklaşırsam
sen parlaklaşırsan
o parlaklaşırsa
biz parlaklaşırsak
siz parlaklaşırsanız
onlar parlaklaşırsalar
Past definite / گذشته خبری
ben parlaklaştıysam
sen parlaklaştıysan
o parlaklaştıysa
biz parlaklaştıysak
siz parlaklaştıysanız
onlar parlaklaştıysalar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben parlaklaşmışsam
sen parlaklaşmışsan
o parlaklaşmışsa
biz parlaklaşmışsak
siz parlaklaşmışsanız
onlar parlaklaşmışsalar

Subjunctive / وجه التزامی

Simple tense / زمان گسترده
ben parlaklaşayım
sen parlaklaşasın
o parlaklaşa
biz parlaklaşalım
siz parlaklaşasınız
onlar parlaklaşalar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben parlaklaşaydım
sen parlaklaşaydın
o parlaklaşaydı
biz parlaklaşaydık
siz parlaklaşaydınız
onlar parlaklaşaydılar
Past reportative /
ben parlaklaşaymışım
sen parlaklaşaymışsın
o parlaklaşaymış
biz parlaklaşaymışız
siz parlaklaşaymışsınız
onlar parlaklaşaymışlar

Imperative / وجه امری

sen parlaklaş
o parlaklaşsın
siz parlaklaşın(ız)
onlar parlaklaşsınlar
دانلود اپلیکیشن آموزشی + دیکشنری رایگان