صرف فعل ترکی استانبولی sınıfta kalmak

sınıfta kalmak : مصدر

Indicative mood / وجه اخباری

Present continuous simple / حال استمراری ساده
ben sınıfta kalıyorum
sen sınıfta kalıyorsun
o sınıfta kalıyor
biz sınıfta kalıyoruz
siz sınıfta kalıyorsunuz
onlar sınıfta kalıyorlar
Simple tense / زمان گسترده
ben sınıfta kalırım
sen sınıfta kalırsın
o sınıfta kalır
biz sınıfta kalırız
siz sınıfta kalırsınız
onlar sınıfta kalırlar
Past definite / گذشته خبری
ben sınıfta kaldım
sen sınıfta kaldın
o sınıfta kaldı
biz sınıfta kaldık
siz sınıfta kaldınız
onlar sınıfta kaldılar
Past progressive, dubitative / گذشته استمراری تردیدی
ben sınıfta kalıyormuşum
sen sınıfta kalıyormuşsun
o sınıfta kalıyormuş
biz sınıfta kalıyormuşuz
siz sınıfta kalıyormuşsunuz
onlar sınıfta kalıyormuşlar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben sınıfta kalırmışım
sen sınıfta kalırmışsın
o sınıfta kalırmış
biz sınıfta kalırmışız
siz sınıfta kalırmışsınız
onlar sınıfta kalırmışlar
Past progressive, narrative / گذشته استمراری روایتی
ben sınıfta kalıyordum
sen sınıfta kalıyordun
o sınıfta kalıyordu
biz sınıfta kalıyorduk
siz sınıfta kalıyordunuz
onlar sınıfta kalıyordular
Past perfect, narrative / گذشته کامل روایتی
ben sınıfta kalmıştım
sen sınıfta kalmıştın
o sınıfta kalmıştı
biz sınıfta kalmıştık
siz sınıfta kalmışstınız
onlar sınıfta kalmıştılar
Doubtful distant past / گذشته دور و تردید آمیز
ben sınıfta kalmışmışım
sen sınıfta kalmışmışsın
o sınıfta kalmışmış
biz sınıfta kalmışmışız
siz sınıfta kalmışmışsınız
onlar sınıfta kalmışmışlar
Past in future / گذشته در آینده
ben sınıfta kalmış olacağım
sen sınıfta kalmış olacaksın
o sınıfta kalmış olacak
biz sınıfta kalmış olacağız
siz sınıfta kalmış olacaksınız
onlar sınıfta kalmış olacaklır
Past conditional narrative / شرطی روایتی گذشته
ben sınıfta kalsaydım
sen sınıfta kalsaydın
o sınıfta kalsaydı
biz sınıfta kalsaydık
siz sınıfta kalsaydınız
onlar sınıfta kalsaydılar
Past conditional dubitative / شرطی تردیدی گذشته
ben sınıfta kalsaymışım
sen sınıfta kalsaymışsın
o sınıfta kalsaymış
biz sınıfta kalsaymışız
siz sınıfta kalsaymışsınız
onlar sınıfta kalsaymışlar
Future simple / زمان آینده
ben sınıfta kalacağım
sen sınıfta kalacaksın
o sınıfta kalacak
biz sınıfta kalacağız
siz sınıfta kalacaksınız
onlar sınıfta kalacaklar
Future in past / آینده در گذشته
ben sınıfta kalacaktım
sen sınıfta kalacaktın
o sınıfta kalacaktı
biz sınıfta kalacaktık
siz sınıfta kalacaktınız
onlar sınıfta kalacaktılar
Future dubitative / آینده وجه تردیدی
ben sınıfta kalacakmışım
sen sınıfta kalacakmışsın
o sınıfta kalacakmış
biz sınıfta kalacakmışız
siz sınıfta kalacakmışsınız
onlar sınıfta kalacakmışlar
Future conditional / آینده شرطی
ben sınıfta kalacaksam
sen sınıfta kalacaksan
o sınıfta kalacaksa
biz sınıfta kalacaksak
siz sınıfta kalacaksanız
onlar sınıfta kalacaksalar

Necessitative /

Simple tense / زمان گسترده
ben sınıfta kalmalıyım
sen sınıfta kalmalısın
o sınıfta kalmalı(dır)
biz sınıfta kalmalıyız
siz sınıfta kalmalısınız
onlar sınıfta kalmalı(dır)lar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben sınıfta kalmalıydım
sen sınıfta kalmalıdın
o sınıfta kalmalıydı
biz sınıfta kalmalıydık
siz sınıfta kalmalıydınız
onlar sınıfta kalmalıydılar
Past, Dubitative / گذشته تردیدی
ben sınıfta kalmalıymışım
sen sınıfta kalmalıymışsın
o sınıfta kalmalıymış
biz sınıfta kalmalıymışız
siz sınıfta kalmalıymışsınız
onlar sınıfta kalmalıymışlar

Conditional / وجه شرطی

Simple tense / فاعلی زمان گسترده
ben sınıfta kalsam
sen sınıfta kalsan
o sınıfta kalsa
biz sınıfta kalsak
siz sınıfta kalsanız
onlar sınıfta kalsalar
Present progressive / حال استمراری
ben sınıfta kalıyorsam
sen sınıfta kalıyorsan
o sınıfta kalıyorsa
biz sınıfta kalıyorsak
siz sınıfta kalıyorsanız
onlar sınıfta kalıyorlarsa
Present / حال ساده
ben sınıfta kalırsam
sen sınıfta kalırsan
o sınıfta kalırsa
biz sınıfta kalırsak
siz sınıfta kalırsanız
onlar sınıfta kalırsalar
Past definite / گذشته خبری
ben sınıfta kaldıysam
sen sınıfta kaldıysan
o sınıfta kaldıysa
biz sınıfta kaldıysak
siz sınıfta kaldıysanız
onlar sınıfta kaldıysalar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben sınıfta kalmışsam
sen sınıfta kalmışsan
o sınıfta kalmışsa
biz sınıfta kalmışsak
siz sınıfta kalmışsanız
onlar sınıfta kalmışsalar

Subjunctive / وجه التزامی

Simple tense / زمان گسترده
ben sınıfta kalayım
sen sınıfta kalasın
o sınıfta kala
biz sınıfta kalalım
siz sınıfta kalasınız
onlar sınıfta kalalar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben sınıfta kalaydım
sen sınıfta kalaydın
o sınıfta kalaydı
biz sınıfta kalaydık
siz sınıfta kalaydınız
onlar sınıfta kalaydılar
Past reportative /
ben sınıfta kalaymışım
sen sınıfta kalaymışsın
o sınıfta kalaymış
biz sınıfta kalaymışız
siz sınıfta kalaymışsınız
onlar sınıfta kalaymışlar

Imperative / وجه امری

sen sınıfta kal
o sınıfta kalsın
siz sınıfta kalın(ız)
onlar sınıfta kalsınlar
دانلود اپلیکیشن آموزشی + دیکشنری رایگان