صرف فعل ترکی استانبولی sabırsızlanmak

sabırsızlanmak : مصدر

Indicative mood / وجه اخباری

Present continuous simple / حال استمراری ساده
ben sabırsızlanıyorum
sen sabırsızlanıyorsun
o sabırsızlanıyor
biz sabırsızlanıyoruz
siz sabırsızlanıyorsunuz
onlar sabırsızlanıyorlar
Simple tense / زمان گسترده
ben sabırsızlanırım
sen sabırsızlanırsın
o sabırsızlanır
biz sabırsızlanırız
siz sabırsızlanırsınız
onlar sabırsızlanırlar
Past definite / گذشته خبری
ben sabırsızlandım
sen sabırsızlandın
o sabırsızlandı
biz sabırsızlandık
siz sabırsızlandınız
onlar sabırsızlandılar
Past progressive, dubitative / گذشته استمراری تردیدی
ben sabırsızlanıyormuşum
sen sabırsızlanıyormuşsun
o sabırsızlanıyormuş
biz sabırsızlanıyormuşuz
siz sabırsızlanıyormuşsunuz
onlar sabırsızlanıyormuşlar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben sabırsızlanırmışım
sen sabırsızlanırmışsın
o sabırsızlanırmış
biz sabırsızlanırmışız
siz sabırsızlanırmışsınız
onlar sabırsızlanırmışlar
Past progressive, narrative / گذشته استمراری روایتی
ben sabırsızlanıyordum
sen sabırsızlanıyordun
o sabırsızlanıyordu
biz sabırsızlanıyorduk
siz sabırsızlanıyordunuz
onlar sabırsızlanıyordular
Past perfect, narrative / گذشته کامل روایتی
ben sabırsızlanmıştım
sen sabırsızlanmıştın
o sabırsızlanmıştı
biz sabırsızlanmıştık
siz sabırsızlanmışstınız
onlar sabırsızlanmıştılar
Doubtful distant past / گذشته دور و تردید آمیز
ben sabırsızlanmışmışım
sen sabırsızlanmışmışsın
o sabırsızlanmışmış
biz sabırsızlanmışmışız
siz sabırsızlanmışmışsınız
onlar sabırsızlanmışmışlar
Past in future / گذشته در آینده
ben sabırsızlanmış olacağım
sen sabırsızlanmış olacaksın
o sabırsızlanmış olacak
biz sabırsızlanmış olacağız
siz sabırsızlanmış olacaksınız
onlar sabırsızlanmış olacaklır
Past conditional narrative / شرطی روایتی گذشته
ben sabırsızlansaydım
sen sabırsızlansaydın
o sabırsızlansaydı
biz sabırsızlansaydık
siz sabırsızlansaydınız
onlar sabırsızlansaydılar
Past conditional dubitative / شرطی تردیدی گذشته
ben sabırsızlansaymışım
sen sabırsızlansaymışsın
o sabırsızlansaymış
biz sabırsızlansaymışız
siz sabırsızlansaymışsınız
onlar sabırsızlansaymışlar
Future simple / زمان آینده
ben sabırsızlanacağım
sen sabırsızlanacaksın
o sabırsızlanacak
biz sabırsızlanacağız
siz sabırsızlanacaksınız
onlar sabırsızlanacaklar
Future in past / آینده در گذشته
ben sabırsızlanacaktım
sen sabırsızlanacaktın
o sabırsızlanacaktı
biz sabırsızlanacaktık
siz sabırsızlanacaktınız
onlar sabırsızlanacaktılar
Future dubitative / آینده وجه تردیدی
ben sabırsızlanacakmışım
sen sabırsızlanacakmışsın
o sabırsızlanacakmış
biz sabırsızlanacakmışız
siz sabırsızlanacakmışsınız
onlar sabırsızlanacakmışlar
Future conditional / آینده شرطی
ben sabırsızlanacaksam
sen sabırsızlanacaksan
o sabırsızlanacaksa
biz sabırsızlanacaksak
siz sabırsızlanacaksanız
onlar sabırsızlanacaksalar

Necessitative /

Simple tense / زمان گسترده
ben sabırsızlanmalıyım
sen sabırsızlanmalısın
o sabırsızlanmalı(dır)
biz sabırsızlanmalıyız
siz sabırsızlanmalısınız
onlar sabırsızlanmalı(dır)lar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben sabırsızlanmalıydım
sen sabırsızlanmalıdın
o sabırsızlanmalıydı
biz sabırsızlanmalıydık
siz sabırsızlanmalıydınız
onlar sabırsızlanmalıydılar
Past, Dubitative / گذشته تردیدی
ben sabırsızlanmalıymışım
sen sabırsızlanmalıymışsın
o sabırsızlanmalıymış
biz sabırsızlanmalıymışız
siz sabırsızlanmalıymışsınız
onlar sabırsızlanmalıymışlar

Conditional / وجه شرطی

Simple tense / فاعلی زمان گسترده
ben sabırsızlansam
sen sabırsızlansan
o sabırsızlansa
biz sabırsızlansak
siz sabırsızlansanız
onlar sabırsızlansalar
Present progressive / حال استمراری
ben sabırsızlanıyorsam
sen sabırsızlanıyorsan
o sabırsızlanıyorsa
biz sabırsızlanıyorsak
siz sabırsızlanıyorsanız
onlar sabırsızlanıyorlarsa
Present / حال ساده
ben sabırsızlanırsam
sen sabırsızlanırsan
o sabırsızlanırsa
biz sabırsızlanırsak
siz sabırsızlanırsanız
onlar sabırsızlanırsalar
Past definite / گذشته خبری
ben sabırsızlandıysam
sen sabırsızlandıysan
o sabırsızlandıysa
biz sabırsızlandıysak
siz sabırsızlandıysanız
onlar sabırsızlandıysalar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben sabırsızlanmışsam
sen sabırsızlanmışsan
o sabırsızlanmışsa
biz sabırsızlanmışsak
siz sabırsızlanmışsanız
onlar sabırsızlanmışsalar

Subjunctive / وجه التزامی

Simple tense / زمان گسترده
ben sabırsızlanayım
sen sabırsızlanasın
o sabırsızlana
biz sabırsızlanalım
siz sabırsızlanasınız
onlar sabırsızlanalar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben sabırsızlanaydım
sen sabırsızlanaydın
o sabırsızlanaydı
biz sabırsızlanaydık
siz sabırsızlanaydınız
onlar sabırsızlanaydılar
Past reportative /
ben sabırsızlanaymışım
sen sabırsızlanaymışsın
o sabırsızlanaymış
biz sabırsızlanaymışız
siz sabırsızlanaymışsınız
onlar sabırsızlanaymışlar

Imperative / وجه امری

sen sabırsızlan
o sabırsızlansın
siz sabırsızlanın(ız)
onlar sabırsızlansınlar
دانلود اپلیکیشن آموزشی + دیکشنری رایگان