صرف فعل ترکی استانبولی saldırganlaşmak

saldırganlaşmak : مصدر

Indicative mood / وجه اخباری

Present continuous simple / حال استمراری ساده
ben saldırganlaşıyorum
sen saldırganlaşıyorsun
o saldırganlaşıyor
biz saldırganlaşıyoruz
siz saldırganlaşıyorsunuz
onlar saldırganlaşıyorlar
Simple tense / زمان گسترده
ben saldırganlaşırım
sen saldırganlaşırsın
o saldırganlaşır
biz saldırganlaşırız
siz saldırganlaşırsınız
onlar saldırganlaşırlar
Past definite / گذشته خبری
ben saldırganlaştım
sen saldırganlaştın
o saldırganlaştı
biz saldırganlaştık
siz saldırganlaştınız
onlar saldırganlaştılar
Past progressive, dubitative / گذشته استمراری تردیدی
ben saldırganlaşıyormuşum
sen saldırganlaşıyormuşsun
o saldırganlaşıyormuş
biz saldırganlaşıyormuşuz
siz saldırganlaşıyormuşsunuz
onlar saldırganlaşıyormuşlar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben saldırganlaşırmışım
sen saldırganlaşırmışsın
o saldırganlaşırmış
biz saldırganlaşırmışız
siz saldırganlaşırmışsınız
onlar saldırganlaşırmışlar
Past progressive, narrative / گذشته استمراری روایتی
ben saldırganlaşıyordum
sen saldırganlaşıyordun
o saldırganlaşıyordu
biz saldırganlaşıyorduk
siz saldırganlaşıyordunuz
onlar saldırganlaşıyordular
Past perfect, narrative / گذشته کامل روایتی
ben saldırganlaşmıştım
sen saldırganlaşmıştın
o saldırganlaşmıştı
biz saldırganlaşmıştık
siz saldırganlaşmışstınız
onlar saldırganlaşmıştılar
Doubtful distant past / گذشته دور و تردید آمیز
ben saldırganlaşmışmışım
sen saldırganlaşmışmışsın
o saldırganlaşmışmış
biz saldırganlaşmışmışız
siz saldırganlaşmışmışsınız
onlar saldırganlaşmışmışlar
Past in future / گذشته در آینده
ben saldırganlaşmış olacağım
sen saldırganlaşmış olacaksın
o saldırganlaşmış olacak
biz saldırganlaşmış olacağız
siz saldırganlaşmış olacaksınız
onlar saldırganlaşmış olacaklır
Past conditional narrative / شرطی روایتی گذشته
ben saldırganlaşsaydım
sen saldırganlaşsaydın
o saldırganlaşsaydı
biz saldırganlaşsaydık
siz saldırganlaşsaydınız
onlar saldırganlaşsaydılar
Past conditional dubitative / شرطی تردیدی گذشته
ben saldırganlaşsaymışım
sen saldırganlaşsaymışsın
o saldırganlaşsaymış
biz saldırganlaşsaymışız
siz saldırganlaşsaymışsınız
onlar saldırganlaşsaymışlar
Future simple / زمان آینده
ben saldırganlaşacağım
sen saldırganlaşacaksın
o saldırganlaşacak
biz saldırganlaşacağız
siz saldırganlaşacaksınız
onlar saldırganlaşacaklar
Future in past / آینده در گذشته
ben saldırganlaşacaktım
sen saldırganlaşacaktın
o saldırganlaşacaktı
biz saldırganlaşacaktık
siz saldırganlaşacaktınız
onlar saldırganlaşacaktılar
Future dubitative / آینده وجه تردیدی
ben saldırganlaşacakmışım
sen saldırganlaşacakmışsın
o saldırganlaşacakmış
biz saldırganlaşacakmışız
siz saldırganlaşacakmışsınız
onlar saldırganlaşacakmışlar
Future conditional / آینده شرطی
ben saldırganlaşacaksam
sen saldırganlaşacaksan
o saldırganlaşacaksa
biz saldırganlaşacaksak
siz saldırganlaşacaksanız
onlar saldırganlaşacaksalar

Necessitative /

Simple tense / زمان گسترده
ben saldırganlaşmalıyım
sen saldırganlaşmalısın
o saldırganlaşmalı(dır)
biz saldırganlaşmalıyız
siz saldırganlaşmalısınız
onlar saldırganlaşmalı(dır)lar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben saldırganlaşmalıydım
sen saldırganlaşmalıdın
o saldırganlaşmalıydı
biz saldırganlaşmalıydık
siz saldırganlaşmalıydınız
onlar saldırganlaşmalıydılar
Past, Dubitative / گذشته تردیدی
ben saldırganlaşmalıymışım
sen saldırganlaşmalıymışsın
o saldırganlaşmalıymış
biz saldırganlaşmalıymışız
siz saldırganlaşmalıymışsınız
onlar saldırganlaşmalıymışlar

Conditional / وجه شرطی

Simple tense / فاعلی زمان گسترده
ben saldırganlaşsam
sen saldırganlaşsan
o saldırganlaşsa
biz saldırganlaşsak
siz saldırganlaşsanız
onlar saldırganlaşsalar
Present progressive / حال استمراری
ben saldırganlaşıyorsam
sen saldırganlaşıyorsan
o saldırganlaşıyorsa
biz saldırganlaşıyorsak
siz saldırganlaşıyorsanız
onlar saldırganlaşıyorlarsa
Present / حال ساده
ben saldırganlaşırsam
sen saldırganlaşırsan
o saldırganlaşırsa
biz saldırganlaşırsak
siz saldırganlaşırsanız
onlar saldırganlaşırsalar
Past definite / گذشته خبری
ben saldırganlaştıysam
sen saldırganlaştıysan
o saldırganlaştıysa
biz saldırganlaştıysak
siz saldırganlaştıysanız
onlar saldırganlaştıysalar
Indefinite past / گذشته گسترده
ben saldırganlaşmışsam
sen saldırganlaşmışsan
o saldırganlaşmışsa
biz saldırganlaşmışsak
siz saldırganlaşmışsanız
onlar saldırganlaşmışsalar

Subjunctive / وجه التزامی

Simple tense / زمان گسترده
ben saldırganlaşayım
sen saldırganlaşasın
o saldırganlaşa
biz saldırganlaşalım
siz saldırganlaşasınız
onlar saldırganlaşalar
Past, Narrative / گذشته روایتی
ben saldırganlaşaydım
sen saldırganlaşaydın
o saldırganlaşaydı
biz saldırganlaşaydık
siz saldırganlaşaydınız
onlar saldırganlaşaydılar
Past reportative /
ben saldırganlaşaymışım
sen saldırganlaşaymışsın
o saldırganlaşaymış
biz saldırganlaşaymışız
siz saldırganlaşaymışsınız
onlar saldırganlaşaymışlar

Imperative / وجه امری

sen saldırganlaş
o saldırganlaşsın
siz saldırganlaşın(ız)
onlar saldırganlaşsınlar
دانلود اپلیکیشن آموزشی + دیکشنری رایگان